Pamucak’ı nasıl ve ne kadar bilirsiniz bilmiyorum. Ama sakın uzayıp giden bir kumsaldan ibaret olduğunu sanmayın. O kumsal var ya o kumsal, doğanın sadece Selçuk’a değil tüm dünyaya sunduğu çok özel...

Pamucak’ı nasıl ve ne kadar bilirsiniz bilmiyorum. Ama sakın uzayıp giden bir kumsaldan ibaret olduğunu sanmayın. O kumsal var ya o kumsal, doğanın sadece Selçuk’a değil tüm dünyaya sunduğu çok özel bir armağan. O kumsalı özel kılan faktörlerden biri, bazı kuş türlerine ev sahipliği yaptığı için doğal sit alanı olması, bir diğeri de artık yok olmakta olan kum zambakları. Yok olmalarının nedeni, bugüne kadar kıymetlerinin anlaşılmayışından elbette. Bu nedenle varlıklarını sürdürdüğü bölgelerde bu nadide çiçeklere ve yetiştiği alanlar koruma altında. Doğaseverler, yerel yöneticiler bunlara gözlerinin içi gibi bakar. Pamucak’taki kum zambaklarının tehlike altında olduğunu gören Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) bir proje hazırlayarak geçtiğimiz aylarda Selçuk Belediyesi’nin kapısını çaldı. İstedikleri sadece bu özel bitkinin korunmasını sağlamaktı. Elbette ki, Selçuk Belediye Meclisi üzerine düşeni yaptı ve o projenin uygulanmasına onay verdi. Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’i de projenin yürütülmesi konusunda yetkili kıldı. Ne de olsa sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada koruma altına alınmış nadide bir bitki türü söz konusuydu. Nitekim, Başkan Sengel hem belediye meclisinin hem de doğanın kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmek için hemen kolları sıvadı. Önce Pamucak’a gelen tatilcileri uyaran bir çağrı yaptı. Zambakları ezip zarar vermesinler diye. Malum bu aralar o bölgede bir Antik Kanal çalışması var. Selçuk Belediye Başkanı hemen proje alanına koştu ve zambakların varlığına dikkati çekerek yapımcı firmayı uyardı. Tabii ki de bütün bunların karşılığında beklediği alkışı topladı. Ama sonra. Bir duyduk ki, Selçuk Belediyesi’ne ait iş makinaları ve kamyonlar o güzelim kumsaldan yollara sermek için kum taşımaya başlamış. Büyük bir ihtimalle kumların alındığı yerde kum zambağının olmadığı yolunda savunma yapılacak. Olabilir. Peki ya kum alınan bölgenin doğal sit alanı olmasına ne demeli? Bazı kuş türlerinin kumlarda biten bitkilerin dibine yumurta bırakma ihtimaline? Bunu da geçtim. Kıyı Kanunu’na göre yapılan eylemin suç kabul edilmesi nasıl açıklanabilir? Yol yapıyoruz diye mi? O yolun altına doğayı serdikten sonra, al o yolu tepe tepe kullan. Neyse daha fazla uzatmaya gerek yok. Anlayan anladı. Demek ki, söylemi ile eylemi birbirini tutmayan insanlara güvenmeyeceksin. “Samimi değil” dedikleri işte öyleleri…