Vücudumuzun ortalama olarak yüzde 70’ini su oluşturur ve yaşamımız için olmazsa olmazdır. Yıllar boyunca değişmeyecek, bilim dünyasının da her zaman onay verdiği gerçek olan durum, vücudun suya olan ihtiyacıdır. Hayati fonksiyonlarımızın sürdürülmesinde büyük rol oynar. Besin ögeleri ve metabolik atıkları taşımak, vitamin, mineral, aminoasit, glikoz gibi maddelerin çözünmesini sağlamak, darbelere karşı koruma sağlamak, vücut ısısını ayarlamak gibi pek çok aktif rolde baş kahramandır. Kas, kemik ve tüm organlarımızın yapısında bolca bulunur. Fizyolojik etkilerinin yanı sıra ruh halimiz üzerinde de etkisi oldukça büyüktür. Hem ruhen hem bedenen iyi hissetmek ve sağlıklı bir yaşam için su içmek gereklilik. Bedenimiz üzerine direkt etkisi olan suyu, tüm yönleriyle birlikte konuşalım. Geçmeyen baş ağrınızın sebebi az su tüketimi olabilir Vücudun fazla su kaybetmesine ‘dehidratasyon’ denilmektedir ve insan, vücut suyunun yüzde 10’unu kaybettiğinde hayati tehlike yaşamaktadır. Susama hissi vücut suyunun yüzde1’i kaybedildiğinde oluşur. Vücudunuzun su içeriğinin yüzde 2'sini kaybederseniz dehidrasyonun gözle görülür bir etkisini görebilirsiniz. Yapılan çalışmalar, vücut ağırlığının yüzde 1-3'ünün kaybı gibi bir dehidrasyonun bile beyin fonksiyonunun birçok yönünü bozabileceğini gösteriyor. Yüzde 1-3'lük sıvı kaybı kişinin, enerji seviyelerini ve ruh halini bozabilmekte, hafıza ve beyin performansında büyük düşüşlere yol açabilmektedir. Dehidrasyonun en yaygın semptomlarından biri baş ağrısıdır. Özellikle migreni olan kişilerde yetersiz düzeyde su tüketimi migreni tetikleyip baş ağrılarını arttırabilmektedir. Yetersiz su tüketimi kabızlık nedeni olabilir Yeterli su tüketimi, bağırsak hareketliliğini düzenleyerek kabızlık problemlerine yardımcı olabilir. Kabızlık, seyrek bağırsak hareketleri ve dışkılama zorluğu ile karakterize yaygın bir sorundur. Artan sıvı alımı kabızlık probleminin çözümü olabilir. Lifli besinler tüketmek ve su tüketiminin artırmak bu sorunun çözülmesine oldukça fazla katkı sağlar. Çünkü lifler, bağırsaklarda çalışabilmek için suya ihtiyaç duyar. Bu sebepler dolayısıyla, su tüketimi artırmak yıllardır düzene sokamadığınız bağırsaklarınızı, yoluna koyabilir. Fiziksel performansı en üst düzeye çıkarmaya yardımcı olur Susuz kalmak, fiziksel performansınızı düşürebilir. Yapılan egzersizler terlemeye yol açarak sıvı kaybı oluşturur. Sporcuların ter yoluyla su ağırlıklarının yüzde 6-10'unu kaybetmeleri nadir bir olay değildir. Terlemeyle oluşan sıvı kaybı yerine konulmazsa, halsizlik şeklinde kendini gösterir. Fiziksel performansı etkiler. Egzersiz sırasında su içimi, performansın düşmesini engellemiş olur. Aynı zamanda vücut ısısını da düzenlediği için egzersiz sırasında daha enerjik olmaya katkı sağlar. CİLT SAĞLIĞI VE SU Vücudumuzun yaklaşık yüzde 70’inin sudan oluştuğundan bahsetmiştik. Ancak yaşımız ilerledikçe bu oran azalır ve ciltte kurumaya sebebiyet verir. Bunun sonucu olarak ise cilt elastikiyetini kaybederek kırışıklıkların oluşumuna ve sarkmalara sebep olabilir. Bu süreci biraz daha yavaşlatmak için gün içinde en az 2 litre su tüketmeye özen göstermekte fayda vardır. Yeterli düzeyde su tüketimi, cildi nemlendirerek daha canlı tutar diyebiliriz. Hastalıklara karşı koruyucu Yeterli düzeyde su tüketimi, enfeksiyonlar ile savaşır ve toksinlerin atılmasında yardımcı olur. Özellikle üriner sistem enfeksiyonları ve böbrek taşlarının önlenmesinde suyun önemi çok büyüktür. Günde 2 litre su tüketimi, böbrek taşına yol açabilecek etmenlere karşı koruma sağlar. Aynı zamanda, bağışıklığımızı güçlendirir. Solunum yollarını temizlediği için alerji ve soğuk alınlıklarında etkin rol oynar. İdrar yolu enfeksiyonu, hipertansiyon gibi sorunların önlenmesine destek verir. Eklem ve sırt ağrılarının nedeni de yetersiz su tüketimi olabilir Yeterli ve dengeli besleniyor, egzersizinizi düzenli yapıyor ve esneme hareketlerini eksik etmiyorsanız ancak hala eklem veya sırt ağrılarından muzdaripseniz, sebebi yetersiz su içmek olabilir. Aynı zamanda spor yapan kişilerin kaslarında laktik asit dağılımına yardımcı olan su, kas ağrılarının da rahatlamasına ve azalmasına yardımcı olabilir. SU TÜKETİMİ VE ÖDEM Ödem, vücutta özellikle yumuşak dokularda görülen hücre içi sıvının hücre dışına çıkması olarak bilinmektedir. Vücutta aşırı sıvı birikimi ile meydana gelen şişlik olarak da nitelendirilmektedir. Hücre içi sıvının hücre dışına çıkmasına neden olacak etmenler ödem oluşumuna sebebiyet vermektedir. Bazı hastalıklar ve bazı ilaç kullanımları da ödem oluşmasına neden olabilmektedir. Kalp yetmezliği, böbrek hastalığı, siroz gibi karaciğer sorunları, tiroid bozuklukları, kan pıhtıları, enfeksiyonlar ve şiddetli alerjik reaksiyonlar gibi hastalıklarında ödem oluşumu gözlemlenmektedir. Bir hastalık etmeni yoksa aşırı tuz tüketimi, hareketsiz yaşam, aşırı stres, aşırı karbonhidrat tüketimi ve sıcak havalar gibi etmenler ödemi artırabilmektedir. Bu etmenlerin yanı sıra ödemin büyük sebeplerinden bir tanesi de yetersiz su tüketimidir. Bazı bireyler su tüketiminin artmasının, vücuttaki şişkinlik ve ödemi daha fazla artırdığını düşünse de tam aksi yöndedir. Ödem için mutlaka yeterli düzeylerde su tüketmenizi öneririm. Su içmek kilo verdirir mi? En çok merak edilen konulardan bir tanesidir. Direkt olarak ‘Su içmek kilo verdirir’ olarak söylemek yanlış olur ancak kilo vermenize destek olur diyebiliriz. Yapılan çalışmalar, yeterli su tüketiminin metabolizma hızını artırabileceği yönünde. Bununla birlikte tokluğu da artırmaktadır. Çoğu kişi açlık ve susuzluğu karıştırır. Bedenin su ihtiyacını açlık olarak algılayıp daha fazla besin tüketimi yapabilir, bu durumda kilo alımının faktörlerinden birini oluşturur. Yeterli su tüketimi tokluk durumunu artırarak fazladan besin alımının önüne geçmiş olur. Yemeklerden yarım saat önce su tüketimi mide hacmini doldurarak yemeklere saldırı eğilimini engeller ve porsiyon kontrolü yapmayı kolaylaştırabilir. 12 hafta süren bir çalışmada yemek öncesi su tüketen kişilerin, tüketmeyenlere göre gün içinde daha fazla tok hissettiği ve aynı zamanda yüzde 44 oranında daha fazla kilo verdiği gözlemlenmiştir. Kısacası yeterli seviyelerde su tüketimi kilo vermeye destek olur. Su yerine çay, kahve, bitki çayı içebilir miyim? En çok merak edilen ve sorulan sorulardan birisidir. Çay, kahve ve bitki çayları sıvı ihtiyacını karşılayamaz ve su yerine geçmezler. Aksine bu içecekler idrar söktürücü etkiye sahip oldukları için vücuttan daha fazla sıvı atılmasına sebebiyet verebilirler. Ne kadar su içmeliyim? Herkesin cinsiyeti, aktivite derecesi, vücut ağırlığı, kafein ve alkol tüketim durumuna göre günlük su tüketim durumu da farklıdır. Kabaca tabir etmek gerekirse ( Vücut Ağırlığınız x (30-35 ml) ) şeklinde günlük tüketmeniz gereken su miktarını hesaplayabilirsiniz. Ortalama tüketim ise 250 ml bardaklar ile 8-10 bardak arası olduğunu söyleyebiliriz. Sağlıklı bir yaşam için yeterli düzeylerde su tüketimini asla ihmal etmeyin. Yetersiz su tükettiğimizi nasıl anlarız?

  • Baş ağrıları
  • Dikkat dağınıklığı
  • Enerji yetersizliği
  • Koyu idrar rengi
  • İdrar hacminde azalma
  • Yorgunluk
  • Sinirlilik
Duygu Üpçin