Türkiye’de en çok eleştirilen kurumların başında yeteri kadar muhalefet edemediği gerekçesiyle muhalefette yer alan siyasi partiler geliyor. Türkiye’...

Türkiye’de en çok eleştirilen kurumların başında yeteri kadar muhalefet edemediği gerekçesiyle muhalefette yer alan siyasi partiler geliyor. Türkiye’nin dört bir yanında farklı kamuoyu algı şirketleri tarafından yapılan anketlerde halkın genel olarak ülke yönetiminden memnun olmamasına rağmen mevcut sorunları kim çözer sorusuna verilen yanıt ise büyük bir oranda mevcut Hükümet’i işaret ediyor. Altı siyasi partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem için bir araya gelme mücadelesi takdire şayan ancak her an baskın seçim olma ihtimaline karşı muhalefetin çok acil bir biçimde olası seçimde vatandaşa ne vaat ettiğini yurdun dört bir yanında yüksek sesle dile getirmesi gerekiyor. Ülkede gündem o kadar hızlı değişiyor ki bazen muhalefetin çok da bir şey yapmasına gerek kalmıyor. 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olan yeni kademeli elektrik tarifesiyle birlikte Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) hanelerde 150 kWh'ye kadar olan tüketimlerin kilovatsaat başına vergiler dâhil 1,37 TL'den faturalandırılacağını, bunun üzerindeki her kilovatsaat tüketim için uygulanacak birim fiyatın 2,06 TL olacağını 1 Ocak’ta duyurmuştu. Tüm Türkiye’de bir anda gündem olan ve 150 kWh'ye kadar yüzde 50, bu oranı aşan kullanımlarda ise yüzde 127 zam oranıyla zaten enflasyon ve hayat pahalılığı mücadelesi veren vatandaşlar tepkilerini sokaklarda ve sosyal medyada duyurmaya çalıştı. GERİ ADIM GELDİ 1 Ocak’tan bu yana ülkenin en çok konuşulan konularından biri olan elektrik zammıyla ilgili Hükümet’ten geri adım geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla yeni tarifeye göre elektrik tüketimi aylık 210 kWh’ye kadar kWh başına 1,37 TL, üzerinde ise 2,06 TL üzerinden hesaplanacak. Bu geri adım her ne kadar sokağın tepkisiyle Hükümet geri adım attı yorumlarına neden olsa da yapılan zamların geri alınmaması ise fatura mağduriyetlerinin giderek artmasına neden oldu. Cumhuriyet tarihinin en pahalı elektrik tarifesini kullanan vatandaşlar ise zamların geri alınması konusunda muhalefetin desteğini bekliyor. Daha Eylül ayında 8,30 TL olan dolar kurunun 18 TL’lere ulaşıp 13 TL’ye düşürülmesi karşısında ‘başardık’ diyenlerin elektriğe yüzde 127 zam yapıp hemen ardından kilovat hesaplarıyla indirim yapılıyormuş gibi gösterilmesi ise birçok kişinin vicdanında büyük yaralar açmış gibi görünüyor. Sesini yeteri kadar duyuramayan ve talep ve beklentilerini Hükümet’e ulaştırmayı başaramayan halkın hayatını kolaylaştıran en büyük mecra ise her zamanki gibi sosyal medya platformları. Sosyal medya platformları dışında Hükümet’in karar alma süreçlerini etkileyebilecek en önemli kurum olan muhalefet partilerinin bu dönemde çok daha yüksek sesle ortaya çıkması ve görünür olması şart.