Yaşamımızda, kaybetmedikçe değerini bilemediğimiz, anlayamadığımız değerler vardır.
Bu değerler yaşamımızın her alanında olabilir.
Mesela özgürlük özgür olmak bir insan için vazgeçilmezdir.
Bir vatanının olması, istiklalinin olması, inanç özgürlüğünün olması insanların temel taşlarıdır.
Aile gibi, doğa gibi çevresel kavramlar, mal mülk gibi elle tutulur gözle görülür kavramların da, insan hayatında önemli yeri vardır.
Tüm bunların olabilmesi için ise, bir insanın olmazsa olmazı hiç kuşkusuz sağlıktır.
Eğer sağlıklı bir birey değilseniz, bu kavramların hemen hepsinden mahrum kalabilirsiniz. Ya da bu kavramların sizin için bir önemi kalmayabilir.
Son zamanlarda çevremizdeki pek çok dostumuzdan, komşumuzdan, arkadaşlarımızdan çok sık duyduğumuz konulardan bir tanesi de sağlık problemleri.
Sağlık ile ilgili olan her konu kişiyi ve çevresini derinden etkiler.
En küçük bir sağlık probleminde bir soğuk algınlığına bağlı yaşadığımız gripte, ya da üşütme probleminde bile yaşadığınız sağlık sorunlarını düşünsek sanki o süreçte dünyanız kararıyor.
Hayattan lezzet almıyorsunuz. Eyvah öldüm der gibi acı çekiyorsunuz. Bir kere sağlığını kaybettin mi toparlamak kolay olmuyor. Sağlık sorunu yaşayan yakınlarınızdan canınızdan bir parçaysa, onu kaybetme korkusu ve sağlığını geri kazandıramama korkusu varsa, yaşanan acının tarifini yapmak kolay değil. 
Mesela; çok bulaşıcı ve ölümcül bir hastalığa yakalandığınızda ailenizi göremeyebilirsiniz. Çocuklarınıza sarılamayabilirsiniz. Dostlarınızla arkadaşlarınızla bir arada olamayabilirsiniz.
Geçtiğimiz yıllarda pandemi döneminde pek çok insan bu korkuyu yaşadı.
Bir birey sağlıklı değilse, yatağa bağımlı yaşıyorsa, bilinci açık ve sadece gözleri ile iletişim kurabiliyorsa, doğal ihtiyacını gidermek için bile bir başka kişinin yardımına muhtaç bir birey ise, o kişiye sorsan desen ki; dünyanın tüm varlıkları senin. Ne işine yarar?
Hiç unutmayız ülkemizin en zengin iş adamlarından rahmetli Sakıp Sabancı'ya televizyonda sormuşlardı; "Rahatsızlığı olan çocuğunuzun sağlığına kavuşması için ne yapardınız, ne verirdiniz?" Rahmetli Sakıp Sabancı; "Hiç düşünmeden hayatım dâhil her şeyimi veririm. Ama çaresi yok işte" demişti.
Hep söyleriz ya, her şeyin başı sağlık. 
Aynen öyle. Her şeyin başı sağlık. 
Çok paran olabilir, her şeye sahip olabilirsin.
Ancak bazı şeyler vardır ki, karşılığı para değildir.
Parayla bilgi alabilsin, bilgelik alamazsın. 
Gösteriş alabilirsin, ama güzellik alamazsın.
Eğlence alabilirsin, ama neşe alamazsın.
Tanıdık alabilirsin, ama gerçek dost alamazsın.
Hizmetçi alabilirsin, ama sadakat alamazsın.
Para ile her şeyin kabuğunu alır; Hiçbir şeyin çekirdeğini alamazsın! 
Derler ya aynen öyle.
Parayla her türlü yiyeceği, içeceği satın alabilirsin, ama yiyemezsin. Lezzeti satın alamazsın. İştahı satın alamazsın. Sağlıklı değilsen, sağlık problemlerin varsa yediğin içtiğin en lezzetli yiyecekler bile sana zehir olabilir.
Önce sağlık. Sağlıklı isek mutlu, huzurlu, sağlıklı yaşarız. Sağlığımızı, sevdiklerimizi kaybetmeyelim.