Dünyada petrol fiyatlarının seyrine batığımızda, aşağıya doğru bir gidişten söz edebiliriz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’ da yapılan Ukrayna ile Rusya arasındaki barış görüşmelerinin olumlu geçmesinde...

Dünyada petrol fiyatlarının seyrine batığımızda, aşağıya doğru bir gidişten söz edebiliriz. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’ da yapılan Ukrayna ile Rusya arasındaki barış görüşmelerinin olumlu geçmesinden ve Rusya’nın Kiev çevresinden çekilmeye başlamasından sonra, petrol fiyatlarında gerileme başlamıştı. Ancak, hafta başında, Ukrayna lideri Zelenski'nin Rusya'ya yaptırımların devam etmesi çağrısı, ABD ve müttefiklerinin Rusya'ya yaptırımların sinyallerini vermelerinin ve Buça da Rusya’nın sivillere yaptığı katliam sonrasında Ukrayna Cumhurbaşkanı anlaşma olmayacak demesi ve Ukrayna’nın Moskova gemisini vurup batmasına neden olunca, savaş devam etme etkisiyle petrol fiyatları yeniden yükselişe geçecektir. Savaş devam ettiği süre petrol da indirim hayal olur. Brent petrol fiyatları 103 dolara kadar geriledikten sonra, 110 dolar civarına çıkmıştı. Petrol fiyatlarının tekrardan bir miktar yükselmesinde ABD’nin ham petrol stoklarında düştüğü bilgileri etkili olmuştu. ABD'nin stratejik petrol rezervleriyle ilgili hamleye hazırlandığı haberi petrolde aşağı yönüne fiyatlarını düşürdü. ABD ham petrolü 102 doların altını görürken, Brent petrol de 105 doları gördü. Rusya-Ukrayna arasında kalıcı barış anlaşması imzalanır ve Dünya hem ekonomik hem de siyasi olarak normalleşir. Zira Pandemi ile birlikte, bu savaş, dünyada enerji, gıda ve ulaşım maliyetlerini fırlatacak. Çin’deki Covid 19 vakalarının son günlerde tırmanışa geçmesi ve kapanmaların tekrardan başlaması ile Dünya'nın en büyük petrol tüketicilerinden biri olan Çin’in petrol talebinin, ihtiyacının düşecek olması, dünya petrol fiyatlarını aşağı çeken bir başka etkendir… Petrolde yaşanan gelişmelerin, Türkiye’deki yansımalarına da bakmak lazımdır. Akaryakıt ürünlerinde yapılan tüzük değişikliği ile her gün fiyat ayarlamaları yapılabileceği yetkililer tarafından açıklanmıştı. Özellikle Ukrayna-Rusya krizinin başlaması ile petrol fiyatları yükselişe geçmiş ve Brent petrolün varil fiyatı 80 dolar seviyelerinden, kademeli olarak 139 dolar düzeylerine yükselmişti. Aynı zamanda, TL’nin de değer kaybetmesi ile birlikte, ülkemizdeki akaryakıt fiyatları da tarihi zirveleri görmüş oldu. Bugünlerde ise, petrol fiyatları 105 dolar düzeylerine düşmüştür. Döviz kurlarında da, az da olsa bir gerileme vardır. Mademki, İktidar yetkilileri, dünyadaki petrol fiyatlarını ve döviz kurlarını dikkate alıp, akaryakıt fiyatlarını belirliyoruz diyorlar, o zaman şimdi akaryakıt fiyatlarında esaslı indirim yapmalıdır. Gerekli indirim yapmayıp, Fiyat İstikrar Fonu’nda birikim yapmayı düşünebilir. Ama zamlar altında ezilen ve satın alma gücü düşen halkın, ekonomik sektörlerin beklentisi, en önemli girdi maddelerinden biri olan akaryakıtta hatırı sayılır bir indirim yapılması yönündedir. Fakat ülkemizde akaryakıta benzin grubunda Bir defada akaryakıtın litresine 5-6 TL zam yapılırken, indirime gelince yaklaşık 0,5 -1 TL arası yapılması tatmin edici değildir. Hatırlanacağı üzere, akaryakıt üstündeki fiyat istikrar fonu, 2 hafta içinde 33 kuruştan, önce 64 kuruşa, sonra da 92 kuruşa çıkarılmış ve geçen defa akaryakıta daha fazla indirim olacakken, yapılan FİF artışı ile daha az indirim gerçekleşmişti. Belli ki İktidar, özellikle benzinde, daha fazla indirim yapma yerine, geçen defaki gibi FİF’te birikim yolunu tercih etmiştir. Petrol fiyatları düştüğü sürece, akaryakıt indirimleri pompaya (halka) yansıyacak şekilde devam etmelidir. Aksi takdirde iğneden ipliğe zam furyaları son bulmayacaktır. Marketlerinde zam bahaneleri bitmeyecektir…