Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından alınan andımızın okutulmasını engelleme ve devlet madalyasından Atatürk'ün çıkarılması kararı bir anda Türkiye’nin gündemi oluverdi. Konu önemli mi ders...

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından alınan andımızın okutulmasını engelleme ve devlet madalyasından Atatürk'ün çıkarılması kararı bir anda Türkiye’nin gündemi oluverdi. Konu önemli mi derseniz tabii ki önemli. 2019 yılından günümüze bu konuda bir takım ileri geri hareketlenme var iken Danıştay’ın bu kararı alması için 7 üyesinin değişmesinin beklendiği iddiaları ise durumun üzerine tüy dikmek olarak değerlendirilebilir. Başta iktidar ortağı Milliyetçi Hareket Partisi olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Demokrat Parti, Büyük Birlik Partisi ve ümmetçi tanınan Saadet Partisi’nden gelen tepkilere bir baktım. Terörün destekçisi olduğunu korkmadan savunan HDP’nin bu konudaki tavrıyla ise uzaktan yakından ilgilenmiyorum bile. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli direkt Danıştay’ı suçlarken, ortağı AK Parti’den bu konuda cılız da olsa bir tepki çıkmaması manidardı. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in meclis grup toplantısında bir öğrenci kızımıza Andımız’ı okutması ise bir o kadar güzel. CHP Andımız’ın arkasında dururken, iktidarın icraatlarına açık ya da kapalı destek veren Büyük Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Mustafa Destici de gayet yumuşak bir sesle okullarda okutulması düşüncesinde olduklarını söyledi. Gültekin Uysal liderliğindeki Demokrat Parti de ‘Andımız’ın okutulması taraftarlarındandı. Gelelim Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu’na. SP Lideri bu kararla Türkiye’de gündem değiştirmek için çabalandığını ileri sürdü. Tamam belki de haklı ama bu tartışmada ne tarafta olduğuna dair bir ışık vermekten kaçındı. Dik konuşmalarıyla tanınan ve sevilen Karamollaoğlu’na bu tavır bence hiç yakışmadı. Gelelim iktidar partisinden çıkan iki yeni oluşuma. DEVA VE GELECEK Evet anladınız siz onu. Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bu konudaki sözleri Vehbi’nin kerakkesini aratmadı. Sosyal medyadan açıklamalarda bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Danıştay’ın okullarda andımızın okunmasını engelleyen kararına tepki gösterdi. Davutoğlu “Milletimizin ortak vicdanı ve sözü olarak İstiklal Marşı varken tek parti döneminin tek tipleştirici sloganlarına ihtiyaç yoktur” ifadelerini kullandı. Evet şaka gibi değil mi? Sayın Davutoğlu kendisine konulan ‘Serok Ahmet’ lakabını hak etmek için elinden geleni yapmış değil mi? Gelelim diğer yeni partimize yani DEVA’ya. DEVA Genel Başkanı Ali Babacan da, Öğrenci Andı'nın kaldırılması kararını değerlendirdi. Kararın ilk verildiği dönemi "özgüven ve çoğulcu demokrasi iklimi" olarak nitelendiren Babacan, kendisinin de destek verdiğini belirtti. Bir bomba daha. Memleketin dertlerine DEVA olması beklenen bu partinin kime DEVA olacağını da ileriki günlerde göreceğiz diyorum. Bitti mi bitmedi. Size yayın organlarında yayınlanan DEVA üyeleri arasındaki kavgayı da vereyim: Danıştay'ın 'Andımız' kararı nedeniyle DEVA Partililer sosyal medyada atıştı. İstanbul il Yöneticisi Beytullah Aksoy, "Bir Türk için her sabah ben Türk’üm diye bağırmak ancak hayvani bir ihtiyacı tatmin edebilir" dedi. Polis kökenli İstanbul il yöneticilerinden Feramuz Erdin ise "Hizmet edeceği yerde halkı bölen, hakaret eden ve tepeden bakan zihniyet ile yolumu ayırmam gerekiyor" diye yanıt verdi. EZCÜMLE: Azerbaycan’ın unutulmaz sesi Ebulfez Elçibey’in sözü bu tartışmaları yapanlara yeter: "Türklük bir şereftir. Türk değilim diyene karşı sakın ısrar etmeyin. Allah’ın bahşettiği şerefi istemeyen şerefsize biz zorla şeref verecek değiliz ya!''