Hem doğrudan kullanımı hem de kritik sanayi hammaddelerinden biri olması nedeniyle önemli tarımsal ürünlerden pamuk için çiftçi başta İzmir olmak üzere tüm ülkede tarlalarda çalışmaya başlıyor. İzmir’de de 23 Nisan itibariyle ‘beyaz altın’ ekimi tam güçle başlamış olacak. Geçtiğimiz yılın primlerinde büyük sorun yaşayan çiftçi, bu yıl virüs nedeniyle büyük risk alarak tarlaya inerken aynı sebepten artan girdi maliyetleriyle de uğraşmak zorunda. Meslek örgütleri ve ziraat odaları desteklerle ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı’nı acil hareket etmeye çağırıp desteğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.

‘ÇİFTÇİ TARLADA’

Ege Bölgesi’nde pamuk ekim alanı olan yaklaşık 350 bin dönümlük tarım arazisinin büyük bölümünü, 100 bin dönüm alanını bu ürüne ayıran Menemen oluşturuyor. Menemen Ziraat Odası Başkanı Arif Metin Karagöl, bölge üreticisinin pamuk ekimi için tarlalara hareket ettiğini belirterek virüs sürecinde gerekli tedbirleri almak için çaba sarf ettiklerini söyledi. Karagöl, tarlaların hazırlandığını söyleyerek, “Menemen Ovası’nda pamuk ekimi için tarlalar hazırlanıyor. Seyrek, Tuzçullu, Maltepe gibi yaklaşık 100 bin dönümlük alana pamuk ekimi yapacağız. Üreticimizin sağlığı için gerekli tedbirleri almak için çaba sarf ediyoruz. Bu hafta sonu tam güçle ekmeye başlayacağız” dedi.

‘TEK SORUNUMUZ…’

Üretim için her türlü dinamiğin oldukça iyi durumda olduğunun altını çizen Karagöl, en büyük sıkıntılarının pamuğa verilecek desteklerin hala açıklanmamış olduğunu kaydetti. ‘Geçen yıl Bakanlık primleri geç açıklayıp geç ödemişti’ diyen Başkan Karagöl, “İklim olarak hiçbir sorun yok, tarlalarımızın yapısı çok iyi, biraz suyumuz az Menemen’de ancak bu durumda dahi elimizden geleni yapacağız. Yani kısacası her şey şu an tamam, en büyük sıkıntımız hala primlerin açıklanmamış olması” ifadelerini kullandı.

BELİRSİZLİK ORTAMI

Salgın nedeniyle çiftçinin hemen her konuda sorun yaşadığını hatırlatan Karagöl, “Bu süreçte sağlık konusunda risk var. Dahası çiftçimiz bu dönemde bankalardan kredi bulmakta zorlanıyor. Girdi maliyetlerimiz de çok arttı. Dahası piyasalarda belirsizlik hakim olduğu için bu yıl, geçmiş yıllardaki gibi borca ürün de alamıyoruz. Dolayısıyla verilecek desteklere her zamankinden çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz bu sene. Çiftçinin şu an arkasını dayayabileceği sadece devleti var. Yerel ve merkezi yöneticilerimizden bu nedenle destek bekliyoruz. Bize destek verilirse üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

‘KATMA DEĞERİ VAR’

Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık da şu ana kadar alınan tedbirlerin tarımsal üretim için yeterli olduğunun altını çizerek daha somut finansal adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Salgın sonrasında tarıma dayalı iş kollarının ayağa kalkması için yerli hammaddemizin olması gerekiyor diyen Balçık, “Salgınının doğal bir sonucu olarak, ilk anda tarımsal üretimde gıda ağırlıklı refleks ön plana çıkıyor. Ancak pamuk bitkisinin ülkemiz için önemli bir bitkisel yağ ve yem hammaddesi olduğu da unutulmamalı. Yağ ithalatına 1 buçuk milyar dolar ve yem ithalatına 1 milyar dolar ödüyoruz. Yani üretim çok önemli. Diğer taraftan yarattığı katma değer ile pamuk tekstil ve hazır giyim sanayilerimizin en önemli hammaddesi” şeklinde konuştu.

‘EN AZ 1.5 LİRA OLMALI’

Bu yıl, münavebe koşulu nedeni ile ekim alanları daralacağı için geçen yıla eşit miktardaki bir ödenekle mevcut primlerin arttırılabileceğini belirten Başkan Balçık, desteğin en az 1.5 lira olması gerektiğini belirtti. Başkan Bertan Balçık, “2020’de pamuk ürününe verilecek fark ödemesi desteğinin ekim sezonu öncesinde açıklanmasını istiyoruz. 2019 yılına ait Pamuk Fark Ödemesi desteği de bu ay içinde ödenmeli. Sübvansiyonlu krediler de dahil olmak üzere Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatifleri ve özel bankalara olan kredi borçları faizsiz olarak bir yıl ertelenmesi gerekiyor. 2020 yılı Pamuk Fark Ödemesi Desteği en az 1,5 lira olarak belirlenmeli ve hemen ilan edilmeli. 2020 yılı için öngörülen girdi destekleri hemen açıklanmalıdır. BAĞKUR prim borçları silinmeli, tarımsal girdilerde KDV ve ÖTV en aza indirilmeli. Bu ürün stratejik ürün olarak ilan edilmeli. Yoksa pamuk üretiminden kaçış hızlanacak ve dolayısıyla ithalata döviz kaçıracağız.” değerlendirmesinde bulundu. Utkucan Akkaş / Özel Haber