İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gözaltına alındı, sonra da tutuklandı. Türkiye’de bir anda siyaset ve dövizde ortalık karıştı. İmamoğlu’nun Kıbrıs’ta başladığı ve Türkiye de denkliği bulunmayan diploması da iptal edildi. MASAK’ın hazırladığı rapor üzerine Savcılık’ın İmamoğlu’na yöneltilen suçlamaları çok ciddi…
Gazetelerde çıkan haberler, köşe yazarları kalemlerini konuşturması, televizyon yorumcularının durmadan anlatmaları sürerken benim izlenimlerime göre Ekrem İmamoğlu suçlu mudur, değil midir bilemeyiz? Bir Türk Atasözü vardır: “Ateş olmayan yerden de duman çıkmaz” der eskiler. Eğer bir suçu varsa yargı huzurunda herkes cezasını çekecektir. Yine burada bir atasözü ile başlamak istiyorum: “Filler tepişir, olan çimenlere olur” der büyüklerimiz. Tabii döviz bir anda darmadağın oldu. Dolar, Euro bir anda fırladı. Sonra gün içinde müdahaleler yapıldı ve bir düşüş yaşandı ama Türkiye’deki kur oranları hala daha yüksek seviyede seyrediyor…
Olan Türk Lirası’na oldu. Paramız bir anda erimeye başladı. Bu konun sebebini araştırdığımızda ise Türkiye de işlem yapılmıyor. Bu arada Döviz eski seviyesine geri döner mi yoksa bir miktar daha düşüp kalır mı? Veya bu sorgulamalar, yargılamalar sonucunda yükseliş gösterir mi?
DÖVİZİN DURUMU
Altın ve döviz deki bu yükselişleri de şu birkaç gün içinde ya da birkaç hafta içerisinde öğreneceğiz. Her ne kadar bu gelişmeleri sancılı bulsak dahi Türkiye de her ne olacağı belli olmayan ve gündemin çok hızlı değişim göstermesi ile yeni olaylara gebe bir ülke haline geldi. Türkiye eski Türkiye değil artık karşılaşacağı her yeni konun bir şekilde altından kalkar diye düşünüyorum…
Ekrem İmamoğlu ve etrafındakilerin gözaltına alınmaya başlamasından sonra CHP taraftarı ayağa kalkmaya başladı. Aslına bakacak olursak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine daha 4 yıl varken, şimdiden “Adaylık seçimleri çalışmalarının belirlenmesi” erken değil miydi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, neden bu seçime girmedi; “Adaylığımı askıya aldım” dedi…
Ekrem İmamoğlu’nun neyle suçlandıklarına bakacak olursak: Rüşvet... İrtikâp... Dolandırıcılık... İhaleye fesat karıştırmak… Naylon fatura... Hayali işler... Suç örgütüne para aktarmak... Suç örgütüne yönetici veya üye olmak. Gerçekler ortaya çıkarılsın. Eğer ortada bir suç varsa hiçbir şey gizli kalmamalıdır…
“Siyasete darbe... Demokrasiye darbe... Hukuka darbe... Muhalefete darbe... Millet iradesine darbe” gibi söylemlerle ortalık bulandırılmamalıdır. Ortada suç varsa herkes cezasını çekmelidir…
Öğrendiklerimizi, duyduklarımızı yazdım. Şimdi bu konular hakkında pek bize söz düşmez. Konu yargıya intikal ettiği için Savcılığın suç iddiaları ve yargılanmalar sonucunu beklemek gerekir. İlkeli bir köşe yazarı olarak yargı kararını ve sonucunu beklemek gerekir. Konu hakkında konuşmak ve yargısız infaz yapmak bize yakışmaz…
