Usta yazar Murathan Mungan’ın meşhur lafıdır. “Türkiye’de her şey olabilirsin ama rezil olamazsın.” Hele ki siyasetçiysen. Okulu, eğitimi yok bi kere. Gözünü açan herkese “koltuk” mübah. Çok değil daha birkaç hafta önce kahvede çay parasını kime kilitlesem diye kıvranırken, bir de bakmışsın siyah makam otosunun sol arka koltuğuna kuruluvermişsin. Sekreterin de olur. Şoförün de. Makam odasını beğenmediysen; kır dök yenisini yaptır. Sana bütçe hem var. İstediğin akrabanı işe alırsın. İstemediğini kovarsın. Kovamazsan bile sürersin. Keyif senin değil mi? Kim karışacak. 5 yıl mühür sende. Unutma!! Mühür kimdeyse Süleyman da O’dur. Protokollerden protokol beğen. Acı ama gerçek durum bu. Birkaç gün sonra yeni yerel yöneticilerimizi seçeceğiz. İçlerinde siyasetin her kademesinden geçmiş, deneyimli, belediyecilik konusunda bilgili hatta uzman olanlar kadar deyim yerindeyse “tombaladan” çıkanlar da var. Olsun..  Acemi de olsa “Başkan bizim başkanımız. Onlara da hak vermek lazım. Güç, para, şan şöhret hepsi bir yerde olunca. Siyasetin her meslekten her yaştan insanı kendine çekmesi gayet normal. İşte eski ünlü futbolcu Gökhan Zan. Depremden sonra İYİ Parti’den milletvekilliğine soyundu. 

SAĞDAN SOLA

Olmadı. 8-10 ay içinde dümeni en sağdan en sola kırdı. Hatay’da TİP’ten belediye başkanlığına talip oldu. Önce herkes şaşırdı ama ortaya çıkan ses kayıtları kadar değil. Adaylıktan çekilme-çekilmeme pazarlığı. 3 mü? olsun 5 mi? Dolar mı? TL mi? Gökhan Zan’ın iddia ettiğini gibi belki de bu kayıtlar montajdır. Konu mahkemede. Çok yorum yapmaya gelmez. Beni asıl ilgilendiren konu efsane bir stoperden efsane bir başkan çıkar mı? Mesela Gökhan Zan neden teknik direktörlük yapmayı düşünmüyor da illa ki siyaset diyor. Haklısınız.. Bana ne canım? Herkesin fikri başka. Peki iyi bir avukattan başkan olur mu? Ya da daha dün ameliyata giren deneyimli bir cerrahtan. İmar yasalarını öğrenmesi ne kadar sürer? Denk bütçe yapabilir mi? İlçeyi depreme ne kadar hazırlar? Ne olacak canım zamanla öğrenir. İşte o zaman dediğin koca bir dönem.  Siyaset bir bilimse (Ki ortalık siyaset bilimciden geçilmiyor) Yerel yönetim kademelerine talip olacaklar kendi mesleklerini yaparken bu işin eğitimini de alarak, siyasete hazırlansa. Mesela meclis üyeliği yapmayan, belediyenin içinde bulunmamış, havasını solumamış biri direk başkanlığa talip olamasa? Belediyeleri “torpilli” acemi siyasetçilerin staj yeri olmaktan kurtaramaz mı? Hem vatandaş hizmet için 4 yıl beklemez. Hem de acemi başkanlar millete rezil olmaz. Pardon. Türkiye’de rezil olunmuyordu değil mi? İlahi ben..