Tarım ve Orman Bakanlığı, toplumda suyun bilinçli kullanımı için eğitim seferberliği başlatıyor. Amaç küçük yaşlarda bu bilincin kazandırılması Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Mart ayında başla...

Tarım ve Orman Bakanlığı, toplumda suyun bilinçli kullanımı için eğitim seferberliği başlatıyor. Amaç küçük yaşlarda bu bilincin kazandırılması Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Mart ayında başlatılan 1. Su Şurası kapsamında oluşturulan çalışma gruplarında, suyun bilinçli kullanımına yönelik pek çok adımın atılmasına karar verildi. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, el yıkama, diş fırçalama gibi günlük aktivitelerdeki bilinçsiz su kullanımı sebebiyle hane halkı su tüketiminde günlük kişi başı su israfının ortalama 82 litre olduğunu belirterek, eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla bu oranı düşürmeye kararlı olduklarını belirtti. Su tüketiminde alışkanlıkların önemine vurgu yapan Bakan Pakdemirli, küçük yaşlardan itibaren bu bilincin kazandırılmasının önemine dikkat çekti. ‘SUYUN DEĞERİ’ Bakan Pakdemirli, şunları söyledi: “Çocuklarımıza suyun değerini anlatmamız çok önemli. Bu kapsamda su okur yazarlığı konusunun ana sınıflarından başlayarak, ilköğretim müfredatına girmesi için ilgili kurumlarla görüşmelere başladık. Okulların yanı sıra başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm toplumumuzda farkındalık çalışmalarını hayata geçireceğiz. Bu konuyla ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, STK’lar ve özel sektör temsilcileriyle suyun verimli kullanımına yönelik iş birliklerini değerlendiriyoruz. Hayata geçirilecek projelerle hem ekolojik hem ekonomik neticeler elde edeceğiz. Suyumuza sahip çıkarak, geleceğimizi koruma altına almak istiyoruz.” 11 ÇALIŞMA GRUBU Tarım ve Orman Bakanlığı’nın öncülüğünde Cumhuriyet tarihinin ilk Su Şurası’nda 11 ayrı çalışma grubu oluşturuldu. Bu gruplar su verimliliği, suyun havza ölçeğinde yönetimi, su hukuku ve politikası, su güvenliği ve atık su hizmetleri, su kaynaklarının kalite ve miktar olarak korunması ve izlenmesi, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi ve uyum, su kaynaklarının yönetiminde karar destek sistemleri, su kaynaklarının geliştirilmesi, tarımsal sulama, depolamalı tesisler (yer altı ve yer üstü barajları, göletler) ile su, orman ve meteoroloji başlıklarında faaliyet gösterdi. Çalışma gruplarında, Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte 66 üniversiteden 141 akademisyen, 38 ulusal sivil toplum kuruluşundan katılımcılar, ilgili kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, büyükşehir belediyeleri yetkilileri, su ve kanalizasyon idarelerinden temsilciler,32 özel sektör ile su kullanıcılarını da kapsayan toplam 1631 katılımcı suyun geleceğinin belirlenmesinde rol oynadı. ​ Genç aktivistlerden temiz hava için imza kampanyası  Nilüfer Gençlik Meclisi ve Fridays For Future Bursa’da bulunan genç aktivistler, Bursa’nın havası hakkında endişe duymakta ve çağrılarına imzacı olan 48 kurumla birlikte hakları olan temiz havayı istiyor Nilüfer Gençlik Meclisi ve Fridays For Future Bursa’da bulunan genç aktivistleri, yetkililerin harekete geçmesi için imza kampanyası düzenlediler. Bursa 5 yıldır kronik bir hasta şehir. Hastalığı ise hava kirliliği. Şehrimiz, yönetim birimlerinin hava kirliliğine dair çözümcül politikalar oluşturması ve bunları gerçekleştirmesiyle bu hastalıktan kurtulabilir. Kirli hava sağlığımızı her yönden kötü etkiliyor. Güncel çalışmalar; uzun süreli hava kirliliğine maruz kalan kişilerin, ortaya çıkan kronik hastalıklar nedeniyle korona virüs ve benzeri salgın hastalıklara yakalanma/olumsuz etkilenme riskinin daha yüksek olduğunu belirtmektedir. 4 KAT ÜSTÜNDE Bursa’da, hava kalitesi ölçüm istasyonlarından çıkan verilere göre 2019 yılında kirletici madde (PM10) ortalama yoğunluk değeri Türkiye ve Avrupa mevzuatlarına göre belirlenen limit değerin 2, Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen limit değerin 4 kat üstündedir. Bursa, 2019 verilerine göre yılın yüzde 68’inde yani 248 gün boyunca kirli hava soludu. Hava kirliliği, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği seviyelere indirilseydi trafik kazalarında ölenlerin 7 katı kadar kişinin (yaklaşık 52 bin) ölümünün önlenebileceği belirtilmiştir. Taleb: Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Valiliği, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 22.01.2020 tarihinde hazırlanan ve destek sağlayan kurumların Marmara Temiz Hava Merkezi Müdürlüğü, Osmangazi Belediye Başkanlığı, Yıldırım Belediye Başkanlığı, Nilüfer Belediye Başkanlığı, İnegöl Belediye Başkanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa Teknik Üniversitesi olduğu Bursa Temiz Hava Eylem Planı acilen etkin bir şekilde yerine getirilsin. 2020-2024 yılları arasında işleve geçeceği söylenen planın aylık veya yıllık olarak faaliyet raporları yayımlansın! Nilüfer ve İTÜ arasında afet protokolü imzalandı   Nilüfer Belediyesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Afet Yönetimi Enstitüsü arasında “Afet Gözlem ve Yönetim Sistemleri İşbirliği Protokolü” imzalandı   Türkiye’nin deprem açısından en riskli illerinden Bursa’da, Nilüfer Belediyesi riskleri en aza indirebilmek ve afet yönetim sistemlerini bilimsel olarak gerçekleştirebilmek amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile işbirliğine gidiyor. İki kurum arasındaki işbirliğini resmileştiren protokol, Nilüfer Belediyesi Halk Evi Hizmet Binası’nda imzalandı. İmzalanan işbirliği protokolü hakkında bilgi veren Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem; “Bugün imzaladığımız protokol İTÜ desteği ile Nilüfer’de afetlere dayanıklılığı arttırmak, olası afet hasarlarını azaltmak ve acil durumlara müdahale kapasitesini etkin kullanmayı amaçlıyor. Aynı zamanda bu protokol, belediyemizin ilkini 2007 yılında kurduğu ve sayısı günümüzde 22’ye ulaşan gözlem sistemleri ağının revizyonunu, bu ağdan elde edilen verilerin toplanması, bilimsel olarak işlenmesi, tahmini, risk yönetimi, planlama, afet ve acil durum yönetimi konularında tarafların araştırma, geliştirme, eğitim, test ve uygulama safhalarında bir arada çalışma koşullarını, süreçlerin idari ve mali koordinasyon ilkelerinin belirlenmesi çalışmalarını kapsıyor” dedi. ATMOSFERİK SENSÖRLER Söz konusu işbirliği ile deprem öncü işaretleri izleme istasyonlarının artık sadece depremlerle ilgili değil, fırtına, dolu gibi diğer afetlerle ilgili tahminler hakkında da veri sağlayacağını ifade eden Başkan Erdem, “Bu istasyonlar, atmosferik sensörlerden elde edilecek verilere dayanarak bölgemizdeki doğal afetlerin öngörülüp önlem alınması konusunda belediyemizi de yönlendirilecek. Böylece bizim de yetkilileri ve kamuoyunu bilgilendirme şansımız olacak. İTÜ Afet Yönetim Enstitüsü bize afet tahminleriyle ilgili resmi rapor da sunabilecek. Bu ayrıntı önemli çünkü resmi rapor doğal afetler sırasında mağduriyet yaşayan çiftçilerimiz için de bir belge niteliği taşıyacak” diye konuştu. ‘KATKI SAĞLAYACAK’ İstanbul Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent İnanç ise “Üniversitemiz çok eski zamanlardan bu yana ülkemizin ihtiyaç duyduğu pek çok teknoloji ve bilgiyi üretmiş, katkılar sağlamış bir kurum. Bugün, Nilüfer Belediyesi ile imzalayacağımız protokol çerçevesinde de aslında üniversitemizin bilgi birikimini bir şekilde buraya aktarmayı istiyoruz. Böylece topluma, millete katkı sağlamış olacağız. Bu katkıyı bir borç olarak görüyoruz. Bu bakımdan son derece mutluyuz.  Afetle ilgili önlemler geliştirmek, olası bir afet sonrası da zararları azaltmak için imzaladığımız bu protokol ile üniversite olarak elimizden gelen tüm katkıyı sağlayacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi. Açıklamaların ardından protokol imzaladı. İkili daha sonra imza törenini takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Nilüfer ilçesindeki riskli binaların tespiti yönünde yapılmakta olan çalışmalar hakkında bir soruyu yanıtlayan Başkan Erdem “ İlçemizdeki riskli binalar hakkındaki çalışmalarımızı bu yılsonuna kadar tamamlayıp, sizlerle rapor olarak paylaşmayı planlıyoruz. Biz bu çalışmayı Nilüfer Belediyesi olarak, her binanın bir kimlik kartını çıkartmak, ne zaman yapıldığının, beton kalitesinin, projeye uygunluğunun tespiti ile gerçekleştireceğiz. Bu tespitlerimizi vatandaşlarımız ile paylaşacağız ve eğer binaları riskli ise gereğinin yapılması konusundan ilgili kurumlara kendilerinin başvuru yapmalarını sağlayacağız” dedi. Afet Yönetimi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ercan Yüksel, Prof. Dr. Burak Berk Üstündağ ve Dr. Hikmet İskender'in de aralarında bulunduğu heyet, imza töreni sonrası Nilüfer İlçe Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi’nde incelemelerde bulundu.