İnsanlar yaş aldıkça, geçmişte yaşadıklarının izlerini yüzlerinden görmek mümkün oluyor. Yaşla birlikte cildimizde nem azalması ve kollajen liflerdeki bozulmalar nedeniyle küçük kırışıklıklar oluşmaya...

İnsanlar yaş aldıkça, geçmişte yaşadıklarının izlerini yüzlerinden görmek mümkün oluyor. Yaşla birlikte cildimizde nem azalması ve kollajen liflerdeki bozulmalar nedeniyle küçük kırışıklıklar oluşmaya başlıyor. İşte bu kırışıklıklar zamanla mimik çizgilerinin derinleşmesi şeklinde derin kırışıklıklara dönüşüyor. Peki, biz bu kırışıkların oluşmasını nasıl önleyeceğiz? Kırışıkların önlenmesi için öncelikle bu izlerin oluşabileceği nedenler belirlenmeli ve buna göre önlemler alınmalı. Özellikle erken yaşlarda başlayan nem takviyeleri kırışıkların azalmasında önemli faktörler olacaktır. Gündüz, güneşten koruyucu özellikteki nemlendiriciler kullanılabilir. Masaj uygulamaları da faydalı olabilmektedir. Bol bol su içilmesi önerilir. Ayrıca tütün mamulleri ve alkol gibi zararlı maddelerin de tüketilmemesi de önemle tavsiye edilir. Işık duyarlılığı olan bireylerin ışığa karşı hassasiyeti arttıran maddelerden sakınmaları ve güneş gözlüğü kullanmaları önerilir. Kırışıklık tedavisinde Kimyasal Peeling, Botox, Dolgu enjeksiyonları ve Fototerapi (IPL Lazer) gibi yöntemler kullanılır. Sizin için hangi yöntemin uygun olduğuna ayrıntılı muayene sonucu doktorunuzla beraber karar vermelisiniz. Derinin Soyulması (Kimyasal Peeling): Kırışıklık tedavisinde öncelikli olarak, deriyi hafif olarak soyan A vitaminli (retinoik asitli) kremler, salisilik asitli kremler, meyva asiti içeren kremler [alfa hidroksi asitli (AHA)] tercih edilmektedir. Glikolik asit, laktik asit gibi meyva asitleri ve salisilik asit ancak uygun özellikteki deriye uygulanabilir. Deride, üst tabakaların soyulmasıyla, kendini yenileme faaliyeti başlar. Bu faaliyet sayesinde yüzeysel kırışıklıklar, eski sivilce izleri, gözenekler, lekelenmeler düzelir. Düşük konsantrasyondaki asitlerin uzun süreli uygulanması ve bu işlemin tekrarlanması deri altı bağ dokusunda kollajen artışına ve kalıcı sonuçlar elde edilmesine neden olur. Elektrik Akımı: Kişinin hissetmediği, değişik frekans ve akım şiddetindeki doğru ya da galvanik akım özel uygulayıcılarla, belirli sürelerde ve tekrarlayan seanslarda uygulanır. Bu işlem sonucunda deri altındaki küçük kas lifleri aktif hale gelmekte ve derinin gerginliği artmaktadır. Özellikle göz ve boyun çevresi kırışıklıklarında oldukça etkili sonuçlar veren bu uygulama mutlaka bir hekim denetiminde yapılmalıdır. Masaj ve Fitoterapi: Bazı sarmaşık bitkilerinin ekstrelerinden hazırlanan krem ve ampuller masajla, seanslar halinde cilde uygulanır. Bu yöntemin özellikle elektrik akımıyla birlikte uygulanması sonucunda oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Dolgu (Kollajen ve Hyaluronik Asit): Kollajen ve hyaluronik asit kırışıklık bölgesine, cilt altına enjeksiyon yöntemiyle uygulanan bağ dokusu maddeleridir. Ağız ve dudak bölgesi, alın ve göz çevresi kırışıklıklarında 20 yılı aşkın süredir yaygın olarak kullanılmaktadır. Botox ve dolgu birlikte uygulandığında oldukça uzun süreli etki elde edilir. Her iki yöntem de kolay ve hızlı bir şekilde uygulanmakta olup gerektiğinde enjeksiyonlar tekrarlanabilmektedir. Her zaman söylediğim gibi bu tarz uygulamalara başvurmadan önce alanında uzman bir hekime danışmak çok ama çok önemli... Hepinize sağlıklı ve güzelliklerle dolu bir hafta diliyorum...