Sizlerle yaşadığım bir olayı ve bir annenin feryadını paylaşmak istiyorum. Hafta başında aldığım telefon davet üzerine Yenişehir semtinde roman vatandaşlarımızın yaşadığı bir eve gittim. Evin avlusu...

Sizlerle yaşadığım bir olayı ve bir annenin feryadını paylaşmak istiyorum. Hafta başında aldığım telefon davet üzerine Yenişehir semtinde roman vatandaşlarımızın yaşadığı bir eve gittim. Evin avlusunda bir anne, baba ve çocuklar iki gözü iki çeşme ağlıyor. Neden ağladıklarını sohbetimiz ilerledikçe daha iyi anladım. Kişinin derdini ve acısını yürekten paylaşan tek varlık annedir. Hiç kimse ona annesi kadar içten ve samimi duygularla üzülmez. Anne Fatma, baba Kemal Bürücüler, 25 Şubat tarihinde Konak Gıda Çarşısı’nda kozmetik firmasının depo bölümünde çıkan yangında oğlu 29 yaşındaki Tugay Bürücüler’i kaybetmiş. Aynı yangında Yaşar Gümüş’ün de vefat ettiğini de belirtmek isterim. Geride gözyaşlı bir eş 2 çocuk bırakıp yangında feci şekilde ölen Tugay Bürücüler’in ihmal kurbanı olduğunu öne süren Fatma Hanım, yangına sebep olanların adalet önünde hesap vermesini istiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İzmir milletvekillerinin sesini duymasını arzu eden Fatma Hanım’ın iddiaları da bir hayli çarpıcı. Cevap bekleyen sorulara geçmeden önce sizlerle itfaiye raporunu da paylaşmak istiyorum. İtfaiye raporundaki detaylarda bir hayli ilginç. Raporda aynen şunlar yazıyor; Yangın yerinde yapılan tetkikte yangın başlangıcının zemin üstü üç katlı işyerinin (Kuaför malzemeleri toptancısı) Bodrum katındaki depo olarak kullanılan bölümde olduğu görülmüş olup, yapılan araştırma ve inceleme de havalandırmanın yetersiz, sayı fazla miktarda karışık özelliklerdeki(Basınçlı kap, patlayıcı ve parlayıcı ve kolay yanıcı)kimyasal malzemelerin ve iadesi gerçekleşmiş malzemelerin depoda bir arada bulunduğu öğrenilmiştir. Depodaki iade malzemelerden veya diğer kimyasal malzemelerden sızdığı düşünülen gazın herhangi bir ısı kaynağı (sigara, çakmak, elektrik, ısıtıcı, kıvılcım vb.) ile buluşması sonucu meydana gelen parlama neticesinde etrafındaki kolay yanıcı kimyasalların tutuşturması ile yangının çıkmış olabileceğine kanaatine varılmıştır. İşte cevap bekleyen sorular ve iddialar Yangın merdiveni var mıydı? İade mallar neden depoda bekletiliyordu? Mal indirip yüklemeye yarayan asansör arızalı mıydı? Bu kadar yanıcı ve patlayıcı ürünlerin olduğu yerde işyeri güvenliği tedbirleri alınmışıydı? Personeller çıkabilecek olası yangına karşı personel yeterli eğitimi almış mıydı? İş güvenliği uzmanları burayı kaç kez denetledi? Hırsızlık olduğu iddiasıyla deponun kapısı çalışanların üzerine kilitlendi mi? Her an patlamaya hazır olan kozmetik deposunda yeterli yangın söndürme tertibatı var mıydı? Firma sahibi Savcılara yangınla ilgili verdiği ifade de neler söyledi? Şimdi soruyorum ölen öldüğüyle mi kalacak? Yoksa ihmali bulunanlar yargı önünde hesap mı verecek?