Pandemiyle tanışalı neredeyse 1.5 yıl oldu. Sosyal yaşamın kısıtlandığı, seyahatlerin aksadığı yepyeni bir dünya düzenine alışmaya çalışırken bir yandan da zaman geçiyor kaygısıyla geçen günlere bakıp...

Pandemiyle tanışalı neredeyse 1.5 yıl oldu. Sosyal yaşamın kısıtlandığı, seyahatlerin aksadığı yepyeni bir dünya düzenine alışmaya çalışırken bir yandan da zaman geçiyor kaygısıyla geçen günlere bakıp üzülüyoruz. Pandemi kısıtlamalarının başladığı ilk andan bu yana 65 yaş üzeri vatandaşların evlere kapatılması vicdani olarak beni rahatsız ediyor. Temelde 65 yaş üzerini salgından koruma gerekçesiyle yapıldığı ifade edilen bu uygulamayla halihazırda sosyalleşmek dışında çok da alternatifi olmayan bu yaş grubundaki insanlar sosyallikten tamamen koparıldı. Yürüyüş yapmak ve temiz hava almak gibi en temel insani haklarından mahrum bırakılan büyüklerimiz her fırsatta bu durumdan ne kadar şikayetçi olduklarını ifade ediyor. Birçoğu kalan günlerimiz sınırlı görüşüyle geleceğe dair olan beklentilerinin tamamen ellerinden alındığını söylüyor. Hele ki tek başına yaşamak durumunda olan 65 yaş üzeri grup tamamen yalnızlığa terk edilirken Vefa Destek Grubu gibi devletin destekleyici organlarına rağmen büyük sıkıntılar yaşıyor. Bir an önce iki doz aşı olan 65 yaş üzeri vatandaşların üzerindeki kısıtlamalarda esneklik yaratılması, bu vatandaşların yaşadığı psikolojik travmaları atlatmaları yönünde bir çaba yaratılmalı. GÜVEN BUNALIMI Salgınla mücadele konusunda ilk dönemde pembe tablo çizen, Avrupa’ya ve dünyaya örnek gösterilen Türkiye’de salgınla mücadele ve aşı tedariği konusunda söylenilen her bir açıklamanın yeni bir açıklamayla değiştirilmesi ya da düzeltilmesi vatandaşın devletin karar organlarına karşı olan güvenini temelden sarstı. Türk Tabipleri Birliği’nin Sağlık Bakanlığının verilerinin gerçekçi olmadığı yönündeki eleştirileri bazı kesimler tarafından ‘devlet düşmanlığı’ olarak görülmüş uzman hekimler ve sağlık çalışanları hedef gösterilmişti. Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı kriterlere göre Sağlık Bakanlığının hasta/vaka tablolarında yaptığı güncellemeyle birlikte Türk Tabipleri Birliğinin açıklamalarının ne kadar doğru olduğu ortaya çıkınca hekimleri hedef gösterenler utandılar mı sormak lazım. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın pandemi başındaki olumlu imajı da geçen sürede tepetaklak oldu. Bir dönem kamuoyu araştırmalarında Türkiye’nin en güvenilir insanları listesinde en üst sıralara yükselen Fahrettin Koca’nın özellikle aşı tedariği konusundaki çelişkili açıklamaları ve Türkiye’nin salgınla mücadele yöntemleri halk nezdinde ciddi bir güven bunalımı yaşatıyor. Dilerim sayı bazlı hedeflemeler yerine yoğun bir test ve aşılama kampanyası tercih edilir de toplumun büyük kesimi bir an önce aşılanır. Aksi takdirde biz bu pandemi belasından kurtulacak gibi görünmüyoruz. Başarılı aşılama politikalarıyla normalleşmeye başlayan İsrail, ABD, İngiltere gibi ülkeleri baz alıp kendimize rehber olarak bu ülkeleri seçmek çok daha rasyonel bir adım olacak.