Geçtiğimiz günlerde bir internet sitesinde okudum. Deniz Yücel, Tunç Soyer’den bir arkadaşının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait şirketlerden birinin başına getirilmesini istemiş. Bir-kaç gündür me...

Geçtiğimiz günlerde bir internet sitesinde okudum. Deniz Yücel, Tunç Soyer’den bir arkadaşının İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait şirketlerden birinin başına getirilmesini istemiş. Bir-kaç gündür merakla o habere tepki gelecek mi diye bekledim. Ama tık yok. Demek ki doğru. Şimdi gelelim meseleye. Genel Müdür atamasına müdahil olmaya çalışan Deniz Yücel kim biliyorsunuz. Kendileri CHP’nin İzmir İl Başkanı. O CHP ki, atamalardaki tercihleri yüzünden AK Parti’yi yerden yere vuruyor. Ama o partinin İzmir’deki başkanı, söz konusu yakın bir arkadaşı olunca, partisinin söylemlerini bir kenara atmakta hiçbir sakınca görmüyor. Bu talebin gerçekleşip gerçekleşmemesi önemli değil. Siz niyete ve anlayışa bakın; Bunun AK Parti’nin uygulamalarından ne farkı var? Ki, CHP’li belediyelerde kadrolaşmanın aynı mantıkla yapıldığını bilmeyen yok bu memlekette. Hal böyleyken, seçmen niye CHP’ye oy versin? Bu da CHP’nin bir türlü iktidar olamayışının nedenlerinden biri. Aslında burada suçlu olan Deniz Yücel değil. O ve o’nun gibilere partiyi emanet eden zihniyet. Şu an Türkiye’de giderek yükselen bir AK Parti karşıtlığı var. Zira ekonomi iyi gitmiyor. Dolar 8.30 barajını aşmış, nereye gittiği belli değil. Beraberinde her şeye zam yağıyor. Dış ilişkiler desen hiç olmadığı kadar kötü. Ama CHP bu sorunlara çare üreteceğine, kendi içinde iktidar kavgası veriyor. Koltuk sahipleri güçlenme derdine düşmüş. Bu ortamda Deniz Yücel de tıpkı genel başkanı gibi hareket ediyor. Nasıl ki, Kılıçdaroğlu onca başarısızlığına rağmen ekibi ile birlikte dizayn ettiği örgütleri sayesinde koltuğu koruma ve iktidarını uzatma derdinde. Yücel de öyle işte. Aklı sıra Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimine müdahale ederek gücüne güç katacak. Defalarca yazdım, yazmaya da devam edeceğim. O Deniz Yücel, il başkanı seçildiği ve tek aday olarak girdiği seçimde bile çoğunluğun oyunu alamamış bir insan. Ama hala bardağın boş tarafını görebilmiş değil. Himayesi altındaki ilçe belediyeleri dökülüyor. Şansı var ki, vatandaş geçim derdine düşmüş yerel yönetimlere dönüp bakacak hali yok. Yoksa o koltukta bir gün bile oturamaz.