Siyaset tarihimiz açısından çok önemli bir belgeyi yayımlıyoruz. Orhan Kemal’in babası Abdülkadir Kemali Bey’in 1946’da Seyhan’dan adaylık duyurusunu yaptığı broşüre yazarımız Mazlum Vesek ulaştı

Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Orhan Kemal’in babasının aslında İstiklâl Madalyalı bir gazi, ilk TBMM’de milletvekili ve adliye vekili (Adalet Bakanı) olduğunu biliyor muydunuz? Abdülkadir Kemali (Öğütçü) siyasal tarihimizin aslında en renkli isimlerinden. Kitaplara ve tezlere konu oldu. Milli Mücadele Sözlüğü’nde adı yer aldı. Torunu Işık Öğütçü anılarını ve 1924’te çıkardığı “Toksöz” gazetesini günümüz harfleriyle yayımladı. Ancak, sözünü ettiğimiz eserlerde yaşamının sonlarına doğru yaptığı son siyasi hamleden, 1946 yılındaki bağımsız milletvekili adaylığından,  söz edilmez. Doğal olarak bu konu hakkında herhangi bir belge de bu yayınlar içinde yer almaz. Ege Telgraf olarak siyasal tarihimize bu belgeyi kazandırdığımızı duyurmak için bizim için ayrı bir onurdur. 
Türkiye, 1923’ten 1946’ya kadar tartışmasız CHP’nin tek siyasal merkez olduğu bir dönemi yaşadı. 2’inci Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın ardından kurulan yeni dünya düzeninde yerini almak isteyen Türkiye, artık cumhuriyetten demokrasiye geçmek adına ilk adımı atmanın ihtiyacını hissediyordu. Çok partili rejimin sınandığı ilk seçim 21 Temmuz 1946’da yapılan genel seçim oldu. “Açık oy gizli sayım” usulüyle yapılan ve siyasal tarihimiz açısından en tartışmalı seçimlerden biri olarak da kayda geçen bu seçimde CHP 397, DP 61 milletvekili kazanarak meclise giderken 7 bağımsız vekil de meclis sıralarında yerini aldı. 
Arşivler tarandığında tozu dumana katan tartışmaların yaşandığı, manşetlerin çok keskin ve özellikle de partilerin “taşra” teşkilatlarında DP’ye ya da CHP’ye katılımların sürekli yalanlandığı bir ortam görürüz. Dünya Savaşı’nın yorgunluğu, demokrasi kavramıyla tanışmanın huzursuz heyecanıyla sandığa giden bir Türkiye görüyoruz. işte bu atmosferin içinde “müstekilen namzet” çizgi dışı bir isim var: Abdülkadir Kemali Öğütçü. 
Onun seçim broşürüne ve 1946 seçim sonuçlarına bakmadan önce kısaca bir hayatına bakalım. 

BEKİR SITKI EFENDİ’NİN OĞLU 

Abdülkadir Kemali Bey, anılarında “Cebel-i Bereket (Osmaniye) sancağının bir nahiyesi olan ve zamanında sancak merkezi kabul edilen  Yarpuz kasabasında 306 Arabî (10 Ağustos 1889) yılında Kurban Bayramı’nın dördüncü günü doğdum. Doğumumdan on gün evvel evimize gelen bir derviş, babama (Bekir Sıtkı Efendi): 
‘Bir oğlun olacak, ismini Abdülkadir koy,’ demiş.” 

Abdülkadir Kemali, geride bıraktığı belgede babası ile ilgili de geniş bilgiler aktarır. Osmanlı Devleti döneminde hukuk alanında önemli görevlerde bulunan Bekir Sıtkı Bey için valilik, bakanlık ve müfettişlikler “liyakat sahibi bir kimsedir” ifadesini kullanır. 

Dönemine göre ileri bir eğitim alan Abdülkadir Kemali Bey, 1912’de İstanbul Hukuk Mektebi’ni bitirir. 

2’inci Abdülhamit devrinde sıkı bir istibdat karşıtıdır. 1908’de İkinci Meşrutiyet ilan edildiğinde yaşadığı duyguları şöyle kaleme alır: 
“Bugün, padişahın sarayı karşısında, milletin sarayının temelinin atıldığı bir gündü…Bugün, otuz küsur sene saltanat süren bir hükümdarın bu saltanatına milleti ortak etmeyi kabul ettiği bir gündü…Bugün, hakkın şahlandığı, haksızlığın bittiği, esirliğin kaldırıldığı, hürriyetin ilanı günüydü…”
Birinci Dünya Savaşı esnasında Çanakkale Cephesi’ndedir. Orhan Kemal, “Baba Evi” romanının girişinde şu ifadelerle anlatır: 
“Ben doğduğum zaman, babam, Çanakkale’de, Dardanos’ta bataryasının başında, kumral bıyıklı, enveriye’li bir ‘Topçu teğmeni”ymiş. Dedem benim doğumumu babama benim imzamla şöyle tellemiş:

Ben de dehr’in sitemin çekmeğe geldim dehr’e! (Ben de dünyanın sıkıntısını çekmeye geldim dünyaya)”

Bir hukuk insanı olarak Siirt’ten Bursa’ya, Adana’ya kadar çok farklı yerlerde görev alır. Milli Mücadele’ye aktif katılır. İlk TBMM açılışında bulunur (23 Nisan 1920). Büyük Millet Meclisi’ne 1920’de yapılan seçimlerde Kastamonu’dan milletvekili seçilir. İkinci Grup içinde yer alır ve muhalif konuşmalarıyla dikkat çeker. Bu dönemde Pozantı İstiklal Mahkemesi Başkanı olarak görevinde bulunur. BMM’de kısa bir süre Adalet Bakanlığı yapar. 
1923’te milletvekilliği bittiğinde ve Cumhuriyet kurulduğunda Adana’da avukatlık yapmaya başlar. 1924 yılında Toksöz gazetesini çıkarır. Bu gazetede hukukçu kimliğini vurgulayan muhalif yazılar kaleme alır ve “Bir Partim Olsa” başlığıyla yazdığı yazılarda dolaylı olarak Halk Fırkası eleştirileri yazar. Kurmak istediği partinin programını özellikle hukuk konusundaki tutumunu anlatır. Yoksul halk ve onun refahı vurgusu dikkat çeker.

1930’da Mustafa Kemal Atatürk’ün çok partili rejim denemesinde Ahali Cumhuriyet Fırkası’nı kurar. Ahali adında bir gazete çıkarır. Partisinin Adana, Hatay, Maraş gibi illerde teşkilatlanmasını sağlar. Ahali’deki yazılarıyla çok sert bir muhalefet yapar. İki ay süren bu basın-parti muhalefeti gayreti 24 Aralık 1930’a kadar devam eder. Ahali kapatılır. (Bu gazetenin tek sayısı Taha Toros arşivinde mevcuttur. Maalesef diğer sayıları kayıptır). Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın da içinde bulunduğu diğer partiler gibi Ahali Cumhuriyet Fırkası da kapatılarak siyaseten tarihe karışır. 

Abdülkadir Kemali Bey ailesiyle beraber bir süre Beyrut’ta yaşar. Burada zor günler geçirirler. 1939’da afla ülkeye dönüş yapar. Avukatlık ve yargıçlık yapar. Yer yer makaleler yazsa da daha çok dinle ile ilgili kitaplar yazar. Çocukların din eğitimine dair eserler verir. 1949’da Ankara’da hayatını kaybeder. 
Araştırmacı Taha Toros, Abdülkadir Kemali Bey için şunları yazar:

“TBMM’nin ilk dönem milletvekili; üç günlük bakan; İstiklal Mahkemesi’nin hem reisi hem sanığı; hükümetin yaman eleştiricisi; güçlü bir gazeteci; 1930’da Ahali Cumhuriyet Fırkası’nın kurucu başkanı; din üzerine eserler yazan bir bilgin, şifalı bitkileri inceleyen bir kamus yazarı; ceza hukukunda içtihatlara kaynak olan görüşüyle uzman bir hukukçu; yakın politika tarihimizin bir renkli siması ve dinlenmesine doyum olmayan bir hatibi."
Abdülkadir Kemali Bey hakkında doktora tezi yazan ve “Tam Bir Muhalif: Abdülkadir Kemali Bey” kitabı bulunan akademisyen Meral Demirel de şunları söyler: 
“Abdülkadir Kemali Bey’in siyasi yaşamının, şimdiye kadar kendisine gösterilen ilgisizliği hak etmeyecek derecede önemli özellikler taşıdığını görmekteyiz. Gerçekten de, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından başlayarak siyasi mücadelelerin tam merkezinde yer alan Abdülkadir Kemali Bey’in verdiği mücadele, Türkiye’nin yakın tarihinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacak derecede önemli özellikler içermektedir.”

1946 SEÇİMLERİNDE BİR BAĞIMSIZ ADAY 

Bununla birlikte Abdülkadir Kemali Bey’in yaşamı ve mücadelesi adına hala ele alınmamış noktalar mevcut. 1946 Genel Seçimleri’nde Seyhan’dan (Seyhan, o dönemde Adana’yı içine alan seçim bölgesidir) bağımsız adaylığıdır. Kemali Bey’in sözünü ettiğimiz adaylık broşürüne bakalım. Söze “Aziz Hemşerilerim” diye başlayan Kemali Bey şöyle devam ediyor: 
“Siyasi hayattan çekilmiştim. Bilgilerimi mezara götürmemek için kitaplar yazmakla vakit geçiriyordum. Dediler ki: Millet senin de mebus olmanı istiyor, yeniden çalışma zamanı geldi. Adaylığını sen de koy.
On sekizden elli yaşa kadar vatan ve millet hesabına anlatılamaz ızdıraplara katlanarak geçen günlerim gözlerim önünde bir sinema şeridi gibi canlandığı için çalışmaktan kaçınmayı kendime yakıştıramadım. 
Hiçbir fırka (parti) hesabına olmayarak müstekilen (bağımsız) namzetliğimi koyuyorum. Ve vekiliniz sıfatıyla Millet Meclisi’nde haklarınızı müdafaa etmek gibi asil bir duygu ile bana reyinizi vermenizi istiyorum. 
Sizin uğrunuzda ve sizin aşkınıza el ve ayaklarıma taktırdığım zincirlerin ve ağzımdaki kilitlerin kırılmasını istiyorsanız reyinizi bana veriniz. İstemiyorsanız bu da sizin bileceğiniz bir iştir. Çünkü, bu hususta hakim sizsiniz
Abdülkadir Kemali Öğütçü”. (1)
Belgenin altında “Yurd Matbaası- Adana” bilgisi yer alıyor.

ADANA BASININDA 1946 SEÇİMLERİ

Bu belge vesilesiyle 21 Temmuz 1946’da yapılan genel seçimleri Adana basını üzerinden takip etmeye çalıştık. Haziran ayından itibaren seçim atmosferinin oluştuğunu görüyoruz. Seyhan’ın 9 olan vekil sayısının 10’a çıktığını okuyoruz. Abdülkadir Kemali Öğütçü’nün adaylığı ile ilgili özel bir habere veya demece rastlamadık. Daha çok CHP ve DP arasındaki çekişme ve üye transferi ile ilgili açıklamalar yer alıyor. Bağımsız adaylar listesinde Abdülkadir Kemali Öğütçü ismi yazılı. İlginç olanı ünlü şair Arif Nihat Asya’nın da aynı seçimde bağımsız aday oluşudur. 
24 Temmuz tarihli Yeni Adana gazetesinde Abdülkadir Kemali Öğütçü’nün 5 bin 27 oy aldığı yazılı. Yıllarca ülkesinden uzakta kalan ve bir o kadar da siyasette yer almayan Öğütçü’nün aldığı oyun yüksek olduğunu söylemek mümkün. Ancak, seçilmesi için yeterli değildir. Ülkemiz siyasi tarihinde yeter düzeyde ele alınmamış bir şahsiyet olan Abdülkadir Kemali Öğütçü’nün kaleminden çıkan bu broşürün bu alandaki araştırmalara yardımcı olmasını umarız. 

NOTLAR VE KAYNAKÇA

(1) Metindeki imla ve yazımı günümüz Türkçe kurallarına uygun olarak buraya aktardık. Özgün halinin fotoğrafını çalışmamızın içine yerleştirdik. 
ATÜ Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Dökümantasyon Daire Başkanlığı Arşivi tarandı. 
Işık Öğütçü, Orhan Kemal’in Babası Abdülkadir Kemali’nin Anıları, Everest Yayınları
Meral Demirel, Tam Bir Muhalif: Abdülkadir Kemali Bey, Bilgi Üniversitesi Yayınları
Orhan Kemal, Baba Evi-Avare Yıllar, Everest Yayınları

ÖZEL TEŞEKKÜR 

ATÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Ahmet Karataş