Rusya-Ukrayna arasındaki savaş Avrupa’nın iki yüzlüğünü bir kez daha ortaya çıkardı. Yaşanan savaş ülkemizde ki bazı zihn...

Rusya-Ukrayna arasındaki savaş Avrupa’nın iki yüzlüğünü bir kez daha ortaya çıkardı. Yaşanan savaş ülkemizde ki bazı zihniyetlerin gözünde büyüttüğü AB ve ABD’nin ne kadar zavallı,boş ve ikiyüzlü olduğunu gözler önüne serdi. Suriye’deki savaştan kaçan mültecileri kapılarını kapatan AB ve Avrupa ülkeleri nedense Ukraynalılar’a kapılarını sonuna kadar açıyor. Oysa zalim zalimdir; adının Esad veya Putin olması neyi değiştirir ki? Mazlum mazlumdur; adının Rezzan veya Nataliya olmasının ne önemi var ki? Bir çatışmadan kaçan insanın hangi dilden-hangi dinden-hangi ırktan olduğunun hiçbir önemi yok. İnsani tradejinin insanı merkez alması sebebiyle, herhangi bir ırkı, dini, cinsiyeti, bölgesi olmaz. İnsanoğlu, insanlık itibarıyla insanlık onuruna sahiptir ve asgari yaşam koşullarına sahip olmalıdır. Hiç kimse, bu anlamda coğrafi ayrım gözetme lüksüne sahip değildir. İşgal ettikleri, Afrika ve Asya ülkelerindeki zulümler ortadadır. Avrupa teknolojik anlamda gelişmiştir ama insani ve medeniyet anlamında gelişmemiştir. Suriye'den Irak'tan ve diğer bölgelerden kendilerine yararlı olacaklarını gördükleri insanları aldılar, diğer Aylan Bebek gibilerin boğulmalarını izlediler. Tavırları ortadadır tamemen bir sömürgedir. Avrupa'nın zenginliği buradandır. Batı zulüm, sömürge, baskı, vahşettir. Medeni gözükme çabaları aldatma ve sözden ibarettir Her zaman mazlumun yanında olan ülkemize düşen görev, taraf olmadan bir ağabey edasında Rusya ile Ukrayna arasındaki barışı sağlamak, bölgedeki huzur ortamını oluşturarak, istikrarı tesis etmektir. Başka da hiç bir görev üstlenmemektir. Bu arada Rusya'nın Ukrayna işgali sonrası sosyal medyada görülen "Ukraynalı kadın mültecileri kabul edelim" şeklinde ve benzeri cinsiyetçi paylaşım yapanlarıda şiddetle protesto ediyorum. Ukraynalı kadınlar hakkında yapılan cinsiyetçi yorumları ve şakaları şiddetle kınıyorum. Biz bu kadar acıyı çekerken “Ukraynalı kadınlara kapımız açık” diye espri yapmamanızı çok rica ediyorum. *** Bostancı devir teslim yapmadı. İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası seçimlerinde bugüne kadar görülmeyen katılım ve çoşku yaşanmıştı. 1993 yılından bu yana Oda Başkanlı yapan Hasan Basri Bostancı önemli farkla Başkanlığı kaybetti. Her seçimde bir kazanan olur bu demokrasinin gereğidir.Demokrasinin güzel tarafı kaybedeninin, kazanana koltuğunu teslim eder,başarılar diler gider.Ama nedense Hasan Basri Bostancı, İzmir Otobüsçüler ve Umum Servis Araçları İşletmecileri Esnaf Odası’nda düzenlenen devir teslim törenine katılmamayı tercih etmiş. Aslında bu seçimde oy kullanan esnaflara da büyük saygısızlıktır. Kazanmak kadar, kaybetmeyi de kabullenmesi gerekirdi Hasan Basri kardeşimizin. GÜNÜN SÖZÜ: Hayatta en pahalı şey tecrübedir. Çünkü kazanmak için önce kaybetmek gerekir.