'EN BÜYÜK ZARARI DENİZE OLACAK'
Urla ilçesi Özbek Mahallesi'nde doğduğunu dile getiren Avukat Osman Sözüer (66), yapılacak hizmetin hem çevreye hem doğaya hem de insanlara zarar vermeyecek fayda getirecek bir hizmet olması gerektiğini söyledi. Sözüer, "Bu köyün en önemli özelliği doğası ve denizi. Balıkçılık burada yaşayanların geçim kaynaklarından biri. En büyük ihtiyaçlarımızdan biri eksik olan kanalizasyon sistemiydi. Talep edildi. Bir kararla, arıtma ile bu sorunun çözüleceği söylendi ancak tespit edilen alanın burası olduğunu öğrendiğimizde çok şaşırdık. Bu alanda yerleşim yerlerine çok yakın zeytinlikler var. Arıtma tesisi ile ilgili yönetmeliğe göre yer seçimi tamamen aykırıdır. Zeytinciliği olumsuz etkileyip, yerleşim bölgelerinde parazit, sinek, böcek ve kokuya da neden olacak. En önemlisi de denize deşarjı yapıldığı takdirde denize çok büyük zarar verecek. Yönetmelik, deşarjının derin sulara yapılmasını zorunlu kılıyor. Denizin en derin yeri 6- 7 metre olduğu için sığ bir deniz. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere gerekli kişilere bu durumu ilettik. Görüyoruz ki çalışmalar devam ediyor" dedi.'YÖRE HALKI OLARAK ÇOK TEDİRGİNİZ'
Atıksu Bertaraf Tesisi'nin Eğriliman Koyu ve çevresinde çevre felaketine neden olacağını dile getiren mahalle sakinlerinden Ulun Altınok (55), "Hepimiz tedirginiz, köy olarak tedirginiz ama çevremizdeki diğer vatandaşlar da tedirgin olmalı. Köy halkı olarak sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bu konudaki mücadelemizde bizi haklı gören çok büyük bir kitle oluşmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e sesimizi duyurmak istiyoruz. Bizim istediğimiz bu sistemin kaldırılması değil, kanala bağlanması. Bu bölge fazla yağış aldığında su taşıyor, zeytinlikler var, yerleşim yerine yakın, köyün doğal yapısını bozacak kadar mikrop ve bakteriye neden olacak. Biyolojik arıtma deniyor ama biyolojik arıtmadan çıkan canlı bakteri bu küçücük denizin organizmaları bozacak. Balıkların üreme alanını bozacak. Yönetmeliğe göre bu arıtma tesisi buraya yapılırsa vidanjörle çevre mahallenin de atık suyu gelecek. Bu çevre için iyi değil. Biz yaptık oluyor anlayışı var. Bu çağda artık bu mantık olmamalı" ifadelerini kullandı.'BU YANLIŞTAN DÖNÜLMESİNİ İSTİYORUZ'
Mahalle sakinlerinden Kenan Kaygusuz (41) ise bölgenin SİT alanı olduğunu da hatırlatıp, şunları söyledi: "Eğriliman, kapalı bir koy ve sarıkulak kefalinin üreme noktası olan bir yer. Bu atıklar denize deşarj edildiğinde balıkların üreme alanı da büyük ölçüde etkilenecek hatta yok olacak. Doğaya ve çevreye olumsuz etkisi olacak. İZSU'nun Menderes, Çiğli, Foça gibi ilçelerde arıtma tesisleri var. Bu noktalarda herhangi arıza yaşandığında takip ettiğim kadarıyla müdahale geç oluyor. Bu durumda iş işten geçmiş oluyor. Yaşanan taşkınlar neticesinde doğaya, denize büyük zararlar verebiliyor. İşleve alındığında böyle bir olayın burada yaşanması olasılığı da çok yüksek. Urla'dan geçen ana kanalizasyon hattı var. Alternatifi olmayan bir durum değil. Çevreci bir yöntemi varken yollar kazıldı, tarlaya döndü. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz." (DHA)
Editör: TE Bilisim