Travma bağı, özellikle toksit ilişkilerde, istismar, manipülasyon veya aşırı iniş çıkışların olduğu bağlamlarda gelişen güçlü, bağımlı ve kopması zor bir duygusal bağdır. Bu bağ çoğu zaman sevgi ile karıştırılır ama yaşanan aslında bağımlılık, korku, şefkat ve umutsuzluk gibi karışık duyguların bileşimidir.
NASIL OLUŞUR?
İlişkinin başında çok güçlü bir etki tıp ki çiftleri mıknatıs etkisi gibi birbirine çeker. Çiftlerin arasında yoğun ilgi yaşanır ve bir partner diğer partneri idealize ederek onu kurtarıcı sevilen rolünde hayatında görmek ister. Kısa bir süre sonra kıskançlık, kontrol, suçlama, baskı kurma gibi toksit davranışlar birbiri ardına gelir. Bu kötü baskının hemen ardından yoğun bir barışma, özür ve tutkulu birleşme gelir. Beyin bu iniş çıkışlardan adeta bir bağımlılık döngüsü oluşturur. Çifti artık birbirine bağlayan şey acıdır. Taraflar birbirine acı verse de birbirinden ayrılmayı göze alamazlar. Aralarında güçlü bir bağ olduğunu hissederler. Aralarında “çok acı yaşadık ama biz birbirimize aidiz” düşüncesi hakimdir. Travma bağı türü ilişkilerde partnerden biri diğerinin yaşamını izole etmeye çalışır. Sosyal ilişkilerine, giyimine, nasıl çalışacağına, aile ilişkilerinin nasıl bir sınırda olacağına karışmaya başlar. İzole edilen tarafın gerçeklik algısı zamanla bozulur. İlişkide yaşadığı bu duygusal şiddeti normalleştirmeye başlar. İlişkide izole edilen yanı duygusal şiddete maruz kalan taraf ilişkiden her kopma isteğinde suçluluk ve derin bir boşluk hisseder. Her barışmada partnerini değiştirebileceğine dair bir inanca kapılır. Bu düşünce her defasında onu partnerine daha da yakınlaştırır. Travma bağında beyin yaşanan yoğun iniş çıkışlardan dolayı partnerler birbirine bağımlı hale gelir Taraflar ilişkideki kötü anılardan çok iyi anılara tutunma eğiliminde olurlar. Örneğin kurtarıcı rolündeki partner diğeri için “ onu kurtarırsan kendimi de kurtarırım” diye düşünmeye başlar.
BAĞI KOPARMAK İÇİN
Öncelikle ilişkideki döngünün fark edilmesi önemlidir. Yaşanan şeyin bir bağ olmadığını bir döngü olduğunu bilmek çok önemlidir. Her iki tarafın kendi bağlanma stilini öğrenmesi neden böyle bir döngünün içinde olduklarına dair çok şey öğretir. Her iki tarafın bireysel ihtiyaçları olan terk edilme korkusu, onay alma veya değersizlik ihtiyacının bilicinde olmak önemlidir. En önemlisi de çiftlerin aralarında var olan toksit etkileşimi romantize etmeden ilişkinin gerçekliği ile yüzleşmesi çok önemlidir.
Travma bağı gerçeklik temelli yeniden değerlendirilmesi ve sağlıklı ilişkinin ne olduğunun fark edilmesi bu bağdan kurtulmak için en büyük adım olacaktır.