Dört bir yanımızda mumlar yanmaya devam ederken, sivil refleks harekete geçemiyor. Bir yanda tüm hızıyla dünyamızı sallayan Korona, diğer yanda artan sıcaklıklar, tatlı su rezervlerini tehdit eden kur...

Dört bir yanımızda mumlar yanmaya devam ederken, sivil refleks harekete geçemiyor. Bir yanda tüm hızıyla dünyamızı sallayan Korona, diğer yanda artan sıcaklıklar, tatlı su rezervlerini tehdit eden kuraklık, polenlemeden başlayarak tüm besin zincirini etkileyen ve tümden sarsan iklim koşulları, pestisit yani tarımda kullanılan zehirli kimyasallar. Çevre kirliliğimiz, ayrıştırılamayan, dönüşemeyen, yeniden kullanılamayan, hammadde stokuna ve tabiat verilerine kazandırılamayan çöplerimiz. Israrla kayda alınmayan kaynağında ayrıştırma yönetmeliği. Çevre hakkında endişe verici daha nice kaygıya çözüm üretmek, toplumu bilinçlendirmek, kamu ile sivil toplumu bir arada çalıştırmak maksadıyla oluşturulan Yerel yönetim organı kent konseylerimiz neredeyse tamamen butlan yani “ölü doğmuş” vaziyette! Ali Rıza Avcan, 1997 yılında İstanbul’daki Habitat-2 zirvesine TMMOB Mimarlar Odası ile birlikte İstanbul Bahçelievler temsilcisi olarak katılarak, kent konseyleri oluşumunu başlangıcından bu yana takip deneyimine haizdir. 1998 – 2000 döneminde İzmir’de kurulan, o zamanki adı, Alsancak Sivil Katılım Platformu olan, daha sonra Konak Belediyesi’nin katılımı ile Alsancak Bölge Kurulu adını alan sivil inisiyatifin kurucu başkanıdır. 1998- 2001 döneminde İzmir Yerel Gündem 21 katılımcısı, 1998-2000 arası yürütme kurulu üyesidir. 2000 de Karşıyaka Kent Meclisi kurucusu, 2015-2016 Konak ve Karabağlar Kent Konseyleri çalışma grupları üyesidir. 2013 yılında hazırlanan uygulama yönetmeliğinin Kent Konseyleri yönetmelik esaslarına tamamen aykırı olduğu hususlarını, İç İşleri Bakanlığına taşımıştı. Bakanlık’tan Büyükşehir ve Valiliğe uyarı mahiyetinde mütalaa gönderilmesi vesilesiyle, İzmir Kent Konseyi önceki Genel Sekreteri Lütfi Ünal tarafından 8 ay sürecek bir çalışma ile Kent Konseyi Çalışma Esas ve Usulleri Uygulama Yönergesi hazırlayan kişidir. Ali Rıza Avcan’ın tüm mücadelesi, emeği ve uzman görüşüne rağmen, yönetmelik esaslarına ve dolayısı ile hukuka aykırı yaklaşım değişmemiş, hazırladığı yönerge kullanılmamıştır. Neticeten İzmir ölçeğinde oldukça düşük katılımlı, katılımcılar arasında oldukça anti-demokratik 2020 Genel Kurulu, yeni dönem yönetimini hayata geçirmiştir. Birleşmiş Milletler Gündem 21 kararı olarak başlatılan, kent konseyi yönetişim iradesi tümüyle lağvedilmiş “butlan” bir oluşumdur. Buna rağmen fiili varlığı kağıt üzerinde sürmekte yeni binası ve yetersiz bütçesi tartışılmakta. Kent Konseyleri, Başkanlık Özel Kalemi veya Kültür ve Sosyal İşler Birimi, yoksa Stratejik Geliştirme Dairesi veya Sosyal Projeler Daire Başkanlığı gibi birimler içinde belediyelerce fonlanır. Ayni ve nakdi desteği ile çalışır. Belediye bütçeleri içinde konseyin her bir harcama kalemi, kamu harcamaları olarak “kuruşu kuruşuna” tahakkuk edilir. Bu anlamda halkın vergileri ile ödeneklere sahip resmi bir yapıdır. Ne var ki, bu yapı öngörüldüğü koşullarda yaratılmadığı için seçimle gelmiş kurumsal bir kimlik olmanın çok uzağındadır. Haliyle, ne kadar harcamanın nereye gittiğini açıklamamakta ısrar etmekte ve belediyelerin arka bahçesi formunu korumaktadır. İzmir çevresi, doğası ve yaşam kalitesini ilgilendiren, Küresel çapta kaygılardan doğmuş kuruluşun varlık esasları ve kuruluş zihniyetiyle alakası yoktur! Fakat diğer yanda İzmir’de faaliyet gösteren gerçek Sivil insiyatif, Konsey’in “Butlan” yapılanmasına karşı, Ali Rıza Avcan’ın “uzman görüşünü” ve oluşumun “hukuka aykırılıklarını” ciddiyetle dikkate almaktadır.