Dünya genelinde yüz binlerce can alan, sosyoekonomik dengeleri alt üst eden Kovid-19 salgını, herkesin hayatını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Virüsün bulaşacağı korkusu da kronik rahatsızlığı olan hastaların tedavilerini aksatmalarına yol açıyor. İzmir Medicana Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Ersoy, gözde meydana gelen ve tedavisi zor olan sarı nokta hastalığının tedavi ve takiplerin düzenli bir şekilde yapılmasının önemine salgın sürecinde bir kez daha dikkati çekti. Hastalık hakkında bilgi veren Op. Dr. Ayşe Ersoy, “Makula ya da bilinen adıyla sarı nokta, gözün arka kısmında merkezi görmeden sorumlu retinada yer alan bölgedir. Sarı nokta hastalığı, gözümüzün retinasında sarı nokta (makula) adı verilen bölgesinde birikintiler oluşmasıyla tahribat meydana gelmesidir. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde sarı noktada yeni oluşan damarlardan sızıntılar olur, zamanla ödemin artmasıyla görme belirgin azalır.” dedi.

BELİRTİLERİ…

Op. Dr. Ersoy, sarı nokta hastalığının özellikle 55 yaş ve üstünde görüldüğünü ve gelişmiş ülkelerde körlüğün en sık sebeplerinden biri olduğunu söyledi. Ersoy, “Yaşlanma, sigara kullanımı, uzun süreli güneş ışığına maruz kalma lipid-kolesterol yüksekliği gibi faktörler hastalığın gelişiminde rol oynamaktadır. Hastanın şikayetleri olmadığı dönemde, rutin göz muayenesiyle erken teşhisi mümkündür. Bununla birlikte görme seviyesinde azalma, cisimleri kırık ya da dalgalı görmesi, görüntünün ortasında bulanık bir alan veya karanlık bir leke görme, okumada zorlanma gibi çeşitli belirtiler de görülebiliyor” diye konuştu.

‘ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ’

“Yaş ile birlikte sıklığı artan sarı nokta hastalığındaki en önemli şey aslında bu hastalığı olan kişilerin erken teşhisidir” diyen Op. Dr. Ersoy, “Hastalığın erken saptanabilmesi için en önemli yaklaşım özellikle 50 yaş ve üzerindeki bireylerin detaylı göz muayenesi ile değerlendirilmeleri önemlidir. Bu hastalığın 25-30 yıl öncesinde tedavisi günümüzdeki kadar başarılı yapılamıyordu. Hastalarda ciddi görme kaybına neden oluyordu. Fakat günümüzde göz içine ilaç enjeksiyonlarıyla (antiVEGF özellikteki ilaçların göz içine iğne ile verilmesi ile) ve hastaların düzenli takipleri hastaya göre belirlenen aralıklarla tedavilerinin yapılmasıyla görmenin korunabilmesi bugün için mümkün” ifadelerini kullandı.

‘MUAYENE AKSAMAMALI’

Son olarak sarı nokta hastalığının kuru ve yaş tip olmak üzere 2 çeşidinin olduğunu belirten Op. Dr. Ersoy, “Yaş tip sarı nokta hastalığında damarlanmayı ve hastalığın ilerlemesini önlemek için belirli aralıklarla göz içi ilaç enjeksiyonları yapılır. Yaş tip lezyonlar bu enjeksiyonlar yardımıyla kurutulabilmekte ve hastalarımızın görmesi korunabilmektedir. Bu yüzden pandemi döneminde de hastaların tedavilerini atlamamak tedavinin başarılı olmasında çok önemlidir. Öte yandan kuru tip sarı nokta hastalığında ise vitamin (mikronütrisyon) desteği ile de hastalığın yaş tipe ilerlemesini önleyici yöntemlerin kullanılması tüm dünyada kabul ediliyor” dedi. Op. Dr. Ersoy, yaşanan pandemi sürecinde hasta olan insanların tedavilerini maske, mesafe, temizlik kurallarına uyarak muayenelerini aksatmadan sürdürmeleri önerisinde de bulundu. İbrahim Şengül / Özel Haber