Bu ara şans topuna kafa atmışım gibi hissediyorum: Aman ‘Maşallah!’ deyin. Kuşlar, kelebekler, çiçekler, böcekler… Sanki hep benim için kanat çırpıyor; benim için açıyor yapraklarını! Enerjim yüksek,...

Bu ara şans topuna kafa atmışım gibi hissediyorum: Aman ‘Maşallah!’ deyin. Kuşlar, kelebekler, çiçekler, böcekler… Sanki hep benim için kanat çırpıyor; benim için açıyor yapraklarını! Enerjim yüksek, umutlarım hep yeşil… Hissediyorum, güzel günler çok yakın! Neyse, konumuza dönelim mi? Pazar günü Anneler Günü… Seçimin gölgesinde bir Anneler Günü olacak… Yavruların güvenli bir geleceğe ulaşabilmesi eminim ki tüm annelere en güzel hediye. Hediye demişken… Aman sakın ha ihmal etmeyin o gün anneleri! Arayın, sorun, ufak bir hediye ya da bir dal gül alın koşun yanlarına… Ama kırmayın analarına umutla kavuşmayı bekleyenleri… Sıcaklığını özleyenleri… Ayrı düşmüşleri… Hiç görüşmemişleri… Siz etrafınızda ne kadar anne varsa ya da anne olmayı çok istese de olamayan koşun sarılın ona, bir gönlünü okşayın. Sonuçta o gün ‘Anneler Günü.’ Peki, bu özel günün nasıl ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Ben de bilmiyordum, araştırdım ve öğrendim. Sizin için de paylaşayım dedim: Anneler günü, günümüzde kutlandığı şekliyle 20. yüzyılın başlarında ortaya çıktı ve Amerika Birleşik Devletleri'nde başladı. Anneler Günü'nün fikri, Anna Jarvis adında bir kadına dayanır. Anna Jarvis, 1905 yılında annesi öldürülen bir kadındı ve annesinin anısını yaşatmak için bir Anneler Günü düzenlenmesi gerektiğine inanıyordu. Anna Jarvis, 1908 yılında West Virginia'da ilk Anneler Günü kutlamasını düzenledi ve bu kutlama, ülke genelinde yayıldı. 1914 yılında Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson, Anneler Günü'nü resmi tatil ilan etti ve her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü olarak kutlanmasını önerdi. Anneler Günü'nün yayılması, diğer ülkelerde de kutlanmasına neden oldu. Bugün, dünya genelinde birçok ülke, Anneler Günü'nü farklı şekillerde kutlar ve annelerin sevgi ve şefkatleri için minnettarlıklarını gösterir. Yine acıdan doğan bir hikaye… Ancak kalpten inanıyorum ki her yıl milyonlarca kişiye umut oluyorum. Bugünde, küskünler barışıyor, ayrılar kucaklaşıyor; evet her zaman bazılarımız için bir yanımız hasretle yanıyor… Her annenin kutsal olmadığını ancak anneliğin kutsal bir şey olduğunu bilerek yaşadım ben bugüne kadar… O yüzden bugün benim için çok özeldir. Bir yanım bahar bahçe; bir yanım hep özlem… Ancak şunu söyleyebilirim ki kelimenin tam anlamıyla yemeyip yediren, giymeyip giydiren, gülmese de güldüren, her daim yaraları saran, en iyi kucaklayan, en iyi yol gösteren, birleştiren, toparlayan ve en sıcak kucaklayan tüm annelerin anneler gününü kutluyorum… Başta da kendi annemin… Benim göz bebeğim, bitaneciğimin… İyi ki sen varsın annem, iyi ki bana can vermişsin ve ben iyi ki sende hayat bulmuşum… Güzel güzel günlerde görüşmek üzere!