Gözümüz, kulağımız deprem haberlerinde. Sürekli heyecanın içindeyiz. Enkazdan birisi kurtarılsa sevinçten zıplıyoruz, bir ölüm haberi aldığımızda ise acımızdan kahroluyoruz. Klavyenin başına geçtiğ...

Gözümüz, kulağımız deprem haberlerinde. Sürekli heyecanın içindeyiz. Enkazdan birisi kurtarılsa sevinçten zıplıyoruz, bir ölüm haberi aldığımızda ise acımızdan kahroluyoruz. Klavyenin başına geçtiğimde yine bir kulağım televizyonda, gözüm bilgisayar ekranında neler olup-bittiğini öğrenmeye çalışıyorum. An itibari ve son olması umudu ile dileğiyle karton binaların altında can verenlerin sayısının 100’e yükseldiğini öğrendiğimde beynime sanki balyoz indi. Kolay değil, 100 can bu… O yıkıntıların başında umutla yakınlarını bekleyenleri düşünemiyorum bile. “Bu acılara neden olanların…” diye saydırırken bir başka haber dikkatimi çekti. Aralarında o binaları yapan müteahhitlerin ve fenni sorumlularının da bulunduğu 9 kişi gözaltına alınmış. Belli ki arkası gelecek. Alayını yakalasanız, giden canlar geri gelecek mi? Tabii bir de tek sorumlu onlar mı? Hem cebine sermayeyi koyan herkesin müteahhitlik yapmasına seyirci olacaksın, sonra da o’nu günah keçisi ilan edeceksin. Yok böyle bir dünya. Adamın niyeti para kazanmak. Demirden, çimentodan çalıp, daha fazla kazanmanın derdinde. Maaşını tıkın tıkır ödediği fenni sorumlusu mu o’na karşı çıkacak. Mümkün mü? Zaten mesele de burada başlıyor. Eğer amaç gerçek suçluları bulmaksa, o çürük yapıları denetleyip “oturma izni” veren belediyelerden başlayın. Sonra, tıpkı Bayraklı’da olduğu gibi bostana imar izni verenlerin yakasına yapışın… Daha bitmedi. Çürük raporu çıktıktan sonra o binayı tahliye etmeyen kurumları da ekleyin. Aman sakın çürük binalara sağlam raporları verenleri atlamayın. Anlayacağınız say say bitmez. Yani mesele, bir kişinin veya bir kurumun meselesi değil. Bal gibi sistemin meselesi bu. Yani yakalanıp hesap sorulması gereken o sistemin tüm parçaları. Ha bir de hepsini yakalasan ne olacak? Gölcük depreminde Veli Göçer’e ne oldu ki, o’nlara olsun! O kadar doluyum ki, ne diyeceğimi bilemiyorum. Allah tüm sorumluları bildiği gibi yapsın…