Korona virüs belası ile baş etmeye çalışan ülkemde doğru yapılanlar olduğu kadar yanlış uygulamalar da var. Bu ülkede her şeyin sağlıklı işlediği ne zaman görülmüş ki? Aşılama işlemi de bana göre yüzü...

Korona virüs belası ile baş etmeye çalışan ülkemde doğru yapılanlar olduğu kadar yanlış uygulamalar da var. Bu ülkede her şeyin sağlıklı işlediği ne zaman görülmüş ki? Aşılama işlemi de bana göre yüzümüze gözümüze bulaştırdığımız politikalarımızdan. Yine neden muhalefet yapıyorsun? Sen hiçbir şeyi beğenmez misin? Dediğinizi duyar gibiyim. Ancak önce yazdıklarıma bir göz atın. Ondan sonra da bana hak verip vermediğinizi konuşuruz. Öncelikle öyle bir aşılama takvimi ile başladık ki. Başımızın tacı büyüklerimiz, sonra sağlıkçılarımız, kronik hastalığı olanlar, basın mensupları, öğretmenler derken yaş gruplarında 50-55 aralığına kadar indik. Şu ana kadar Devlet’in yaptığı açıklamaya göre 14 milyondan fazla insanımız aşı oldu. Bu arada Sağlık Bakanlığı aşı satan ülkelerle yeni anlaşmaların yapıldığını nüfusumuzun üç katı aşı bağlantısının kurulduğunu açıkladı. Pekii şimdi kritik bir soru. Nüfusunun yüzde 13’ü yani 9 milyon civarında engelli vatandaşı olan Türkiye’nin henüz engelli ve yaşlı bakım merkezlerinde kalanlar hariç bir tek engel sahibine aşı vurulmuş değil.

EŞİT BİREY OLGUSU

Toplumda eşit birey olgusunu kalıcılaştırmak için engelli yurttaşların her daim sosyal hayata dahil edilmesi gerektiği savunuluyor. Engelsiz yaşam için mücadele sürüyor. Korona virüs pandemisi devam ederken onları izole bir hayata mahkum etmekten başka bir şey yapılmadı. Özel eğitim kurumları musluk gibi aç kapa yapılarak eğitim hakları sık sık ellerinden alındı. Tam korona virüse çare bulundu, aşı geldi derken... Hiçbir engelli yurttaş aşılanamadı. 5 aylık süreçte henüz öncelik tanınmadı. Milyonlarca doz aşı, alakalı alakasız pek çok gruba yapıldı ve neredeyse bitti. Görme engelliler dışarıda kendilerine yardım edilmesini nasıl kabul edecek? Geniş taramalar yapılmadığı için koluna giren yurttaşın korona virüslü olduğunu nasıl bilecek? Duyma engeli olan kişi derdini maskesini çıkarmadan nasıl anlatabilecek? Tekerlekli sandalyeye mahkum engelli kontamine alanlara dokunmak zorunda olmadan hayatlarının önüne koyduğumuz engelleri nasıl aşacak? Hastalıkları nedeniyle engelli olanlar, korona virüse yakalansa, hangi şartlar altında tedavi edilebilecek? Tabii bir de engellilere bakmakla yükümlü aileler... Aynı evde yaşadıkları engelli yakınlarına korona virüs bulaştırma korkusuyla bir ömür nasıl geçer? Türkiye Sakatlar Federasyonu İzmir Şube Başkanı Psikolog İlknur Peder, kamuoyuna yansığı kadarıyla iki kez korona virüse yakalandı, o müthiş azmiyle iki kez yendi. Ajanslar, ulusal medya onun azmini anlatırken hiç kimse iki kolu ve bir bacağı olmayan İlknur Peder'i nasıl korona virüsten koruyabileceğini sormuyor, konuşmuyor? Bir yıldan fazla süredir sosyal hayata karışamayan, engelsiz bir hayat yaşamasına müsade edilmeyen engelli yurttaşlar, ne zaman hayat haklarını geri kazanacak? EZCÜMLE: Unutmayın Türkiye gibi ölümlerin pamuk ipliğine, kazaların gündelik olaylara dönüştüğü bir ülkede hepimiz birer engelli adayıyız.