Pandemi süreci yerel yönetimlerin hizmetlerinin sorgulandığı, vatandaşın ayakta kalma mücadelesi verdiği bir dönem oldu. Birçok işletme ayakta durabilmek için işçilerini zorunlu ücretsiz izne çıkardı,...

Pandemi süreci yerel yönetimlerin hizmetlerinin sorgulandığı, vatandaşın ayakta kalma mücadelesi verdiği bir dönem oldu. Birçok işletme ayakta durabilmek için işçilerini zorunlu ücretsiz izne çıkardı, sosyal yaşamın odağında olan restoran, kafe, bar ve esnaf uzun bir süre işletmelerini kapadı; sosyal yaşam durma noktasına geldi. Yerel yönetimler birçok yatırım projesini askıya alarak halkla dayanışma çağrısında bulundu. Sebzeden meyveye, askıda fatura uygulamasına kadar halkın ayakta durmasına katkıda bulunulacak işler yapıldı; yapılmaya da devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin pandemi sürecini iyi yönettiğini söylemek yanlış olmaz. Gönüllülerin de desteğiyle gerçekten iyi işler başarıldı. İçişleri Bakanlığının nakit yardım toplanmasını engellemesi kararıyla, bağışlar ayni bağışa döndürüldü. Halkın Bakkalı ve Grand Plaza üzerinden vatandaşlar her türlü konuda destek vermeye çalıştı. Kooperatiflerin, meyve ve sebze halinin de katılımıyla birçok kişinin evine taze ürünler girdi. Bir nebze de olsa katkı sağlandı. Pandemi sürecinde başarısızlığı ile öne çıkanlar da var haliyle. Bana göre İzmir Büyükşehir Belediyesinin bu süreçte en başarısız kurumu İZSU oldu. Pandemi nedeniyle düzenli fatura okuma sürecine ara verilip ortalama bedeller üzerinden faturalandırma yapılması nedeniyle İzmir’in dört bir yanından şikayet yapıyor. İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesinin Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı üzerinden vatandaşın tepkilerine yanıt verilmeye çalışılsa da tepkilerin ateşi bir türlü dinmedi. Çok ciddi manada halka ilişkiler ve iletişim sürecinin yanlış yönetimi olduğunu söylemek mümkün. Zira sosyal medyayı aktif olarak kullanan biri olarak Twitter’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Hemşehri İletişim Merkezi’ne (HİM) gelen şikayetlerin büyük çoğunluğunun su faturaları konusunda olduğunu görebiliyorum. İzmir’in farklı ilçelerinden ‘fahiş fatura’ konusundaki yakınmalara genellikle kalıplaşmış cümlelerle yanıt veriliyor. Birçok kişinin derdi bugüne kadar aylık su fatura tutarlarının çok üzerinde faturalarla karşılaşılması. İZSU SADECE ARACILIK YAPIYOR Kendimden örnek vermek gerekirse 6 metreküplük su tüketimi karşılığında 75TL’lik bir su faturasıyla karşı karşıya kaldım bu ay. Bugüne kadar en fazla 50-55 TL fatura ödeyen biri için belki küçük bir meblağmış gibi görünse de İzmir genelindeki yakınmalara baktığımda kendimin yalnız olmadığını görüyorum. Su faturalarının en alt sütununda fatura bedelinin kalem kalem hangi kurumlara aktarıldığı yazıyor. Benim 6 metreküp karşılığında 75TL gelen faturamın dağılımı ise şu şekilde: İZSU 29,81TL, İlçe belediyesi (Karşıyaka) 34,49TL, büyükşehir belediyesi (İzmir) 5,35TL, KDV 5,35TL. Faturayla ilgili yaptığım yakınmaya İzmir Büyükşehir Belediyesi Hemşehri İletişim Merkezi’nden gelen yanıt şu şekilde oldu: Merhaba, faturalarınıza yansıyan bedeller, ilçe belediyesi meclisinde görüşülüp belirlenir, Bakanlık Genelgesi ile zorunlu olarak İZSU tarafından toplanır ve ay sonu ilçelere iletilir. Bu noktada Karşıyaka Belediyesi’ne aktarılmak üzere 34,49TL olarak kesilen katı atık bertaraf bedeli ücretinin tam olarak ne olduğunu anlamaya çalıştım. Geçmişte Çevre ve Temizlik Vergisi (ÇTV) adıyla belediyelere ödenen vergi uzunca bir süredir su faturalarına aylık olarak yansıtılıyor. İZSU, ilçe belediyeleri adına bu tutarı tahsil edip ilgili ilçe belediyesine aktarıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesinde 2020 yılına özel ilçe belediyeleri özelinde hane bazında aylık transfer ve bertaraf tarifesine yer verilmiş. Bu listede benim de yaşadığım Karşıyaka ilçesinde belediyenin hane başına alabileceği aylık bedel olarak 3,49TL yazıyor. Yani ben bu ilçede yaşadığım ve ürettiğim çöpün karşılığında Karşıyaka Belediyesi’ne 3,49TL aylık ödeme yapmak durumundayım. Peki, son faturamda ilçe belediyesine aktarılan 34,49TL neyin bedeli oluyor. Basit bir hesapla Karşıyaka Belediyesi tam 10 aylık bir ödeme almış oluyor bir faturada. Bu konuda ilçe belediyelerinin alınan tutarlarla ilgili açıklama yapması ve halkı aydınlatması gerekiyor. Aksi takdirde herkes İZSU’ya saydırmaya, yakınmaya ve şikayetlenmeye devam edecek.