Herkese iyi hafta sonları olsun! B...

Herkese iyi hafta sonları olsun! Bu hafta gündelik hayatta ve terapi görüşmelerimizde yer yer bırakıyor olmanın yalancı hafifliğine geldi konumuz. Son zamanlarda kişisel gelişim kitapları ve türlü meditasyonlarda bir şeyleri bırakmaya çalıştığımızı fark ettim. Artık telefonlarınıza indirdiğiniz birkaç uygulamayla meditasyonların içinden geçmeniz ve rahatlamanız oldukça mümkün görünüyor, peki durum gerçekten böyle mi? Köyün delisi bu hafta kendisini denek ilan etti! *** Bahsettiğim uygulamalardan bir tanesini indirdim bende. Hem gerçekten ihtiyacım var hem de mesleki olarak merak ettim. Önce bedava açılan birkaç tanesini dinledim. Stresimi ölçtürdü bana, gevşeme egzersizi yaptırdı. Konu birilerini affetmeye kadar geldi. İyi, olur affedeyim madem dedim. İlerlemeye çalıştım. O da ne! Affetme meditasyonunu dinleyemiyorum, ücret istiyor benden. Gözümü kararttım. Alacağım o affetme meditasyonunu. Benim de affetme hakkım var! Ben de bir şeyleri bırakabilirim! Merakıma yenik düştüm, deneme sürümünü açtım. Tabi belirli bir miktar veriyorsunuz bunu açmak için, üç gün içinde iptal edebiliyorsunuz sonra. Her neyse, hazırım artık affetmeye, paramı da ödedim, tam olarak kimi affedeceğim bilmiyorum ama bakalım yönlendirileceğim herhalde diye düşünüyorum. Açtım meditasyonu, uzandım koltuğa, bir kadın sesi karşıladı beni. Affetmenin ve bırakmanın öneminden bahsetti. Bende dinlerken onayladım kadını. Bir yandan da bu insanlar bunu nasıl beceriyor diye düşünüyorum. Terapiler aklıma geliyor, uzun uzun birilerini affetmeye çalıştığımız, bazen yapamadığımız ve ‘tamam ya, böyle kalsın madem’ dediğimiz anlar çıkıyor gün yüzüne. Hayır, bildikleri başka bir şey varsa bende öğreneyim diye düşünüyorum. Bakalım, ilk denek benim, yürüyorum kişilerin üzerine! *** Affetmenin seremonisi bittikten sonra belirlediğimiz kişileri zihnimizde düşünüp sesli bir şekilde söylüyoruz. Seni affediyorum! Seni bırakıyorum! Coşkuyla doluyorum tabi buralarda, bırakacağım, hafifleyeceğim. Bu kadar insan bu meditasyonları boşuna dinlemiyor, bende yapacağım.. Beş dakika zihnimdekilerin peşinde yerlerde sürünüp affetmeye çalıştıktan sonra uyanmaya başlıyorum. Bir dakika ya! Ben birilerini beş saniye içinde bırakabilecek biri değilim ki. Hop diye hafifleyemem ki ben! Benim affedemediklerimi de peşinde toplayarak sonlanıyor meditasyon. Sinirleniyorum sonra, ben affedemedim ki daha, nasıl bitirirsiniz meditasyonu. Hafiflemek, bırakmak böyle bir şey değil ki! Üzüntüyle karışık yaşadığım sinirde az bi pişmanlık da var tabi. Oyuna düştün Tuğçe diyorum kendime, hatta yargılıyorum da, sen bu oyuna nasıl düştün? Sonra meditasyonun etkisinden midir bilemiyorum, bu meditasyonları yapanları, oluşturanları affediyorum. Bırakıyorum onları. Niyetleri güzeldir bu insanların diyorum. Nasıl hafifliyorum mis gibi inanamazsınız. Demek ki her konuda olmasa da, bir konuda işe yarıyormuş en azından diye düşünüyorum. Olmadı bu uygulama bana, anlaşamadık, paramı geri alıp siliyorum telefonumdan. Sizde bu türde bir hafifleme isterseniz deneyebilirsiniz. Zararı yoktur, ben denedim!