Tam 3 ay önce Çin’in Wuhan bölgesinde tespit edilen ve kısa sürede dünyanın birçok bölgesine yayılan koronavirüs, dünyanın en büyük sorunlarından birine dönüştü. Birçok ülkenin seyahat sınırlamalarıyl...

Tam 3 ay önce Çin’in Wuhan bölgesinde tespit edilen ve kısa sürede dünyanın birçok bölgesine yayılan koronavirüs, dünyanın en büyük sorunlarından birine dönüştü. Birçok ülkenin seyahat sınırlamalarıyla engellemeye çalıştığı hastalıkla ilgili ‘insanlığın sonu mu geliyor’ tartışmaları yaşanırken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasıyla virüsün ülkemize de geldiği ve bir kişinin testlerinin pozitif olduğu ortaya çıktı. Halk sağlığını ilgilendiren konularda genellikle ‘umursamaz’ ya da ‘rahat’ tavırlar sergileyen bir toplum yapısına sahip olduğumuzdan virüsün yayılımı konusunda haklı endişeler taşıyorum. Umarım bu durumu ciddiye alır ve süreci başarılı bir şekilde atlatırız. Hastalığın Türkiye’de görüldüğünün açıklanmasıyla birlikte her kafadan bir ses çıkıyor. Kriz ve olağanüstü durumlarda sosyal medyada yaşanan kontrolsüz paylaşımlar hepimiz için tehlikeli. ‘Filanca hastanede virüs görüldü’, ‘Bu gece büyük deprem olacakmış’ gibi anlamsız ve saçma sapan paylaşımlar halk üzerinde panik havası yaratmaktan öteye geçmiyor. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere devletin ilgili kurum ve kuruluşlarının kriz yönetimi konusunda halkı tatmin edecek birinci elden açıklama ve bilgilendirme yapmaları şart. Aksi takdirde meydan kirli bilgi paylaşanlara kalacak ve panik havası giderek daha da artacak. Sosyal medyadan gündemi takip etmeye çalışırken önüme o kadar ipe sapa gelmez paylaşımlar geldi ki gülsem mi ağlasam mı bilemedim açıkçası. Koronavirüsle ilgili süreci takip etmek isteyenler için sosyal medyada takip edilecek en ‘sağlıklı’ hesap ise Türk Tabipleri Birliği’nin (@ttborgtr) Twitter hesabı. Türk Tabipleri Birliği’nin resmi Twitter hesabından yaptığı ‘Koronavirüs Enfeksiyonundan Korunmaya İlişkin Bilgi Notu’ hepimiz için yol gösterici nitelikte. Maske kullanımından hijyen kurallarına kısa başlıklar içeren bu açıklamayı bir kez daha hatırlamak için ben de paylaşmış olayım. MASKE NE ZAMAN KULLANILMALI? Sağlıklı kişilerin maske kullanmasına gerek yoktur. Herhangi bir viral solunum yolu enfeksiyonu geçirmekte olan kişinin öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağzını tek kullanımlık kağıt mendil ile örtmesi, kağıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içini kullanması gereklidir. Hasta kişilerin mümkünse kalabalık yerlere girmemesi, eğer girmek zorunda kalınıyorsa tıbbi maske kullanması önerilmektedir. Maskeyi çıkarıldığında hemen çöpe atılmalı ve eller yıkanmalı veya antiseptikle temizlenmelidir. Hasta olmayan kişilerin maske kullanmasına normalde gerek yoktur. Sadece yeni koronavirüs hastalığını geçirenlerle temas edenlerin (sağlık çalışanları, hasta ile aynı evde yaşayanlar) maske takması gerekmektedir. Bu durumlarda kullanılacak maskelerin cerrahi/basit/tıbbi maske olması yeterlidir. N95 veya FFP2 türü maskeler sağlık çalışanları tarafından sadece özel koşullarda (hastanın solunum cihazına bağlanması gerektiğinde) kullanılmalıdır. ELDİVEN GİYMELİ Mİ? Hayır. Eldiven, sadece sağlık çalışanları tarafından hastanın bakımı ve muayenesi sırasında kullanılır. Sağlık çalışanları dışındaki kişiler eldiven kullanmamalıdır. Bunun en önemli nedeni, eldivenlerin uygun şekilde kullanılmadığı durumda hastalığın daha çok yayılmasına neden olmasıdır. Eldivenlerin uygun kullanımı, sağlık çalışanlarına verilen eğitimlerle sağlanmaktadır. Sağlık çalışanları dışındaki kişilerin eldiven kullanması uygun değildir. Eller, hastalığın bulaşmasında çok önemlidir ve bulaşı azaltmanın yolu ellerin su ve sabun ile yıkanmasıdır. Sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği veya kolonya kullanılmalıdır. Hepimize bir kez daha geçmiş olsun diyor, çok gerekli olmadıkça kalabalık ortamlardan uzak durmanızı tavsiye ediyorum.