Ege Telgraf'a yaptığı değerlendirmede Urla'da yer alan Karantina Adası'nın korona virüs ile mücadele amacıyla kullanılması ve adanın işlevsel hale getirilmesi için Sağlık Bakanlığı'na seslenen Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol şunları dile getirdi: "İzmir'de bu süreçte bildiğimiz kadarı ile ilk başında Bornova Devlet Hastanesi yani eski Trafik Hastanesi tedavi ve karantina amacıyla kullanılıyordu. Daha sonra yoğunlukla birlikte artık tüm hastanelerde korona hastalarına bakılmaya başlandı. Şu anda tüm hastaneler aslında karantina hastanesi olmuş durumda. Bizim İzmir'de aslında tam da bu amaçla kullanılabilecek ideal durumda olan bir tesisimiz var. Urla'da yer alan Karantina Adası'nda yer alan sağlık tesisleri şu anda atıl durumda yatıyor. Zamanında dünyada 3 tane karantina adası vardı. Urla'daki adamız da bunlardan bir tanesiydi. Karantina Adası 1865 yılında Fransızlar tarafından yapılmış. 1986 yılında da Urla Devlet Hastanesi olarak kullanılmaya başlanmış. Ve 2014 yılında Urla Devlet Hastanesi yeni yerine taşınınca burası kapatılmış. Aslında İzmir ve Sağlık Bakanlığı için burası büyük bir fırsattı. Çünkü Osmanlı döneminde bile bir adayı karantina adası yaparak bulaşıcı hastalık geçiren vatandaşları toplumdan izole ederek hastalığın yayılma oranını düşürmeyi başarmışlar. Biz uzun yıllardır bulaşıcı hastalıklarla muhatap olmadık. İzmir'deki Karantina Adası'nın bu korona virüs sürecinde kullanılmasında büyük fayda olacaktı. Bu süreçte virüsle mücadele konusunda büyük potansiyele sahip bu alan ne yazık ki rantabl şekilde kullanılamadı. Belki de ilerleyen süreçte Sağlık Bakanlığı burayı değerlendirebilir. Sadece korona olayını düşünmemek lazım. Belki gelecekte çok daha kötü bir bulaşıcı hastalık ile karşı karşıya kalabiliriz. Böyle durumlarda buranın kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüğü'nün bir çalışma yapmasında fayda vardır."

İZMİR İÇİN ŞANSTIR

Doğruyol, adanın en azından sağlık çalışanlarına konaklama amaçlı olarak tahsis edilebileceğini belirterek, "2014 yılında kullanıma kapatılan bu adanın toplam büyüklüğü 323 dönüm. Üzerinde eski hastane, misafirhane, otel ve kuduz tahlil birimleri mevcuttu. Ana binaya ilaveten C ve D bloklar ile birlikte toplam yatak kapasitesi ise 100'e yakındı. Ve bu şu an halen kullanılabilecek durumda olan yatak sayısı. İstanbul'da eski havalimanı arazisine bir karantina hastanesi inşa edildi. Böyle bir şeyin kentin içindeki havalimanı gibi işlek bir bölgesinde yapılmasındansa, Urla'daki gibi bir izole bir ada üzerinde yapılması daha mantıklı ve işlevseldir. Adanın giriş çıkışı zaten kontrol altında. Ama kentin merkezindeki havalimanının o bölgesinde hasta kimle görüştü, yolda kiminle muhatap oldu, kimlerle temas etti diye düşüneceksiniz. Böylesine izole bir adaya giriş çıkışlar kontrol altında. Orada zaten bir hastane vardı. En azından karantinada tutulması gereken sağlık personelleri için burası kullanılabilirdi. Karantina Adası İzmir için bir şanstır. İlla ki hastalık geldiğinde, iş başa düştüğünde bunu düşünmektense, daha önceden hazırlık yapılıp burası işlevsel hale getirilebilir. Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda tedbirleri almasında fayda vardır. Karantina Adası bu tür durumlarda mutlaka kullanılmalı. Karantina Adası kullanıldığı takdirde, diğer hastaneler de rahatlar ve bulaşıcı hastalık bu kadar yayılmayabilir. Bugüne kadar pozitif çıkan hastalar 14 gün burada karantinada tutuluyor olsaydı, bugüne kadar bu bulaşıcı hastalığı daha kolay yenebilirdik" dedi. Erman Şentürk / Özel Haber