Masal anlatıcısı ve performans sanatçısı Ferhat Budak, ebeveynlere çocukların masal dinlemeleri ve kitap okumaları için tavsiyelerde bulundu. Budak, “Pes etmeyin” dedi

İzmir’de uzun süredir çocuklarla ve aileleriyle buluşan masal anlatıcısı Ferhat Budak ile Anneler Günü Haftası içinde sohbet ettik. Budak’la ebeveynlerin çocuklarıyla masal yoluyla kurabilecekleri ilişkiyi, masal yazıcılığını ve neler yaptığını konuştuk. Ailelerin çocuklarına kitap okutması konusunda önerilerde bulunan Budak, “Çocuğunuza masalları kitaptan okumak yerine öncesinde ezberleyin ve çocuğunuz ile göz teması kurarak onlara anlatın. Kurduğunuz bu göz temasıyla çocuğunuzun dikkat becerisi artacak, kendisini değerli hissedecek, aranızda daha sıcak bağ kurulacaktır” diye konuştu.

-Sevgili Ferhat, Anneler Günü haftası içerisindeyiz. Sen bir masal anlatıcısı olarak annenden dinlediğin masallar hakkında ne söylemek istersin?

Annem küçükken bize kıssadan hisse eğitici ve öğretici hikâyeler anlatırdı. Zaman zaman hâlâ anlattığı oluyor.  Bize anlattığı bu hikâyeleri eskiden karşı komşumuz olan Zayiret teyzeden dinliyordu. Bilge bir kişiliğe sahip olan Zayiret teyze çocukluğunda İzmir/ Bornova'da Atatürk'ü görmüş muhterem bir insandı. Küçük bir çocuk olmama rağmen onun anlattığı hikâyelere ben de tanık oluyordum. “Söz'ün büyüsü” deriz ya her zaman, o hikâyeler hâlâ zihnimde yer alıyor. Sahnelerimde annemden ve Zayiret teyzeden aldığım feyz benimle birlikte...

Bazen hafızamı güncellemek için annemden o hikâyeleri yeniden dinlerim.

Annemle birlikte eskilere gider, kah mutlu oluruz kah geçmişe duyduğumuz özlemle hüzünleniriz...

Peki, iletişim teknolojilerinin yoğun olduğu bu çağda ebeveynler çocuklarına masal anlatmayı nasıl başarabilir? Tavsiyelerin nelerdir?

Teknoloji çağındayız artık.

Maalesef iletişim araçları neredeyse tüm çocuklarımızın kolayca ulaşabileceği yerde. Teknolojinin faydaları olduğu kadar ciddi zararları da var. Ebeveynlerin bu araçları çocuklarından alıkoymaları gerçekçi olmak gerekirse pek mümkün değil. Bir zamanların en zararlı aracı olan televizyon diğer teknoloji ürünlerinin yanında ne yazık ki masum kalıyor. Öncelikle şunu söyleyebilirim, tablet, bilgisayar, telefon gibi çocuklarımızın elinden düşürmediği bu cihazlara ebeveynleri olarak izledikleri videoları, oynadıkları oyunları ve zararlı uygulamaları titizlikle incelemeli ve kontrolü altında tutmalıdır. Bir çocuğu teknolojiden soyutlamak neredeyse imkansız. Masalları çocuklara aşılamak ve sevdirmek için ebeveynleri onlara masal anlatıcılarına ait videoları izlettirebilirler.

Biz yetişkinler konuşarak diyalog kurarız. Çocukların iletişim aracı ise oyundur. Buna da en etkili araç, yapısı gereği masallardır. Önerilerim şudur, ebeveynler kaynağını incelediği çocuğunun yaşına uygun masal kitaplarını edinip çocuklarına masallar anlatsınlar. Bazı ebeveynlerden duyuyorum, “benim çocuğum masal dinlemez, kitap okumaz” diyorlar. Çabuk bir pes etme durumu var. Hayır... Masalların büyülü dünyası eğlence, oyun ve hakikat ile bezenmiş yapısıyla her çocuğu içine çeker. Her çocuğun yapısı farklıdır. Kimi hemen adapte olur, kimi zamanla. Ama bir şekilde masal diyarında kendisine yer bulur. Ebeveynlere bu bağlamda şunu da öneriyorum. Çocuğunuza masalları kitaptan okumak yerine öncesinde ezberleyin ve çocuğunuz ile göz teması kurarak onlara anlatın. Kurduğunuz bu göz temasıyla çocuğunuzun dikkat becerisi artacak, kendisini değerli hissedecek, aranızda daha sıcak bağ kurulacaktır...

Masal Diyari Yolculuk

MASAL DİYARINA YOLCULUK

-Sen Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çocuklarla buluşup masal anlatıyorsun. Çocukların dünyasında nasıl bir yer edindin? Kendileri ve ebeveynler bu konuda senden ne bekliyor?

Yaklaşık 1 buçuk yıldır aynı çocuklarla beraberim. Her hafta masallar diyarına yolculuk yapıyoruz. Bazen mahalledeki arkadaşlarını ve akrabalarını getiriyorlar. Çalışmaları yaptığımız Basmane/ Pazaryeri Mahallesi Spor Tesisi’ni yani eski Altınordu Spor Kulübü binasını evleri gibi görüyorlar. Bana hocam diyorlar ama beni aile fertlerinden biri gibi gördüklerini hissediyorum. Dersimizin olmadığı günlerde de gelip ödevlerini yapıp, oyunlar oynuyorlar. Masallar yalnızca sözel bir anlatı değildir, büyülüdür. Hakikati anlatır. Bu çocuklarda bunu görüyorum mutlu oluyorum ve umut doluyorum.

Aileleriyle sürekli iletişim halindeyiz. Çocuklarının gelişimini birlikte takip ediyoruz, onlara gözlemlerimi aktarıyorum. Çalışmalarımız sayesinde çocuklar yaşadıkları yeri daha yakından tanıma fırsatı yakaladı. Özgüvenleri gelişti, sevgi, saygı ve paylaşım gibi duygusal değerleri gelişti. Bazen ebeveynleri de etkinliğe davet ediyorum ve çocuklarıyla birlikte masal dinliyorlar. Ebeveynler masalların, çocuklarının gelişimine ciddi anlamda katkı sağladığını ve pozitif olarak farklılıklar gözlemlediklerini aktarıyorlar. Yaptığımız masal atölyesinin sürekli devam etmesini istediklerini söylüyorlar. Çocukların benden beklentisi yeni masallar dinlemek, yeni oyunlar oynamak, yeni sürprizlere tanıklık etmek ve ebeveynleri gibi bu çalışmaların sürekli devam etmesi...

MİRASA BİR KİTAPLA KATKI

-Senin masal kitabı yazma projen olduğunu röportaj öncesi sohbetimizde öğrendim. Birazcık bu konuda ipucu verir misin?

Çocukken sahneye çıkmayı hayâl ediyordum bu oldu. Bir hayalim de anlattığım ve bilge insanlardan dinleyip kayıt altına aldığım masalları bir kitapta buluşturmak. Masal dünyasına bir miras ben de bırakmak istiyorum. Bu anlamda çalışmalarım devam ediyor. Bu kitabı masal severlerle buluşturmak için sabırsızlanıyorum.

MASAL YAZILIR AMA…

-Benim gibi 1990'larda büyüyen çocuklar için masal anlatanlar olduğu gibi çok güzel masal kitapları da okuma imkanı vardı. Sen günümüz Türk edebiyatını masal yazıcılığı konusunda nasıl buluyorsun?

Açıkçası çok yeterli olduğunu düşünmüyorum. Masallar konusunda bir kavram karmaşası var...

Masallar anonimdir. Yazarı belli değildir. Binlerce yıldır dilden dile anlatılarak günümüze kadar dönüşerek ya da güncellenerek gelmiştir. Bildiğimiz dünyaca ünlü masal yazarları Ezop, Andersen, La Fontaine, Charles Perrault, Grimm Kardeşler ve birçoğu dinleyip arşivledikleri masalları özünü bozmadan kitaplaştırmışlardır.

Yabancı dilden çeviri yapılmış bazı masalların çeviriden kaynaklı problemi kitabı okuduğumuzda görebiliyoruz. Olay örgüsü iyi yapılmamışsa o masal orijinal halinden kopuyor ve dinleyicisine lezzet vermiyor. Özellikle çocuklarımızda travma düzeyinde etkiler bırakabilecek hatalar gözlemliyorum. Bu hataların kitap basımı olmadan önce titizlikle incelenmesi gerekiyor. Bazı yazarlarımız kendi fantastik kurgusuna göre masal kitabı yazdığını söylüyor ve kitap çıkarıyor. Ancak cümlemin başında belirttiğim gibi masallar anonimdir. Yazarı belli değildir ve yazılamaz. Yazılan hikâye ve öykü olur...

Anadolu topraklarında arşivlenmemiş binlerce masal var. Yazarlarımız bu masalları dinleyip kitaplaştırabilirler. Bunun hem daha sağlıklı hem de daha doğru olacağını düşünüyorum.

MÜZİĞİN ANLATIDAKİ ETKİSİ

-Masal anlatımında müzik kullanımı konusunda nasıl bir seçim yapıyorsun? Müziğin bu alana etkisini anlatır mısın?

 Masal anlatımı canlı performans olduğu için canlı müzik tercih ediyorum.

Anlatımlarıma bir çok enstrüman eşlik ettik. Anlatım performansını güçlü manada desteklediğini düşünüyorum. Lezzet katıyor. Müzik, dinleyiciyi de masal dünyasına davet ederken etkili rol oynuyor.

-Son olarak Anneler Günü ile ilgili bir mesajın varsa dinlemek isteriz.

Annelerimiz emeğin tam karşılığı.

Onlar için sayfalarca yazılar yapabilirim. Çok kutsallar, iyi ki varlar. Anaçlığı ve insanlığı benliğinde barındıran tüm emekçi annelerimizin anneler gününü kutluyorum. Ülkemizde ve dünya da haksız yere cezaevlerinde bulunan tüm emekçi kadınlara özgürlük diliyorum. Son olarak annelerimize masal tadında nice anneler günü diliyorum...