CHP’nin emektar isimlerinden, Orhan Kemal Müzesi Kurucusu, Araştırmacı-Yazar Işık Öğütçü, Beyoğlu’nda belediye meclis üyesi adaylığı için yola çıktı
Türk edebiyatının ölümsüz yazarı Orhan Kemal’in oğlu kimya mühendisi Işık Öğütçü, İstanbul’un kadim ve çok kültürlü ilçesi Beyoğlu’nda CHP’den belediye meclis üyesi adayı olarak listelerde yer aldı. Öğütçü, “Ülkemizin geleceği adına partinin verdiği hiçbir görevi de bugüne kadar ayırt etmeksizin değerli buldum ve üzerime düşeni yaptım” dedi. Öğütçü, Beyoğlu’nda özellikle kültür, sanat ve kentlilik bilinci adına çalışmalar yapacağını kaydederek, “Kentin hafızasını bugünle buluşturan çalışmalar yapacağız” sözlerine yer verdi. Sözü Öğütçü’ye bırakıyorum. 

-Işık Bey, CHP’de çeşitli görevlerde yer almış ve farklı dönemlerde milletvekili adayı olmuş biri olarak şimdi Beyoğlu’nda belediye meclis üyesi adayısınız. Bu süreci biraz anlatır mısınız?

Söylediğiniz gibi CHP’de farklı kademelerde görev almış bir partiliyim. Ülkemizin geleceği adına partinin verdiği hiçbir görevi de bugüne kadar ayırt etmeksizin değerli buldum ve üzerime düşeni yaptım. Eğer İstiklâl Caddesi’nde partili gençlerle omuz omuza broşür dağıtmadıysanız zaten partili olmanın heyecanını yaşamamışsınızdır. Belediye meclis adaylığı da yine Beyoğlu ilçe örgütümüz ve değerli başkan adayımızın önerisiyle gerçekleşti. Partimizin özellikle kültür-sanat alanında Beyoğlu adına yürüteceği politikalarda hep birlikte olmak adına bu sürece katkı vermek için aday oldum.

-Beyoğlu’nda seçim atmosferi nasıl? Hazırlıklarınız ne durumda?

Doğrusu temposu yüksek bir çalışma içindeyiz. Bütün toplumsal kesimleri kapsayan bir meclis listesi, sürekli çalışma temposunu arttıran başkan adayımız İnan Güney ve dinamik bir ekiple sahadayız. İstanbul’un kalbi Beyoğlu bu sefer sosyal demokrat belediyeciliği tercih edecek. Buna inanıyoruz. 

KENTİN SANAT POTANSİYELİ

-Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyesi Adayı olarak, kültür ve sanat alanında Beyoğlu için neler yapmayı planlıyorsunuz?

Beyoğlu, İstanbul'un kültürel ve sanatsal dokusunun kalbidir. Bu yüzden burada yapılacak çalışmalar büyük önem taşır. Ben de Beyoğlu'nun zengin kültürel mirasını ve sanat potansiyelini ön plana çıkarmak için çeşitli projeler öneriyorum.

GENÇLER VE ÇOCUKLAR

-Projelerinizden bahsedebilir misiniz?

Tabii ki. İlk olarak, gençlerin ve çocukların sanata erişimini artırmak için atölye çalışmaları ve kültürel etkinlikler düzenlemeyi planlıyoruz. Beyoğlu'nun sokaklarını, meydanlarını sanatla buluşturacak projeler hayata geçirmek istiyoruz. Özellikle sokak sanatı ve açık hava sergileriyle kentin dinamiklerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ben daha önce CHP İstanbul İl Yönetimi’nde Kültür-Sanat Komisyonu Başkanlığı görevinde de bulundum. Kentimizde yaşayan sanatçılarımızın kendilerini ifade edecek alanların çoğaltılması için gayret göstereceğiz. Beyoğlu, emin olun CHP’nin yönettiği bir ilçe olarak sanatla halkın iç içe olduğu bir kent olacak. Bu çalışmalar her semte yayılacak. 

TANITIM STRATEJİLERİ

-Kültür turizmi açısından nasıl bir stratejiniz var?

Beyoğlu'nun kültür turizmi potansiyeli oldukça yüksek. Bunun için tarihi mekanların restorasyonunu destekleyeceğiz ve kültür turizmi için etkili tanıtım stratejileri geliştireceğiz. Bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin beş yıllık süre içinde yaptıkları gerçekten ufuk açıcı oldu. Örneğin, Beyoğlu Sineması’nı İstanbul’a yeniden kazandırması. Bu anlamda kentin hafızasını bugünle buluşturan çalışmalar yapacağız. Ayrıca, yerel sanatçıların eserlerini sergileyebilecekleri platformlar oluşturarak, Beyoğlu'nu uluslararası sanat sahnesinde daha görünür hale getirmeyi hedefliyoruz.

-Sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yapmayı düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Beyoğlu'nun zenginliği sadece tarihi yapılarla değil, aynı zamanda burada yaşayan insanların kültürel çeşitliliğiyle de ilgilidir. Bu nedenle, sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği yaparak, yerel halkın da katılımını sağlayacağız. Kültür ve sanat etkinliklerini daha kapsayıcı hale getirerek, Beyoğlu'nun her kesime hitap etmesini sağlayacağız.

KÜLTÜR MİRASININ AKTARILMASI

- Beyoğlu'nun kültürel mirasını korumak ve gelecek nesillere aktarmak için nasıl bir stratejiniz var? Siz babanız Orhan Kemal’in birikimini onun adını taşıyan bir müzeyle Cihangir’de yaşatıyorsunuz aynı zamanda…

Beyoğlu'nun kültürel mirası, sadece geçmişe ait değil, aynı zamanda geleceğe de bir mirastır. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak için eğitim programları düzenleyeceğiz. Tarihî yapıların restorasyonu ve korunması konusunda titizlikle çalışacağız. Ayrıca, Orhan Kemal Müzesi gibi kültürel merkezlerin sayısını artırarak, geçmişimizi ve kültürümüzü gelecek kuşaklara taşıyacağız.
-Eklemek istediğiniz bir husus var mı?
Beyoğlu’nda yerel demokrasinin işlediği, her sokağın, semtin yönetime dahil olduğu bir dönem için çalışıyoruz. Mahalle muhtarlarımızın, derneklerimizin, gazetecilerin, sanatçıların, esnafın, evlerinde çocuklarını büyüten kadınlarımızın sesini yönetime taşıyacağız. 

IŞIK ÖĞÜTÇÜ KİMDİR? 

1889 Osmaniye doğumlu, hukukçu, 1920-1923 Yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kastamonu Milletvekili, Pozantı Cephesi’nde Kuvayi Milliye’de görevli, kısa süreli Adalet Bakanı, İstiklal Mahkemesi Reisi, gazeteci-yazar, parti kurucu başkanı, İstiklal Madalyası sahibi Abdülkadir Kemali Öğütçü’nün torunu. 1914 Ceyhan/Adana doğumlu, Nâzım Hikmet’in yakın arkadaşı, roman, öykü, tiyatro, senaryo, şiir, düz yazılar olmak üzere elli dokuz eseri bulunan Türkiye’nin toplumcu-gerçekçi edebiyatçısı Orhan Kemal’in (Mehmet Raşit Öğütçü) oğlu olarak 1 Kasım 1957 cuma günü dünyaya geldi. Annesi Kolaşin-Karadağ (Saraybosna) göçmenidir. Lakapları Muşoviç’tir. Dört kardeşin en küçüğüdür. İlkokulu üç ayrı okulda okudu: Unkapanı, Cibali İlkokulu; Fatih, Hırka-i Şerif ve Basınköy, Basınköy İlkokulu’dur (1964-1969). Yeşilköy Ortaokulu’na 1969-1970 öğretim yılında kayıt yaptırdı. 2 Haziran 1970 de ortaokulun birinci sınıfındayken babasını kaybetti. Liseyi, 50.Yıl Yeşilköy Lisesi’nde 1975 yılında bitirdi. İTÜ- Kimya Fakültesi-Kimya Mühendisliği bölümüne 1977 yılında kayıt yaptırdı. Üniversite yıllarında Kenter Tiyatrosu’nda oyun izlemeye gelenlere kitap sattı. Hem okuyup hem çalışan bir insan olarak hayatın gerçeklerini tanımaya başladı. İlkokul sıralarında tanıştığı hayat mücadelesi onun yaşamının bir parçası oldu. 1982 Yılında “Kimya Mühendisi” olarak mezun oldu. Aynı yıl kimyasal maddeler satışı ve ithalatı yapan özel bir firmada satış sorumlusu olarak çalıştı. 1984 Yılında kendi firmasını kurarak kimyasal maddeler satışı, ithalatı ve mümessilliği ile uğraştı. 1988 Yılında yurtdışına yönelik olarak, şirketlerle ilgili iş enformasyon çalışması yapan şirketi kurdu, geliştirdi ve yönetti. Türk ekonomisinin sağlıklı büyümesi için yabancı ülkelerdeki ihracat sigorta kuruluşlarıyla işbirliği yaptı. Türkiye’de yatırım yapmalarını sağladı. 2000’li yıllarda şirketini ailesine devretti. 2015 yılında da şirketin faaliyetine son verdi. 2000 Yılından itibaren babası ile ilgili açtığı “Orhan Kemal Müzesi”yle Türk edebiyatının toplumcu-gerçekçi ustası Orhan Kemal’i gelecek kuşaklara taşımak, tanıtmak için uğraş vermekte, üstadın yurtdışında okunması için kitaplarını dış ülkelerde de yayınlattı. Orhan Kemal’i yurtdışında en çok kitabı çevrilen ikinci yazar mertebesine ulaştırdı. Orhan Kemal’in edebiyat yolculuğunu araştıran çalışmaları içinde, “Yazmak Doludizgin”, “Abdülkadir Kemali Bey’in Anıları”, “Önemli Not!”, “Zamana Karşı Orhan Kemal”, Kültür ve Turizm Bakanlığı için “Orhan Kemal”, “Orhan Kemal Soruyor”, “Toksöz 1924”, “Orhan Kemal Sessizlerin Sesi”, “Orhan Kemal Bilinmeyen Senaryolar”, “Orhan Kemal Unutulmuş Öyküler”, “Orhan Kemal Kaybolan Romanlar” ve “Orhan Kemal Eşe Dosta Selam-Mektuplar” olmak üzere on iki adet kitap ve babasıyla ilgili CD / VCD hazırladı. Araştırmalarını sürdürmektedir. Orhan Kemal’in, “Nâzım Hikmet’le 3,5 Yıl”, “Arkadaş Islıkları” ve “Tersine Dünya” yapıtlarını tiyatroya uyarladı. Unutulan romanları olan “Yüz Karası”, “Uçurum” ve “Kenarın Dilberi”ni bularak yayınlattı. Orhan Kemal ile ilgili sayısız gazete ve dergilerde yazılar yazdı, röportaj verdi. Televizyon programlarına çıktı. Çeşitli fuar, üniversite ve okullarda konferanslara katıldı. Yaptığı etkinliklerle üstadın tekrar gündeme gelmesini sağladı. Bu çalışmaları hâlâ devam etmektedir. 1972 Yılı’ndan beri devam eden Orhan Kemal Roman Armağanı’nı her yıl düzenlemekte, Türk edebiyatının yazarlarını bu armağanla onurlandırmaktadır.