‘Bu başlıkta ne’ diyenlerinizi duyar gibiyim. Bu bir acının ifadesi. Bu bir soykırım hatırlatması. Bu Sırp katillerin yıllarca birlikte yaşadığı Boşnaklara yaptığı ve hala çözülemeyen bir katliam. Ned...

‘Bu başlıkta ne’ diyenlerinizi duyar gibiyim. Bu bir acının ifadesi. Bu bir soykırım hatırlatması. Bu Sırp katillerin yıllarca birlikte yaşadığı Boşnaklara yaptığı ve hala çözülemeyen bir katliam. Neden mi çözülemiyor. Söyleyeyim: 12 ila 77 yaşları arasında tam 8 bin 372 Müslüman Boşnak erkeğini köy ve kasabalardan topladılar ve hepsini gözlerini bile kırpmadan acımasızca katlettiler. Kimler mi vardı bu katil ruhların arasında. Sayıyorum, iyi okuyun. Sırp Cumhuriyeti Ordusu komutanı Ratko Mladiç, Sırp Cumhuriyeti’ni yönettiğini ilan eden Radovan Karadziç, General Momçilo Perisiç, Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç, Sırp eski devlet güvenlik şefleri Yovitsa Stanişiç ve Franko Simatoviç ile Sırbistan İçişleri Bakanlığı’ndan doğrudan destek alan Akrepler. Paramiliter yani sivil silahlandırılmış katil grubu. Müslüman Boşnaklar’ın katledildiği Srebrenitsa Soykırımı 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana gerçekleştirilen en büyük katliamın adı. Medeni Batı’nın gözü önünde gerçekleşen soykırımı izleyenler ise ona buna insanlık, medeniyet dersi vermeye kalkan Hollanda’nın Birleşmiş Milletler’deki Koruma Gücü (UNPROFOR). Katillerin başı, kana susamış köpek Ratko Mladiç, soykırım öncesi şu sözleri söylüyor, bu bölüme dikkat edin: “Büyük Sırp kutsal gününün öncesindeyiz. Türklere karşı ayaklanmamızı hatırlayarak, Müslümanlar’dan intikam almanın zamanı geldi. Bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz.” Yani Sırp ırkçıları Sultan Murat Hüdavendigar’ın acı yenilgi tattırdığı Kosova savaşlarını bizlere ve kendi halkına hatırlatıyor. SREBRENİTSA’NIN KADERİ Bu cümle Srebrenica’nın kaderini tayin etti. Erkekler öldürülürken kadınlar kötü muamele ve tecavüze maruz kaldı. Bosnalı Sırp militanlar Boşnaklar’ın bazılarını toplu infaz yerlerinde, bazılarını yollarda, bazılarını dağlarda, katliamdan kaçmak isteyenleri de çeşitli tuzaklar kurarak hunharca katletti. Katledilenlerin hepsi masum sivillerdi. İçlerinde asker yoktu. Toplu mezarlara itildiler. Daha sonra cesetler gömüldükleri yerden kepçelerle parçalanarak çıkartılıp, kimlikleri tespit edilemesin diye sayıları tahminen 64 olan toplu mezarlara gömüldü. Aradan geçen 25 yıl dünyanın dört bir yanına dağılmış Boşnaklar ve Müslümanlar’ın acılarını katlayarak yaşamalarına neden oldu. Bosna Hersek’te anaların yüreği her yıl bir kez daha dağlanıyor. Kemikleri ile kimlikleri tespit edilen masumlar Bilge Kral Aliya’nın yani Aliya İzetbegoviç’in anıt mezarının bulunduğu Kovaçi Mezarlığı’na defnediliyor. Tespit bekleyenlerin acısı da biraz daha katlanarak büyüyor. Bosna Hersek’te başkent Saraybosna’da ve Boşnakların çoğunlukta olduğu şehirlere gittiğinizde binaların üzerindeki kurşun deliklerinin korkutucu yüzü ile karşılaşıyorsunuz. Nedenini ise yaşlı ve katliamdan kurtulmayı başarabilmiş Boşnaklar şu şekilde açıklıyor: Genç nesiller bu topraklarda neler yaşandığını öğrenmeli ve vatanına sahip çıkmalı. Ezcümle; Katliam, soykırım ve göç gibi yaşanılmaması gerekenleri neredeyse her yüzyılda hem de birkaç defa yaşamış Türk ve Müslüman toplumların dikkat etmesi gereken nokta: Her koşulda vatana sahip çıkmak…