Güneşi gördüğü yerde ot biten Ege'nin birbirinden güzel kasabalarında yüzyıllardır kutlanan bir bayram "Mart Dokuzu". Cemre'nin havaya, suya, toprağa düşüşünün ardından baharın gelişini kutlayan bir şölen adeta. Kuşun uçuş yönünden yağacak yağmuru, esecek rüzgarı doğru tahmin eden, doğadaki her değişimin sıkı takipçisi olan ninelerimizin, dedelerimizin, her bir güne şimdikinden çok daha farklı anlamlar yüklediği "Mart Dokuzu"nun yüzyıllardır şenliklerle kutlandığı yerlerden biri de Urla. 

Urla Kaymakamlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Urla Belediyesi'nin desteğiyle Doğal Sofra Urla Derneği tarafından düzenlenen "11. Mart Dokuzu Urla Ot Bayramı", 9-10 Mart 2024 günlerinde, soğuk ama güneşli bir hafta sonunda gerçekleşti. Bu yıl teması "Yenilebilir, sürdürülebilir, zehirsiz otlar" olarak belirlenen etkinlik, Ege otları tutkunlarına gerçek bir şölen yaşattı. 

Doğal Sofra Urla Derneği'ne üye kadınların Urla İskele'de imece usulü hazırladığı kahvaltı sonrası kortejle başlayan Urla Ot Bayramı etkinlikleri Cumhuriyet Meydanı'nda yapıldı. Baharla birlikte doğadan adeta fışkıran, yemyeşil tazecik otların satıldığı tezgahlar büyük ilgi gördü. İki gün süren etkinlik boyunca atölyeler, söyleşiler, otları tanıma turu, Urla kültür turu, yarışmalar yapıldı, bol bol Ege otları tanıtıldı, otların faydaları, sofralara nasıl geleceği, nasıl korunacağı, bu geleneklerin nasıl aktarılacağı konuşuldu.

Ege otlarına meraklı İzmirliler sergiliklerde Urla'nın yenilebilir, yüzyıllardır sofralarda baş tacı olmuş acımık, kırmızı acımık (radika), ebegümeci, ısırgan, cibes, turp otu, labada, körmen, hindiba, şevketi bostan, eşek dikeni, kuzu kulağı, arapsaçı, kekik, ıtır, tilkişen (yabani kuşkonmaz), sarmaşık otuyla buluştu. Gelen konuklara, Doğal Sofra Urla'nın sergiliğinde Urla'nın kavurmalık otlarıyla hazırlanmış çalkama ikram edildi.

Açılış töreninde konuşan Urla Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mustafa Gözlet, ilçenin tarihi, doğasıyla Türkiye’nin incisi olduğunu söyledi. "Bütün Türkiye’nin gözü Urla’da, herkes Urla’yı konuşuyor. Urla’yı doğası ve güzellikleriyle koruyarak geliştirirsek çok daha iyi bir noktada oluruz diye ümit ediyoruz” dedi.

Doğal Sofra Urla Derneği Başkanı Bilge Bengisu Öğünlü ise iki gün oyunca içinde biraz eğitici, biraz öğretici, biraz da eğlendirici unsurlar olan bir program hazırladıklarını belirtti.  Mart Dokuzu'nun Doğal Sofra'nın bir etkinliği olarak 11. kez kutlandığını söyleyen Öğünlü, "Urla'da  yüzyıllardır kutlanan Mart Dokuzu'nu 11 yıldır  bayram olarak kutluyoruz" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geleneksel bu bayramda herkes en güzel kıyafetlerini giyer, piknik sepetlerini hazırlar, ailesiyle kırlara çıkar ve yeşile basmak uğur getirir derler. Baharı kutlarlar aslında, bütün Anadolu'da kutlanan bir bayram bu. Bu sene temamız yenilebilir, sürdürülebilir ve zehirsiz otlar. Bundan sonra çok daha seçici ve duyarlı olmak zorundayız. Çöplerimizi ayırmak zorundayız bunlar artık bir lüks değil bunlar gerçek. Çevre kirliliği kapımıza dayandı. Doğa yüzyıllardır bize analık etti bizde onu korumak zorundayız.” 

Urla Ziraat Odası Başkanı Muharrem Uslucan da  her ne kadar enginar festivaliyle ünlü olsa da Urla'nın birbirinden kıymetli sağlıklı otlarının da bulunduğunu belirtti. Uslucan, "Sofralarımızı şenlendiren vitamin ve mineral deposu olan bu otlar adeta doğadan gelen ilaçlardır ve bölgemizde çok eskilerden beri yetişir. Hastalıkların arttığı bu dönemlerde sağlığımıza kavuşmak, sağlıklı beslenmekten de geçiyor. Bu tür festivaller ile hem bölgedeki değerlerimizi tanıtmamız hemde bölge halkına destek çok önemli" dedi.

İmece geleneğini yaşatan dernek

Urla'nın bu doğal zenginliklerine, doğasına, tarımsal zenginliklerine, geleneksel yeme içme kültürüne dikkati çekmek, gelenekleri gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla gerçekleştirilen Mart Dokuzu Ot Bayramı'nı Doğal Sofra Urla Derneği'nin kadınları düzenliyor. Bunu yaparken de yereldeki tüm sivil toplum kuruluşlarından, Urla'da doğup büyüyen, yaşamını Urla'da sürdüren bilinçli ve üretken kadınlarla hareket ediyor.

Benim için de gerçekten bir bayram niteliği taşıyan bu özel etkinliğin ilk gününe İzmir'de 35 yıldır rehberlik yapan değerli arkadaşımız İdil Yazıcıoğlu'nun bilgilendirmesiyle katıldık. Urla İskele'deki Urit Restoran'da derneğin üyesi kadınların imece usulüyle hazırladığı "Doğal Sofra" kahvaltısında, üzerlerinde turuncu önlükleriyle koşuşturan yaşları 40 ile 70 arasında heyecanlı, güler yüzlü kadınlarla tanıştım önce. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü, Mart Dokuzu hazırlıklarıyla geçiren kadınlar çocukluklarında yaşadıkları bayram coşkusunu konuklara da yansıtıyor.  

Tarlalarda villalar yetişiyor

Hazırlıklar arasında söyleştiğim Doğal Sofra Urla Derneği Başkanı Mimar Bilge Bengisu Öğünlü, 2023 yılında dernekleştiklerini, ancak  2009 yılında slow food felsefesiyle başladıkları çalışmalarını  önce bir platform olarak sürdürdüklerini söylüyor. Amaçlarının sürdürülebilir tarım, temiz çevre, iyi, temiz ve adil gıdaya erişim olduğunu anlatan Öğünlü,  "Hepimiz buranın geleneksel ve zengin bir yemek kültürü olduğunu biliyorduk, bunu yaşatmak, geleneklerimizi gelecek kuşaklara aktarmak istedik" diyor ve şu görüşleri dile getiriyor:

"2009 yılından bu yana da oldukça deneyim kazandık. Biz yöresel otlara şimdilik hala ulaşabiliyoruz Urla'da. Ama bunu sürdürülebilir kılmak gerek. Çünkü herkes artık Urla'ya gelmek istiyor, tarlalarda villalar yetişiyor. Biz farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu nedenle bu yıl temamızı zehirsiz, sürdürülebilir otlar olarak belirledik. İlaçsız gıda artık zorunlu olmaktan çıktı, yaşamın bir parçası. Hastalıklarla baş edebilmek için, doğal yaşamı korumak ve bunu sürdürülebilir kılmamız gerekiyor. Çalışmalarımız bu yönde sürecek."

"Doğal Sofra Urla" olarak da tanınan dernek sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir bölgesel kalkınma konusunda projeler üretmeyi, sezonunda tüketilen gıdayı öne çıkarmayı, yerel üretici ve esnafı kalkındırmayı hedefliyor. Bu topraklarda hala sahip olabildiğimiz değerleri, doğal mirası koruyarak gelecek kuşaklara aktarmak ve farkındalık oluşturmak için saygıdeğer bir çaba içindeler. 

Urla'da tarih dolu bir gün

“Mart Dokuzu Urla Ot Bayramı” etkinlikleri içine bu yıl bir kültür turu da eklenmiş. Kültür turunu, derneğin üyesi ülkesel profesyonel rehber arkadaşımız İdil Yazıcıoğlu gerçekleştiriyor.  Rehberimize derneğin üyesi kadınlar da eşlik ediyor. Son yıllarda Urla'da yaşamayı seçen Yazıcıoğlu'nun dernekle yolları 13 yıl önce kesişmiş, bu turları ilçede düzenli olarak sürdürdüklerini ve çok ilgi gördüğünü söylüyor. Urla kültür turu kapsamında, Karantina Adası, Klazomenai Antik Zeytinyağı İşliği ve 360 Derece Tarih Araştırmaları Derneği'ni ziyaret ediyoruz. Ayrıca Malgaca Pazarı, Mermerli Çeşme, Hacı Turan Kapan Camisi Şadırvanı, Hersekzade Hamamı, Sanat Sokağı, Necati Cumalı Evi ziyaret edilen yerler arasında. Yaklaşık 50 kişinin yer aldığı tura katılanlar, Klazomenai Antik Zeytinyağı İşliği'nde girilmesi yasak olan, göz alabildiğine yeşil otlarla kaplı alanda yeşermiş papatyaları hayranlıkla izliyor. Herkesin ortak görüşü, Urla'da elde kalan yeşil alanların, tarım alanlarının korunması ve yerel yönetimlerin artık yapılaşmaya bir sınır getirmesi. 
   
İzmir Ekonomi Üniversitesi'nden sergi

Urla Belediyesi Kent Tarihi ve Arşivi'nde (UKTA) İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü akademik kadrosu tarafından "Crafted-Nature" adını taşıyan karma sergi de yer alıyor. Sergide sanatçılar Elvan Özkavruk Adanır, Dilek Himam Er, Duygu Ebru Öngen Corsini, Elif Tekcan, Jörn Fröhlich, Angela Burns, Begüm Yazar, Şölen Kipöz, Derya Irkdaş Doğu, Filiz Özbengi Uslu, Başak Süller Zor'un eserleri sergileniyor. Sürdürülebilirlik ve doğal kaynakların korunmasına dikkat çeken sergi 15 Mart 2024 gününe kadar açık kalacak. Sergide Dilek Himam Er'in el örgüsüyle hazırladığı denizlerdeki kirliliğe dikkat çeken eserleri oldukça çarpıcı.  

Hayatımızın içinde olan bir gündü

Her yıl mart ayının 21'inde yapılan “Mart Dokuzu Urla Ot Bayramı” etkinliği bu yıl Ramazan ayı nedeniyle biraz erkene alınmış. Urla Cumhuriyet Meydanı'nda köylülerin yöre otlarını sergilediği şenlikte tezgahlar göz alabildiğine yeşillik dolu. Yeni yeni çıkmaya başlayan enginar tezgahların kraliçesi; üç tanesi 100 liradan satılıyor. Enginarın tahtını sollayan şevketi bostan ise kilosu 150 liradan alıcısını bekliyor. Acımık (karahindiba) 50 lira, karışık tembel avrat otu 60 lira, sütlem - çoban düdüğü 30 lira, gelincik 30 lira, arapsaçı 80 lira, ıspanak 40  liradan satılıyor.

Doğal şevketi bostanını, arapsaçını tezgahında sergileyen 82 yaşındaki Bayram Kocabıyıkoğlu, bugün "bayram" olarak kutlanan Mart Dokuzu'nun aslında Urlalıların, Egeli insanların yaşamının bir parçası olduğunu söylüyor. "Biz Mart Dokuzunu Akpınar Suyu başında yapardık. Şimdi otobanın altında kaldı oralar. Şu tezgahta gördüğün otları Ovacık'taki arazimizden topluyoruz. Biz sıra deriz, arapsaçı diye de bilinir, en çok o gider pazarda. Faydasını say say bitmez. Gençler de meraklı şimdi" diyor.