Sevemediğim laflardandır 'İyilikten maraz doğar'. Ağzım yansa da hiç sevemedim, bu ifadeyi. Tam olarak doğru olmasa da doğruluk payı hayli yüksek. Yerine, kişisine, zamanına göre o da. Karşılık beklersen de arıza çıkar tabii ki.

Sen yap iyiliğini, 'İyilik yap at denize, balık bilmezse Halik bilir'. Farkında olmadan daha da güzel olur. Yol vermek, yol açmak, şans, fırsat vermek. Nasibe, kısmete katkı sağlamak. Güzel işler, iyi şeyler. Onlar için büyük, senin için küçük bir engeli kaldırsan, yolunu açsan fena mı olur ? Öne çıkmaya, başa kakmaya da gerek yok. Aracını park ederken taşı koydun. Üşenme in o pek kıymetli, değerli dört tekerlekli dünya malından koca taşı kenara itele, aldığın yere bırak. Koy ki, takılıp düşen olmasın. Mendile silmen, lavaboya atman gerekeni, çöpünü sokağa atma mesela. Bu da bir iyiliktir, güzelliktir. Bir kere dene, hoşuna gidecektir. Ahali her şeye rağmen on beş dakikalık şöhretiyle övünürken. Son yaptığımı yazayım, izninizle. Ayda yılda bir giderim, enerjimi alır, çok kalabalık yerdir. Yenilmemesi gereken yerleri, yenmemesi gerekenleri de vardır. Olsun varsın, istihdamı var en azından. Her zaman yaptığımı bir kez daha yaptım. Pişman değilim, çevreme umut verdiysem ne mutlu. Yer yok, bulamadılar. Serde hakemlik var ya. 4 genç erkek. Üçü oturarak, biri ayakta yemeye, içmeye başladı. Mideye, ikinci beyin bağırsağa, böbreklere zarar.  Masamızın çevresinde iki kişilik koltuk, bir sandalye mevcut. Gence seslendim, kalktım, karşımdaki sabit koltuğa geçtim eşimle yan yanayız. Romantikliğin sırası mı, karşılıklı. Ne fark eder, maksat kısa sürede karın doyurmak değil mi, sefaya keyfe, dörtlü masayı işgale gerek yok. Üst üste sanki sınavdan geçiyorum, aman Allah'ım. Çatık kaşlı, sert bakan o gencin gözleri birden parladı. Şu kötü dünyada, biraz umut verdiysen mutlu olurum.

Baktım iki genç kadın, ellerinde tepsi. Yer bakınıyorlar, son lokmayı da attım ağzıma, çöpe değil. Haydi dedim, kalktık, tepsilerimizi de rafa bıraktık. Çalışan da genç, bütün gün ayakta. Belki de yiyemediklerini çöpe atmak zorunda kalıyor. Temiz de masa da bıraktık. Ne oldu şimdi ? Cebimden param mı gitti, hava gibi bedava oysa iyilik. İtibarım mı gitti, karizmam mı eksildi ? Ömrüm de eksilmez, ölmedim yani. Ee, o zaman insan, ağaç, bitki, kuş, hayvan sevindirmek kadar güzeli var mı ki bu alem de. Spor da insan için var, zaten.

OSMAN HARMAN İLE OLCAY YERSEL

İki insan evladı, kötü olmayan, iyi insanlar. Sporcu, spordan, bu alemden. Biri hakem, biri spor kulübü başkanı. İyiler sporda az da değil. Sık sık yazmaya çalışıyorum bu sütunlarda. Düpedüz, güpegündüz kalbinden olumsuzluğu atamayanlar da az da olsa var maalesef. Keser gibi olanlar var, hep bana hep bana. Rende gibi de olmamak lazım hep sana. Aslında testere gibi olmak gerek bir bana bir sana. Eşitlik ve adalet, hatta asalet. Hayat, yaşam ortak, paylaşınca herkese yeter. Sempati, empati, iyilik, asalet güzel kelimeler. Kitaplarda, dergilerde, karikatürlerde, duyurularda, afişlerde kalmamalı. Yaşamak, yaşatmak gerek. Milli hakem, dağcı, bisikletçi, engelli, yaşlı, yaş almış, çocuk, bebek, genç, böcek, kanatlısı dört ayaklısı fark etmez. Hepsi can, ne de olsa. Sevgisiyle, ilgisiyle, cebinden paylaşım yapmasını seven insan evladı Olcay Yersel, nam-ı diğer Mor Adam. Aykırı insan, özel, güzel insan. Reklam için de yapmaz. Otistik çocuklarımıza bisiklet binmeyi, dengede kalmayı öğretti. Öğretmeye gayret sarf etti, sabırla, azimle.

Canım ülkemi dolaşır, emekli asker, son olarak İzmir Konak Moris Bencuya Özel Eğitim Uygulama Merkezi'nde idi. Aklınıza bir şey gelmesin, fotoğraftaki evladımızın adını yazmak istedim, buldum da. Yazamıyorum, yazmıyorum. Aileler istemiyormuş, yeni öğrendim. Vardır bir bildikleri. Osman Harman, gönlü büyük insan evladı. Gariban dostu, sevgi, saygı, Yaratan'dan ötürü yaratılana hürmet ilk düsturu. Sosyal insan, sempatik, empatik. Sokaktan, cep telefonu başından, okey masasından genç toplayıp, sporcu yapıyor. Ne de güzel bir meziyet. Tanırım, bilirim, görmeden bilmeden de yazılmaz ki. Bayraklı Gençlik Derneği Başkanı, yönetimde beraberiz İzmir ASKF Başkan Yardımcısı, Ege Çözüm Danışmanlık'ın sorun çözeni, Nafiz Gürman Spor Kulübü Kulüp Başkanıdır, Osman Harman. Sahaya çektiği yetmezmiş gibi, gençleri tribüne de çekmeyi başardı.

Rekora imza attı. Kadın, çocuk, yaş almış, engellileri de evden tribüne aldır, doldur Harman başkan. Üç puan için değil, insanlık namına. Küfürsüz, insanca. Başkan nasılsa, çevresi de öyledir. 'Balık baştan kokar' yani, başka bir ifade ile. İkinci başkan Gürkan Akbaba, takım kaptanı Ayhan Işık ile taraftar temsilcisi Baran Akdemir de iyi insanlar. İyi ki varsınız, iyi ki tanıdım. Yaşasın iyilik, yaşasın iyiler. Her nerede yaşanıyor ve de yaşatılıyorsa.