Türkiye cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde kazanan demokrasi oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi her ne kadar ikinci tura kalmış olsa da aslında kanaatimce noktalanmıştır. Niçin noktalandığını düşün...

Türkiye cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçiminde kazanan demokrasi oldu. Cumhurbaşkanlığı seçimi her ne kadar ikinci tura kalmış olsa da aslında kanaatimce noktalanmıştır. Niçin noktalandığını düşündüğümü yazımın alt kısımda anlatacağım ama öncelikle bu seçimin farkını ortaya koyarak başlamak istiyorum... Hafızalarınızı yoklarsanız budan önceki her iki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Recep Tayyip Erdoğan seçimi ilk turdan kazanmıştı. Başkanlık sisteminde ilk kez seçim ikinci tura taşınıyor. O nedenle ilk kez yaşanacak heyecanlı bir süreç olacağını görüyorum. Ama beni seçimin noktalandığı düşüncesine iten etmenleri anlatmaya çalışacağım… İlk ve en önemli veri Meclis aritmetiği… Bizler toplum olarak sadece Cumhurbaşkanı’nın kim olacağına yönelik bir merak içerisindeyken, Meclis’in nasıl şekilleneceği önemliydi. Hakan Bayrakçı (SONAR) hariç anketçiler sınıfta kaldı. Anketlerin aksine MHP beklenenin üzerinde oy oranına sahip olmasıyla birlikte, Meclis’te AK Parti ve MHP, YRP ortaklığından Cumhur İttifakı zaferini ilan etmiş oldu. Cumhur İttifakı’nın 322 milletvekili kesinleşmişti. Zaten 301 vekil bilindiği gibi çoğunluk demektir… TBMM’de Cumhur İttifakı çoğunluğu sağladığına göre bu ittifakın önderi olan Tayyip Erdoğan ikinci tura ciddi bir avantajla girecek demektir. Bunun aksi parlamento ile Cumhurbaşkanı’nın uyumsuzluğu demektir ki başkanlık sisteminde böylesi bir durum süreçlerin kilitlenmesi anlamı taşır. Türk halkının iradesinin sistemin sağlıklı çalışmasına yönelik Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanlığı mevkisine taşıyacağını öngörenlerdenim… Bu sonucun çıkacağını düşünmeme bir diğer sebep ise Sinan Oğan’ın aldığı yüzde 5 civarı oyların dağılımı. Bu dağılımın da Erdoğan lehine döneceğini düşünüyorum. Zira Sinan Oğan bilindiği üzere MHP kökenli bir siyasetçidir, kendisine destek verenlerin hayat görüşleri de Cumhur İttifakı’na yakındır. Her ne kadar MHP üst yönetimiyle sıkıntılı olsa da Erdoğan ile yakın bir şekilde çalışabileceğini düşünmekteyim. Bunun haricinde seçimin ilk turunda Erdoğan’ın oylarının önde olduğunu da unutmayalım… Bunun Erdoğan için ciddi bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Zira 21 yıllık bir iktidarın elbette eleştirilecek birçok icraatı vardır. 21 yılın vermiş olduğu siyaseten yıpranmışlığı da buna katabiliriz elbette… Hatta ‘tek adam’ denerek eşleştirilen ve tüm olumsuzlukların Erdoğan ismi ile anılmasına rağmen, asıl tek adamlığı Kemal Kılıçdaroğlu partisinde yapmaktadır. Kılıçdaroğlu seçimin ilk turunu önde bitirememiş olmasının da kendisi için ciddi bir dezavantaj oluşturduğuna inanıyorum… Kılıçdaroğlu ilk turu önde tamamlamış olsaydı, seçmene farklı bir mesaj vermiş olabilirdi ama bu gerçekleşmedi. Şimdi ikinci tur için propaganda süreci başlayacak. Ancak ortaya koyduğum emareler ışığında Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimalinin olmadığını düşünüyorum. Elbette bu tahminin doğru çıkıp çıkmayacağını 28 Mayıs’ta göreceğiz… Yazıyı noktalamadan dikkatimi çeken bir başka noktaya da değinmek isterim… İttifakların aldığı oyların kabaca Türkiye haritasına yerleştirilmesinden çıkan sonuç, bu seçim sonucunun geçmiş seçim sonuçlarından farklı olmadığıdır. Yani yine Akdeniz ve Ege kıyıları CHP (Millet İttifakı), Güney Doğu Anadolu eski ismiyle HDP (Emek ve Özgürlük İttifakı ), Anadolu’nun geneli ise AK Parti (Cumhur İttifakı) Geçmiş seçimlerde de benzer tablolar şekillenmişti… Erdoğan’ın, Milli Savunmaya ve köprüler, yollar, tüneller, okullar, fabrikalar, önemli çalışmaları öne çıkarmıştır. Bu dönemde ekonomi ve insana yatırımı ön plana alacaklarını söylüyor… Benim kanaatimce Türkiye’de muhalefet yeni ve kitleleri sürükleyebilecek bir liderlere ihtiyaç duymaktadır!