2023'ün son gününü benim için çok önemli olan bir ekonomi haberiyle sonlandırdım. Aslında tüm dünyanın giderek daha fazla önem verdiği oysa Anadolu topraklarında atalarımız tarafından hayatın içinde yüzyıllardır  uygulanan bir yaşam biçimi, israfla mücadeleyi kaleme aldım.

Haberde bazı veriler var, detayları merak ederseniz okuyabilirsiniz. Kabaca Türkiye de israf oranı yüksek ülkelerden ve gıda israfının yüzde 60'ı evlerde yapılıyor.

Kalan meyve ve sebzeyi, artan yemeği doğru değerlendiremiyoruz. İndirimler, promosyonlar zaten yüksek enflasyon altında ezilen tüketicide 'stok' telaşı yaratıyor.

Oysa Almanya'dan, İsviçre'den verdiğimiz örneklerde fiyat istikrarının tüketici alışkanlıklarına etkisini görüyoruz. Kimsenin "zamlanacak" korkusu olmadığından alışverişler hep günlük. 

Gıda israfıyla mücadele elbette dönüşümle tamamlanıyor. İhtiyacınız kadar almak, her kısmını değerlendirmek tamam, peki atıklar?

IMG-20231231-WA0007

İşte burada kapsamlı bir geridönüşüm mevzuatı devreye giriyor. Tüm malzemeler maddesine göre ayrı ayrı toplanırken, gıda atıkları komposta gönderiliyor. Yani tarladan bir dahaki tarlaya kadar süren yolculuk kontrollü ilerliyor.

Öte yandan bu dönüşümü destekleyecek en değerli önlem, çöp konteynırlarına boşaltılan, ihtiyaç sahipleri karıştırmasın diye de üzerlerinden çamaşır suyu dökülen ürünler!

İçimiz acıyor "Nimet" dediklerimizin çöpe dökülmesine. Onu yetiştirenin emeğine, harcanan suya her şeye üzülüyoruz. Haberde yazdığım gibi, atılan her gıda boşa harcanan tarla, tatlı su, emek ve fazladan sera gazı demek. Üstelik alım gücü bu kadar düşmüşken ne ekonomik ne de vicdani bir karar.

O halde bazı marketlerde yeni başlayan "Son tüketim tarihi yaklaşan ürün dolabı" uygulaması daha kapsamlı ve gerçekçi olmalı. 

Geçen gün başıma gelen olayı sosyal medya hesaplarımdan paylaşmıştım. Son tüketim tarihinin bitmesine 1 hafta kalan "UHT" süt, sadece 3 TL indirimle kasada satılmaya çalışılıyordu. Satılmazsa "çöpe" gidecek bir ürünü, bu indirimle satamazsınız, satmaya çalışmamalısınız. Ama 1 lira yaparsanız, kapış kapış gider. Hem ürünü kurtarırsınız, tabi ürünle onun için yapılan tüm harcamaları da... Hem de alım gücü düşük vatandaşa litresi 30 liralarda gezen süte ulaşma fırsatı sunmuş olursunuz.

Cumhurbaşkanlığına, ilgili bakanlıklara sesleniyorum. Lütfen son tüketim tarihi yaklaşan gıda ürünleri 1 liraya satılsın. Market rafları çöp konteynırına değil alışveriş arabalarına boşalsın. 

Gıdanın yolculuğunu her aşamada, titizlikle izleyecek, lokal projelerden ziyade "milli stratejiler" belirlensin.

Etiketler: gıda israfı, geri dönüşüm, 1 lira