Doktoraya kabul edildi
Çavdan, “Doktora için 2017 Ekim ayında Giessen Justus Liebig Üniversitesine başvurdum ve kabul aldım. Hayatımda herhangi bir tarifi olmayacak bir gündü. Doktora projem, dokunsal ve görsel yumuşaklık algısını psikofizik ve beyin görüntüleme yöntemleri kullanarak araştırmak. Proje 3 senelik ve Avrupa’nın en saygın fonlarından biri olan UFUK 2020 tarafından destekleniyor. Ben bu projede erken dönem araştırmacı pozisyonunda çalışıyorum. İki tane danışmanım var bunlardan birisi dokunsal algı diğeri de görsel algı ve beyin görüntüleme yönteminde uzman. Doktora sürenizce deney yürütüp konferanslara katılıyor, sunumlar yapıyor ve bulgularınızı yayınlıyorsunuz. Aslında kısaca tam bir araştırmacı olarak yetişiyorsunuz. Ek olarak stajyerleriniz ya da tez öğrencileriniz olabiliyor. Hatta Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümünden bir stajyerim oldu, ikincisi de bu yıl gelecekti ama pandemi nedeniyle maalesef ertelemek zorunda kaldık” diyerek doktoraya başlangıç serüvenini aktardı.İlk çalışmasıyla ödül
İlk çalışmasının konferans makalesini 2019 Dünya Haptik (Dokunma/Dokunsal) Konferansına göndererek kabul aldığını belirten Müge Çavdan, “Bütün kabul alan makaleler arasında 11’i en iyi makale ödülüne aday gösterildi ve biri benim makalemdi. Tokyo’da yapacağım bir konuşma sonrasında belki de ödül alacaktım ve aldım da. Sanırım bu alanda alabileceğim en iyi başlangıç ödülü bu. Bu konferansın bana aslında bir diğer katkısı ise ne kadar çeşitli işler yapabileceğimi görmek oldu. Aslında bir yandan da Facebook, Loreal, Peugeot, Shiseido, Apple ve daha pek çok büyük firmada araştırmacı olarak çalışabileceğimi görmüş oldum. Bu konferansa ek olarak Türkiye, Almanya, İngiltere ve Belçika gibi ülkelerde de konferanslar ve toplantılara katıldım. Sadece akademik şeyler yapmadım, gezme tutkunu olan bir insan olarak bugüne kadar 20’nin üstünde ülkede bulundum” diye konuştu.Öğrencilere tavsiyeler
Üniversite tercihi yapacak ve hala eğitimlerine devam eden öğrencilere tavsiyelerde bulunan Çavdan, “Bence her zaman kendi isteklerini takip etsinler. En önemli şey onların ne istediği; çünkü mutlu olmadıkları bir işi yıllarca yapmaları çok zor. Oldukça rekabetçi dünya şartlarında bir şekilde sivrilmeleri de gerekecek, bunu ise işlerini severek yapabilirler. Çünkü hedeflerine ulaşmak için çok çalışmaları gerekecek ama azimle ve işlerini severek bunu yaptıklarında bunu yük olarak görmeyecekler. Benim iş konusunda önceliğim her zaman mutlu olduğum şeyi yapmak oldu. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümündeki her bir hocaya minnettarım çünkü benim şu anki Müge’ye ulaşmamda ki her tuğlada farklı derecelerde de olsa hepsinin birer katkısı var” dedi. (İHA)
Editör: TE Bilisim