Milli Piyango’nun İtalyan Sisal ve Demirören Grubu’nun ortaklığıyla şirketleştiği günden bu yana yeni sistemde büyük sorunlar yaşadıklarını belirten bayiler, şimdi de komisyonlarını alamadıkları için şikayetçi. Daha önce net komisyonlarının yüzde 9.7’den 4.25’e düşürüldüğünü, şimdi de yaklaşık iki aydır hiç komisyon alamadıklarını söyleyen İzmirli Milli Piyango bayileri, yaşadıkları sorunları Ege Telgraf’a anlattı. Durumun sadece İzmir’de değil, tüm Türkiye’de yaşandığını belirten bayiler, “Bir an önce emeğimizi karşılığını almak istiyoruz. Evimizi geçindiremiyoruz” diyerek yetkililere çağrı yaptı. 2008 yılından bu yana milli piyango bayiliği yaptığını belirten Gülnaz Ok, “Ocak ayının ilk haftası komisyonlarımızı vereceklerini söylemişlerdi. 5 Ocak’ta demişlerdi ama vermediler. Daha sonra raporlarım çıktı. Bu sefer 12 Ocak’ta bankaya para yatırdılar. Benim sistemimde kalan satış limitimi eksi olarak bildirdiler. İdareye sorduğumda limit artırmam gerektiğini söylediler. Bana gelen bütün parayı tekrar yatırdım ama yine de limitim artmadı ve bilet alamadım. Param havaya gitti. 17 Kasım’dan bu yana hiç para almadım. Kafalarına göre para gönderip geri alıyorlar. Giden parayı da biz bir türlü alamıyoruz. Kimseden bilgi alamıyoruz, hakkımızı da arayamıyoruz. Telefonlara kimse çıkmıyor” dedi.

“SIKINTI TÜM ÜLKEDE”

İzmir’de 33 yıldır piyangoculuktan geçimini sağladığını belirten Osman Tok, “Sisal’a kayıtlı olduğum zamandan bu yana sistem yüzünden büyük sıkıntı yaşıyorduk. Şimdi ise yaklaşık 70 gündür kazancımızı alamıyoruz. Örneğin, 5 bin lira yatırıyoruz, o kadarlık ürün alıyoruz. Bunun satışlarını yapıp parayı yeniden yatırıyoruz ama bunca süredir bize verilmesi gereken komisyonları alamıyoruz. Biz bu parayı istiyoruz. Telefon sistemlerimizde bakiyemiz her hafta eksi çıkıyor. Bize borç gösteriyorlar. Aradığımızda düzeleceğini söylüyorlar ama iki aydan beri hiç para alamadık. Yani verilen sözler de tutulmadı. Benim yaklaşık 27 bin lira alacağım var ama 690 lira para görünüyor. Sadece İzmir değil, Türkiye genelindeki her bayi bunun sıkıntısını çekiyor. Ne yapacağımızı, nasıl geçineceğimizi bilemiyoruz. Artık kazancımızı almak istiyoruz” diye konuştu.

‘8 BOĞAZA BAKIYORUM’

Milli Piyango’nun gezici bayilerinden Halil Çiftçi, “8 kişilik bir aile geçindiriyorum. Beş aydır zorunlu Bağ-Kur’umu ödeyemiyorum, esnafım. Savcılığa gideceğimi de söyledim. Bu nasıl iş! Çalışıyorum ama paramı alamıyorum. İki aydır evime ekmek götüremiyor, geçimimi sağlayamıyorum. Yılbaşında sadece 80 ila 90 bin liralık yılbaşı bileti sattım. Bunun yanında kazı kazan da sattım. Bu kadar çalışmama rağmen neden paramız yatmıyor?” ifadelerini kullandı.

‘FABRİKA SAHİBİ MİYİZ!’

“Bu dünyada görülmemiş bir ticaret sistemi” diyerek 1992 yılından bu yana Milli Piyango bayiliği yaptığını söyleyen Selim Topal, “10 liraya alıyor, 10 liraya satıyoruz. Daha sonra bir 10 lira daha teminat olarak yatırıyoruz. Yatırdığımız para 20 lira oluyor. Karımız sürekli içeride. ‘Ben sana mal verdim, senin malının parası içeride’ diyorlar. Bizim bu ürünleri 10 gün içinde sattığımızı nereden biliyorlar? Eğer bunu satamazsam borç buluyorum, parasını ödediğim mal için yeniden borçlanıyorum. Böyle bir sistem daha önce görmedim. Komisyonu yok. ‘Parayı sattın, parası sende’ diyorlar. Satıp kazandığım benim param, çünkü daha önceden parasını ödedim. Ben bir daha nereden para bulacağım? 136 bin lira alacağım var. Ben ne fabrika çalıştırıyorum ne de lüks mekan… Bunlar çalışanına para vermek yerine çalışanından para kesiyor. Çalışanın emeğiyle sermaye yükselmez” dedi.

‘SÖZLER TUTULSUN’

Üçkuyular’da bayilik yaptığını söyleyen Feyzi Tuncel, “20 yıldır bu işi yapıyorum. Aşağı yukarı 100 bin liralık ürün sattım, aşağı yukarı 5 bin lira almam lazım. Şu anda benim hesabıma bin 799 lira para yatırmışlar. Yani kazancımın yarısı bile yatmamış. Milli Piyango özelleşti, hepimiz de mağdur olduk. Bize sözleşme yapılırken verilen sözlerin yerine getirilmesi ve komisyonlarımın hesabımıza yatırılmasını istiyorum” açıklamalarında bulundu. 2002 yılında Milli Piyango bayiliğine başladığını belirten 59 yaşındaki Cemal Özdemir ise “Sisal’a devrolunca oradan da bayilik aldım. Kasım ayına kadar sattığımız biletlerin komisyonları düzenli şekilde yatıyordu. Kasım ayının 10’undan sonra sistem değişikliği mi, artık ne yaptılarsa, o günden bu yana 5 kuruş para alamadım. Malulen emekli biriyim. Durumumuzu arayıp anlattığımızda bize borcumuz olduğunu ve komisyonların bu yüzden yatmadığını söylüyorlar. Halbuki bilet ve kazı kazan alırken biz kendi paramızı aktarıp alıyoruz. Benim peşin aldığım ürünün borcu nasıl olur? Ne yapacağımızı şaşırdık. Artık yasal yollara başvurmayı düşünüyoruz” dedi.

ŞANS KUŞLARI…

25 yıllık bayi Kadriye Anarefe de, şu ifadeleri kullandı; “Kredi çektim, ödeme yapamıyorum. Geçimimi piyangodan sağlıyorum. Bir kadın olarak iki aydır tencerem kaynamıyor. Hayat bu şekilde geçmiyor. Artık düzgün bir şekilde paramız yatsın. Emekli değiliz, başka gelirimiz yok. Çok zor durumdayız.” “Eski günlerimizi çok arıyoruz” diyen Metin Kurtuluş da “35 senedir bu mesleği yapıyorum. Bize eskiden ‘Şans kuşları’ derlerdi… Şimdi o kuşların kanatları kırıldı. İki aydır ekmeğimizi alamıyoruz. İnanın ki özveriyle çalışıyoruz ama para kazanmıyoruz. Karda, kışta, yağmurda çamurda insanlara şans dağıtmak için çalışıyoruz ama karşılığını alamıyoruz. Devletimizin piyangosuna da gönülden bağlıydık. Hepimiz mağduruz. Bir an evvel sorunlarımızın giderilmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘GÜVENEMİYORUM’

“Güzelyalı’nın Şans Meleği” olarak bilinen Papatya Sertdemir de yaşananlardan şikayetçi. “Eskiden bayilik almak çok zordu ancak şimdi isteyen herkese veriliyor” diyen Sertdemir, “Ben ekmeğimi bu işten kazanıyorum ama artık gerçekten çok zorlaştı. Karşımızda muhatap bulamıyorum, çalıştığım yere güvenemiyorum. Sistemde ne oluyor, ne bitiyor bilemiyoruz. Bu sistem tutmadı, eski sisteme artık geri dönülsün” dedi. Özelleşme sürecinin esnafın üstünde çok büyük sorunlar doğurduğunu söyleyen Hakan Hasertürk de, “Sistem oturmadı, hazırlıksız işe başlandı. Öyle bir sürece girdik ki atılan adımlardan seyyar bayileri kaldırmak gibi bir hava yaratıldı. Şu anda ürünü satış fiyatından alıyoruz, bir de üstüne teminat ödüyoruz. Özellikle yılbaşı biletleri çıktığından bu yana komisyonlar yatmıyor. Ne yapalım, çalışmayalım. Sistem batmaya doğru gidiyor, biz içinde çırpınıyoruz. Bu sene ilk defa sahte biletlerle uğraşmak zorunda kaldık. 24 senelik bayiyim, ilk defa bu sene bu kadar sorunla karşılaştım” açıklamalarında bulundu.

CUMHURBAŞKANI’NA ÇAĞRI

Son olarak İzmir Piyango ve Şans Oyunları Bayileri Esnaf Odası Başkanı Paşa Çakmak da, “Milli Piyango şirketleştiğinden beri bayilerimiz paralarını peşin alamıyor. Bazı arkadaşlarımıza olmayan borçlar varmış gibi gösteriliyor, bazılarına icra gidiyor. Sistem çok hatalı. Şirketleşeceğini duyduğumuz zaman da “İtalyan’ın gömleği bize uymaz” demiştik. O günden bu yana yaşanılan sorunları da dile getirdik. Bakın yine haklı çıktık. Çok yanlış bir uygulamayla çalışıyorlar. Bayilerimiz azaldı, sahte biletler ortaya çıktı. Şimdi üyelerimiz iki aydır komisyonlarını, yani maaşını alamıyor. Bayiler bedava çalışıyor. Klasik piyangoyu da aylığa döndürmeye çalışıyorlar. Biz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyoruz: Bu sorunları çözerseniz, siz çözersiniz. Lütfen, tekrar Milli Piyango devletimizin çatısında olsun. Milli Piyango da yeniden yerli ve milli olsun. 10 binlerce insanımız işsiz kaldı. Artık sorunlarımız bitsin, üyelerimizin de bir an evvel yüzü gülsün” diye konuştu.

‘Sistemin mağduru oldum’

Buca’da çalışan piyango bayi Fadime Tün’ün durumu ise diğerlerinden çok farklı… Sistemde yaşanan bir hata yüzünden mağdur olduğunu ve hala bu mağduriyetin düzeltilmediğini söyleyen Tün, “Bana önce mallarım düzenli geliyordu, kazancım da düzenli yatıyordu. Ancak bir gün bana 80 bin lira civarında fazla ürün gönderdiler. Arayıp durumu bildirip parasını iade ettim. Aradan bir hafta geçtikten sonra 130 bin liralık amorti okuttum, bana 50 bin liralık amorti üzerine de 80 bin lira borç çıkardılar. Şimdi yaklaşık 3 aydır çalışamıyorum. Sistemde büyük bir sıkıntı var. Bana, ödediğim parayı ‘Yeniden öde’ diyor, bir de üstüne her ay üç bin lira faiz koyuyor. Eşim epilepsi hastası, ben çalışıp evini geçindiren bir kadınım. Bugüne kadar kimseye muhtaç değildim, 44 yaşından sonra rezil oldum” dedi.

Bir de üstüne ‘engel’ eklendi…

Tüm Engelliler Federasyonu Kurucu Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı Fevzi Deniz, “Milli Piyango’da engelliler birim başkanıyım ve esnaf odasında da yönetim kurulu üyesiyim. Bu yıl pandemiden dolayı belediye ve Valilik tarafından kronik hastalığı olanlar dışarıya çıkamadığı için bilet satamadı. Biz çok mağdur olduk. Evde çalışmayan insanlar var, pandemi var. Millet çok zorda kaldı. Sisal’ın kar oranını düşürmesi ve komisyonların ödenmemesi de eklenince piyangocular gerçekten mahvoldu. Çok ama çok zor durumdayız. Ben Türkiye’de büyük ikramiye veren bir bayiyim. Avrupa’dan bile benden bilet isteyenler oldu ama satamadım ki… Perişan oldum, bankadan kredi üstüne kredi çekiyorum. Bu iş nereye gidecek, bilemiyoruz” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber