Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciacısında görev yaptığım gazetem ve yayın yaptığımız televizyon adına günlerce kurtarma çalışmalarını zamanın Enerji Bakanı Taner Yıldız ile birlikt...

Soma’da 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciacısında görev yaptığım gazetem ve yayın yaptığımız televizyon adına günlerce kurtarma çalışmalarını zamanın Enerji Bakanı Taner Yıldız ile birlikte izlemiştim. Bakan Taner Yıldız günlerce bir saat gözlerini dinlendirmeyle son işçi kurtarılıncaya kadar uyumamıştı. Açıklama yaparken ağlıyordu… Orada açılan pankartları iyi hatırlıyorum. Bu facia “Kader değil katliam” sözlerinin yanı sıra Soma’daki bu büyük faciayı dile getiren onlarca pankart sözü, bildiri başlıkları arasında bir de daha ilk tepkilerde göze çarpan bir şiirden alınmış başlıktaki bu iki dize vardı. Şiirin sahibi Orhan Veli Kanık, 1946 yılında yazmış bu şiiri, sanki bugünkü trajediyi o günlerde görmüş gibiydi. Aslında şiir kara elmasın merkezi Zonguldak’taki madencilerin dünyası ve yaşamları için yazılmış, ama anlatılanlar aynı sorunlar. Aynı trajedi. Aradan geçen bunca yıllara rağmen. Nerede olduğu hiç önemli değil. Önemli olan şiirin, günümüzdeki olayları, Bartın, Amasra da Cuma günü akşam saatlerinde 18.15 de yaşanan yeni bir facia: 41 maden şehidiydi... Güneşli bir günde, Masmavi göreceğiz Karadeniz’i Balkaya’dan Karpuz’a kadar. Karış karış biliriz bu şehri; EKİ’nin çiçekli bahçeleri, Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla; paydos saatlerinde yollara dökülen, soluk benizli insanlarıyla. Siyah akar Zonguldak’ın deresi, Yüz karası değil, kömür karası Böyle kazanılır ekmek parası! (Orhan Veli Kanık – Yıl: 1946 ) Bartın'ın Amasra ilçesinde TTK Amasra Müessese Müdürlüğü’ne bağlı maden ocağında Cuma akşam saatlerinde bir patlama meydana geldi. Haberini dehşetle izlemeye başladım hep dua ettim ve inşallah Soma maden kazası gibi olmaz diyordum. Yine korkulan oldu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yaptığı açıklamada madende ölenlerin sayısının 40'a çıktığını duyuruyordu… Cumhurbaşkanı Erdoğan, geldiği Amasra da bilgiler aldıktan sonra konuşmasında; “Madenlerde risk ve eksiklik istemiyoruz. Maden şehidi 41’e yükseldiğini açıkladı. Maden şehidi Ailelerine ve çocuklarına sahip çıkacaklarını söylüyordu… “110 madencimizden 58’i kurtarılmış oldu.” diye konuşmasını sürdürdü. Boğazlar düğümleniyor. Sözün bittiği yerdeydi herkes… Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yanındakiler, aileleri ve yaralıları ziyarete ediyordu… Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, değerlenmelere göre patlamanın nedeninin grizu olduğunu belirtiyordu. Şehitlerimize rahmet diliyorum, yakınlarına Allah sabır versin. Yaralılara acil şifalar diliyorum.” diye açıklama yaparken Bakan gözyaşlarını tutamadı… Bakan Fatih Dönmez'in “grizu patlaması” açıklaması, ister istemez beni, bu kadar can alan,  “grizu patlaması nedir?” araştırmasına yönlendirdi… Grizu patlaması neden ve nasıl olur? Bartın'ın Amasra ilçesinde TTK maden Ocağının -300 kotunda grizu patlama oldu. İşte, Grizu patlaması hakkında merak edilenler... GRİZU NASIL, NEDEN OLUR?  Grizu, başka bir deyişle metan-hava karışımı olarak da adlandırıla bilinir. %5 - %15 arası metan ile havanın birleşmesinden oluşan bu karışım, 650'C de 2 fazlı bir yanma gerçekleştirir. Bu karışım önce ani şekilde genleşir, daha sonra patlama merkezine doğru çok büyük bir kuvvetle gazı sıkıştırır. Büyük tahrip gücüne ve yıkım etkisine sahip bir patlamadır… Kömür madenlerinin kâbusu olan grizu, Türkiye'de de sık sık görülmektedir. Özellikle yaşlı kömür damarlarında grizu riski yüksektir. Yasalar doğrultusunda, metan’ın havada bulunma oranı, hacimce %1'dir. Bu seviyeye ulaşıldığında acilen önlem alınması gerekmektedir. Eğer %1 üzerine çıkarsa bu karışım, maden ocağı acilen boşaltılmalıdır. Burada soru; Maden neden boşaltılmadı?