Dijital beceriler, bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanabilme yeteneği olarak tanımlanıyor. Bu beceriler, işgücünde ve günlük yaşamda giderek daha önemli hale geliyor.

Avrupa Komisyonu'nun 2023 Dijital Ekonomi ve Toplum Endeksi'ne göre, Avrupa'daki ülkeler dijital beceriler açısından sıralanırken listede uzun yıllardır topluma dijital medya okuryazarlığı ve teknoloji kullanımı konusunda eğitim veren Kuzey Avrupa ülkelerinin zirvede yer aldığını fark ediyoruz.

Listenin ilk 10’u Danimarka, Finlandiya, İsveç, Hollanda, İrlanda, Estonya, Litvanya, Malta, Almanya ve Slovenya’dan oluşuyor. Türkiye 2023 yılı raporuna göre Avrupa ülkeleri arasında 27. sırada yer alıyor.

Danimarka ve Finlandiya’da 10 üzerinden 9.7 puana ulaşan toplumun dijital beceri ve dijital yetkinlik oranı Türkiye’de 3.2 puana kadar geriliyor. Neredeyse herkesin elinde akıllı telefonun, internet bağlantısının olduğu ülkemizde bu cihazları ve teknolojiyi kullanmayı bilmiyor oluşumuz açık ve net olarak ifade ediliyor.

Türkiye'de 15-74 yaş arası bireylerin dijital beceriye sahiplik oranı 2016'da yüzde 22 iken 2021'de yüzde 30'a yükselmiş. Bu bir gelişme olsa da hala AB ortalamasının çok altında.
Türkiye'de dijital beceri eksikliği, işsizlik ve yoksulluk gibi diğer sosyal sorunlarla da bağlantılı.

Dijital becerilerin geliştirilmesi, Türkiye'nin dijital ekonomiye geçişini hızlandırmak, demokrasinin yerleşmesi ve refah ortamının oluşması için de önemli.

Dijital becerilerin geliştirilmesi için çok sayıda öneri olsa da bazı tanıdık öneriler uzun yıllardır kamuoyunda sıklıkla dile getiriliyor. Dijital okuryazarlık eğitiminin tüm eğitim kademelerinde yaygınlaştırılması bu önerilerden en yüksek sesle dile getirileni olarak biliniyor.

Meslek edindirme kurslarında dijital becerilere yer verilmesi, dijital becerilerin geliştirilmesine yönelik kamu spotları ve farkındalık çalışmaları yapılması, halk kütüphanelerinin dijital becerilerin geliştirilmesi için kullanılması önerileri de kolaylıkla hayata geçirilecek hedefler arasında olabilir.

ADIM ATILMASI ŞART

Dijital beceriler, günümüzün dünyasında giderek daha önemli hale geliyor. Türkiye'nin bu alandaki açığını kapatması için acil adımlar atılması gerekiyor.

Dijital becerilere hâkim olma sıralaması temel dijital becerilere sahip yetişkinlerin oranı, ileri dijital becerilere sahip yetişkinlerin oranı, bilgi iletişim teknolojileri konusunda hizmet veren uzmanlarının oranı, internet kullanımının yaygınlığı, e-devlet hizmetlerinin kullanılabilirliği gibi alanlardan alınan verilere göre şekilleniyor.

Sıralamadan çıkan ve üzerine düşünülmesi gereken çıktılardan ilki Kuzey Avrupa ülkelerinin dijital beceriler açısından lider konumda olduğu. Kuzey Avrupa ülkelerinin dijital beceriler konusunda eğitim sistemine entegre ettiği hedef ve kazanımların başarıya ulaştığı çok açık.

Güney ve Doğu Avrupa ülkeleri dijital beceriler açısından geride kalmış görünüyor.
Türkiye, Avrupa ortalamasının altında yer alıyor. Dijital beceriler açısından Avrupa ülkeleri arasında önemli bir uçurum bulunuyor.

Dijital beceriler, işgücünde ve günlük yaşamda giderek daha önemli hale geliyor. Dijital becerilere sahip kişiler, daha iyi işlere sahip olma, daha yüksek maaş alma ve daha iyi bir yaşam standardına sahip olma şansına sahip olarak tanımlanıyor.

Geçen hafta İzmir Ticaret Borsası organizasyonuyla İzmir Ticaret Borsası Eğitim, Kültür ve Sosyal Entegrasyon Vakfı (BORSAV) yürütücülüğünde düzenlenen Dijital İçerik ve Sosyal Medya eğitiminde eğitmen olarak İTB üyeleriyle buluşma fırsatımız oldu.

Öncelikle oda, borsa ve sivil toplum kuruluşlarının dijital eğitim seferberliğinde toplumun olumlu olarak dönüşümünde büyük etkisi olduğuna inananlardanım. Tamamen ücretsiz düzenlenen organizasyonla yeni medya döneminin dijital becerilerinin üyelerle buluşturulması çok kıymetli.

Eğitime katılan her yaş grubundan ve farklı sektörlerden kişilerin dijital dünyaya olan ilgisi, bu alanda kendilerini geliştirme gayreti toplumda bu alanda nitelikli, kaliteli bilgiye ulaşma konusunda ne denli büyük bir ihtiyaç olduğunu görmemi sağladı bir kez daha. Farkındalıklarımızı geliştirip, bilinçli dijital medya okuryazarı olmayı başarırsak toplumu dönüştürme şansını da bulabiliriz diye düşünüyorum.