Merhaba… Daha önce sizlerle paylaştığım yazılarımda ‘Neden gemi turları, gemi seyahatleri?” konularına uzun uzun yer vermiştik. Konforu, kolaylığı gibi… Gerçekten eğer şu ana kadar gemi yolculuğu yapm...

Merhaba… Daha önce sizlerle paylaştığım yazılarımda ‘Neden gemi turları, gemi seyahatleri?” konularına uzun uzun yer vermiştik. Konforu, kolaylığı gibi… Gerçekten eğer şu ana kadar gemi yolculuğu yapmamış ve ‘Acaba nasıl olur?’ diye düşünüyorsanız ‘Hiç düşünmeyin, hemen o gemiye atlayın ve gidin’ derim. Yine geçen yazıda Pire’yi paylaşmıştım sizlerle. Dört gece beş günlük gezinin ilk durağı Pire idi. Şimdi de diğer adalarımızdan kısaca söz edeceğim. Zaten anlatmak yetmiyor, biliyorsunuz sizler de. Bu güzellikleri o coğrafyaları, kültürleri, lezzetleri, tarihlerini, cadde ve sokaklarını, mekanlarını bizzat yaşamanız gerekiyor. Bu his size geçmedikçe pek kıymeti yok. Anlatılmaz, yaşanır geziler bunlar. Sizlere de hatırlatma, gidilecek gezilecek yerler sayfasına yazmanız için, mevsimine ve şartlarına da uygun olarak en güzel seyahatleri yapmanız tavsiyesiyle…

DÜNYANIN EN GÜZEL ADASI

Bizim de gemide ikinci durağımız bu küçücük ada: Mikonos. Adaya akşam vardık ve tam bir gece turu. Sezon henüz açılmadığından biraz sakindi. Ancak bu bizim için bir şans oldu. Daracık, birbirinden güzel, bakımlı sokaklarında keyifle yürüdük. Açık olan dükkanlardan alışverişler yapıldı. Denizin o güzel kokusunu da içimize çekerek neredeyse bütün gemi yolcuları sahilde restoranlarda oturduk. Adanın meşhur deniz ürünlerinin tadına bakıldı. Çok keyifli bir şekilde gemiye dönerek ikinci adamızı da gezmiş olduk. Mikonos Kiklad Adalar Grubu’na bağlı ve 86 kilometrekare yüzölçümü ile yaklaşık on bin civarında nüfus yaşıyor. Önemli gezi dergilerinden olan “Conde Nast Traveller” tarafından dünyanın en güzel adası seçilmiş. Mikonos’ta sabahın ilk ışıklarına kadar süren renkli gece hayatı, daracık sokakları, bembeyaz balkonlarından sarkan rengarenk begonviller, sardunyalarla süslü evleri büyüleyici bir şirinlik içinde. Ya da yan yana sıralanmış yel değirmenleri ile Yunan adalarının en gözde yeri. Mutlaka gidilmeli.

Volkanik patlamayla gelen güzellik: Santorini

Santorini de Kiklad Adalar Gurubu’nun en güneyindeki ada. M.Ö. 1500 yılında ada ve çevresindeki küçük adalar, büyük bir volkanik patlama ile oluşmuş. Bu felaketin Platon’un Atlantis kıtası üzerine yazdığı esere referans olduğuna inanılır. Şehrin en karakteristik eseri mavi kubbeli klişelerdir. Thira’da dünyanın belki de en güzel dekore edilmiş barları, restoranları ve konaklama alanları bulunuyor. Romantik deniz manzarasına sahip falezler üzerinde bulunan bu şehre hayran kalırsınız. Bembeyaz gördüğünüz bu kentin kuzey-güney şeridinde uzanan volkanik kumsallar adayı daha da çekici kılıyor. Bu güzel günün, bu adanın bize verdiği heyecanı asla unutamayız. Her yer, her an kıymetli güzelliklerle anılarımızda yerini aldı. Hiç ayrılmak istemediğimiz bu adaya onlarca kez gidebilirsiniz.

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Rodos

“Böyle bir ada olamaz” diyeceğiniz kadar büyüleyici. Tarih, doğa aklınıza ne gelirse burada. Şahane bir ada. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve 12 Adalar’ın en büyüğü olan Rodos, Türkiye kıyılarına yalnızca 18 kilometre uzaklıkta. Cennet bir ada. Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli (Kolassos), gemicilere antik liman girişinin konumunu gösterir. Hospitalier Şövalyeleri tarafından inşa edilen kale ve bünyesindeki antik şehir, dünyada günümüze dek en iyi korunmuş şeklinde kalan ikinci Orta Çağ kenti olarak kabul ediliyor. 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedildikten sonra 400 yıl boyunca Osmanlı himayesinde kalmış. Günümüzde de 3 bin 500 nüfusluk Türk bir azınlık yaşamakta. Tüm bu güzellikleri, bu tarihi coğrafyayı gezmemize gemide satın aldığımız turlardaki rehber arkadaşlarımız eşlik etti. Birbirinden kıymetli rehberlerimize bayıldık. Gemide bulunan tüm arkadaşlarımız, yöneticileri, müdürleri, şefleri, hizmetlileri hepsi canla başla ve son derece güler yüzlü bir anlayışla tatilimize destek oldu. İyi ki varlar. İyi ki Miray Cruise ile bu güzel seyahati gerçekleştirdik. Kıymetli İlbey Ortaylı hocamız der ki; “Her sene yeni bir yer görmeden o seneyi kapatmayın.” Sevgi ve sağlıkla kalın…