Günümüz gençliğinden bahsediyorum. Atatürk’ün Türkiye’yi emanet ettiği Türk gençliğinden. Yani geleceğimizden.

Günümüz gençliğinden bahsediyorum. Atatürk’ün Türkiye’yi emanet ettiği Türk gençliğinden. Yani geleceğimizden. Ne demişti Mustafa Kemal Atatürk; “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Ama Türk gençliği göz göre göre yok oluyor. Kimisi uyuşturucunun esiri olmuş, kimisi alkolden başını kaldıramaz olmuş. Ne atasına, nede vatanına saygısı kalmış. Büyüklerine saygı göstermek eski kalmış. Eskiden öğretmenler, öğrencileri velilerine şikâyet ederken, günümüzde öğrenciler, öğretmenlerini velilere şikâyet eder olmuş. Necip Fazıl’ın ifadesiyle; “Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik… Kim var? diye seslenilince, sağına soluna bakmadan fert fert ben varım! Cevabını verici, her ferdi ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur!’ fikrini besleyici bir dava ahlakına kaynak bir gençlik… Kendisini yetiştirecek bütün cemiyet müesseselerinden aldığı zehirli tesiri üzerinden atabilecek, kendi öz talim ve terbiyesine mamur vasıtalara kadar nefsini koruyabilecek, destandık bir meydan savaşı içinde ve bu savaşı mutlaka kazanmakla vazifeli bir gençlik…” Yollarda görüyoruz, okullardan çıkmış üniversite, lise hatta ortaokul öğrencilerinin ellerinde birer sigara yanlarında kız arkadaşları hayatı umursamaz tavırlarda sanki ceplerindeki parayı kendileri kazanıyormuş edasıyla hava atıyorlar güya ve dünyada umurlarında değil. Diğer taraftan oğlum- kızım okusun, adam olsun, iyi yerlere gelsin diye çırpınan aileler stres içerisinde. Gençlik ne istediğini dahi bilmiyor, kararsızlık içerisinde bocalıyor. Çocuğunu giydirmeyi, doyurmayı ve cebine para koymakla çocuğuna karşı sorumluluklarını yerine getirdiğini sanan milyonlarca anne ve babalar. Ne büyük bir cehalet değil mi? Bravo bizlere, bravo yetiştirdiğimiz Türk gençliğine. UYUŞTURUCU YAŞI DÜŞTÜ MÜ? Geçtiğimiz günlerde uyuşturucu madde bağımlığı konusuna dikkat çekmek için İzmir’in kalbi olarak bilinen Tarihi Kemeraltı girişi önünde “Uyuşturucuya değil hayata bağlan” sloganı ile imza kampanyası gerçekleştirdi. Ben de bizzat giderek imza kampanyasına destek verdim. Kampanyayı düzenleyen Aksaçlılar Genel Başkanı Ahmet Bereket ve yönetimini tebrik ederim. Bereket, “Toplum yapımızın sağlamlaştırılması, gençliğimize sahip çıkılması” hedefimizden yola çıkarak, Uyuşturucu madde kullanımı, satışı vb. yollarla her türlü yıkıcı faaliyetlerin önüne geçilebilmesi adına “Uyuşturucuya değil hayata bağlan” sloganı ile bu kampanyayı düzenleyip vatandaşlarımızdan destek istedik. İki saate yakın devam eden imza kampanyamıza İzmirli vatandaşlarımız yoğun ilgi gösterdi. İmza kampanyamızı ayrıca sosyal medya üzerinden e-imza sitemiyle de aktif hale getirdik ve bu sayede de birçok vatandaşımıza ulaşma imkânımız oldu” dedi.