Elif Başkut Eğitim Kurumları, “Yeni nesil okul, yeni nesil çocuk” sloganıyla yola çıkarak eğitimde fark yaratmayı sürdürüyor. 15 yaşından bu yana sektörün içinde yer alan kurum sahibi Elif Başkut, eğitime bakış açılarını ve yaptıkları çalışmaları Hayatın İçinden programında Ege Telgraf Yazı İşleri Müdürü Aycan Suphandağlı’ya anlattı. 15 yaşından beri sektörün içinde olduğunun altını çizen Elif Başkut Eğitim Kurumları Sahibi Elif Başkut, 2016'da kurduğu kurumu bırakıp sıfırdan bir başlangıç yaptığını belirtti. Başkut, "Sürekli anaokulların içerisinde olan bir insanım. Stajyerlikten kademeli şekilde gelerek bütün anaokulu işleyişlerini ve süreçlerini görerek yaşayarak öğrendim" dedi. ‘HAFIZALARI KUVVETLİ’ Günümüz çocuklarının ‘Alfa nesil’ olduğuna vurgu yaparak açıklamalarına başlayan Başkut, “21'inci yüzyılda Y ve Z kuşağının ardından alfa çocuklarını görüyoruz. Bu çocuklar teknoloji ile iç içe doğmuş çocuklar.Teknoloji en yakın arkadaşları. Her şeyi biliyorlar her şey takip ediyorlar. Farklı şeyler onların dikkatini daha fazla çekiyor. Çocukların geleneksel çocukluktan uzaklaşarak daha ütopik çocukluğa gittiğini gözlemliyoruz.. Alfa çocuğu yetiştirmek gerçekten zor olsa da yapmamız gereken çok basit. Alfa çocuğuna farklı materyallerle eğitimi sergileyip olumlu geri dönüş alabiliyoruz. Bu çocuklar rutinleri sevmiyorlar. Okulda aynı rutini yaşatmak yerine merak duygusunu uyandırmamız gerekiyor. Sordukları sorular da artık çok ütopik. Çocukları okul öncesi dönemde de araştırmaya teşvik ediyoruz. Sordukları soruların sadece ebeveynleri değil öğretmenleri de zorlamasınnı bekliyoruz.Sorularına verebileceğimiz en güzel cevap: "Ben bunu senin için araştıracağım." Çünkü bu çocukların hafızaları çok kuvvetli, bir sünger gibi her dediğimizi özümsüyorlar. Bu yüzden onları geçiştirmek için cevap vermek yerine doğrusunu araştırmamız gerekli" ifadelerini kullandı. ‘GARDNER KURAMI’ Yeni nesil eğitiminin nasıl olması gerektiğini ve çalışmalarını anlatan Başkut, "Rutini kırmak için birden fazla etkinlik yapmalıyız. Oyun hamurunun bile birçok çeşidiyle tanışıyorlar. Çevre bilinci de kazandırmaya çalışıyoruz. Örneğin, kullandığımız kağıtların geri dönüştürülebilir olduğunu öğretiyoruz. Duyarlılık kazandırıyoruz. Yeni bir materyali eskiye dönüştürdüğümüzü öğrendiklerinde şaşkınlıklarını gözlerinden okuyabiliyoruz. 3-6 yaş kurumumuz için çok önemli. Bu yaş grubu ilk oluşumların oluştuğu yer.Onların birer tohum gibi fidan olana kadar özel ilgi almaları gerekiyor. Kurumumuzda çocuklardan üstün bir başarı beklemiyoruz. Mesela okuma yazma beceresi ilkokul çağına has bir kazanım. Bizim amacımız Gardner’ın çoklu zeka kuramını aşılamak. Çocukların kendilerine has yeteneklerini ortaya çıkarmak ve ebeveynlerini bu konuda bilinçlendirmek. Böylece çocuğun kabiliyetlerinin gelişmesi teşvik edilebilir. Tohumlarımız fidan olduğu zaman sadece akademik başarıya bel bağlaması gerekmez. Hayata tutunması için yeteneklerinin de önemini vurguluyoruz.. Her şey sadece ‘Akademik başarı verelim’ değil. Çocukların yaşarayak, keşfederek, gözlemleyerek ve hatta icat ederek öğrenmesi gerekiyor. Böylece çocuğun ileriki hayatında yapay zeka gibi kavramlara aşina olmasını da kolaylaştırıyoruz" diye konuştu. Ali Ekrem Kulağıdyumaz / Özel Haber