Artık iyiden iyiye yaz kendini gösterdi… Havalar, bana göre ısındı; geçtiğimiz yıl bu zamanlar hala mont giyen çok kişi vardı, millet neredeyse sokakta mayo ile dolaşmaya başlayacak. Parmak arası terlikler asfalt ile buluşmaya başladığına göre, karpuz kabuğunun denize düşmesi de an meselesidir! Millet yavaş yavaş yazlıklara kaçacak, canım İzmir’in merkezi sinek avlayacak ya da sineklere kalacak… Biliyorsunuz, geçtiğimiz dönemin en büyük sorunu koku ve sinekti. Ne demek istediğimi Çiğlililer çok iyi bilir, zira kendileri geçen yıl kapı pencere açamamıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Tunç Soyer ne çekmişti koku sorunundan… Muhalefetin en sevdiği eleştiri noktası koku ve sinek olmuştu. Kokuyor muydu kokmuyor muydu bunu sizlerin hassas burnuna bırakıyorum ama bir yandan da söylüyorum: Tehlike çanlarının sesi uzaktan uzaktan duyuluyor…
Gelişmiş bir toplumun temelini oluşturan alt yapı ve kanalizasyon sistemleri, sıklıkla göz ardı edilen ancak hayati öneme sahip unsurlardır. Yollar, su tedarik hatları, elektrik altyapısı ve kanalizasyon gibi unsurlar, bir ülkenin ekonomik büyümesi, sağlık standartları ve yaşam kalitesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, alt yapı ve kanalizasyon yatırımlarının önemi göz ardı edilemez. Öncelikle, alt yapı yatırımları ekonomik büyüme için katalizör görevi görür. Ulaşım ağının gelişmesi, ticaretin artması ve sanayi tesislerinin verimliliğinin artması gibi faktörler, alt yapı yatırımlarının ekonomik büyümeye olan katkısını ortaya koyar. İyi bir alt yapı, iş dünyası için rekabet avantajı sağlar ve yatırımcıları çeker.
Bununla birlikte, kanalizasyon sistemlerinin varlığı sağlık açısından kritiktir. Etkili bir kanalizasyon altyapısı, su kaynaklarının kirlenmesini önler ve salgın hastalıkların yayılmasını engeller. Ayrıca, atık suyun düzenli olarak uzaklaştırılması, çevre kirliliğinin azaltılmasına ve doğal yaşamın korunmasına katkı sağlar. Alt yapı ve kanalizasyon yatırımları aynı zamanda toplumların yaşam kalitesini artırır. İyi bakılmış yollar, güvenli su tedariki ve etkili atık yönetimi, vatandaşların günlük yaşamlarını daha konforlu ve güvenli hale getirir. Bu da toplumda genel bir refah artışına yol açar.
Ancak, alt yapı ve kanalizasyon yatırımlarının önemi sadece mevcut nesiller için değil, gelecek nesiller için de geçerlidir. Sürdürülebilir alt yapı ve kanalizasyon sistemleri, doğal kaynakların korunmasına ve gelecek kuşakların yaşamını güvence altına almaya yardımcı olur. Sonuç olarak, alt yapı ve kanalizasyon yatırımları, bir ülkenin sosyal, ekonomik ve çevresel sürdürülebilirliği için temel unsurlardır. Bu yatırımların zamanında yapılması ve etkin bir şekilde yönetilmesi, toplumların refahını artırırken gelecek nesillerin de haklarını korur. Bu nedenle, alt yapı ve kanalizasyon yatırımlarına yapılan her harcama, geleceğe yapılan en önemli yatırımlardan biridir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yeni başkanı Cemil Tugay’ın bu konuyu dikkate alarak şimdiden çalışmalara başlayacağını düşünüyorum. Zira bu dönemin konusu da kokuyla sınırlı kalmamalı, İzmir’in diğer sorunlarına ve çözülmesi gereken meselelerine yoğunlaşılmalı… Ayrıca, geçtiğimiz dönemde Urla’nın, Karaburun’un birçok köyünden kanalizasyon eleştirileri geliyordu… Artık foseptik tanklarını mahallelerin arasında görmek istemediğimizi hatırlatmak istiyorum… Esenlikler dilerim efendim, kolaylıklar dilerim…
