Konak Tünelleri, hakkındaki tüm tartışmalar ve siyasi söylemlerin ardından 24 Mayıs 2015 tarihinde kullanıma açıldı. AK Parti’de bir dönem genel başkanlık da yapan ve ülkemizin son başbakanı Binali Yı...

Konak Tünelleri, hakkındaki tüm tartışmalar ve siyasi söylemlerin ardından 24 Mayıs 2015 tarihinde kullanıma açıldı. AK Parti’de bir dönem genel başkanlık da yapan ve ülkemizin son başbakanı Binali Yıldırım’ın İzmir’den adaylık sürecinde de sıklıkla vurgu yapılan projelerden biri olan Konak Tünelleri, İzmir’in kent içi ulaşımında önemli bir konumda. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından inşa edilen, Konak (Atatürk) Meydanı ile Yeşildere Caddesi’ni birbirine bağlayan Konak Karayolu Tüneli, projeye çıktığı dönemde sivil toplum kuruluşları, odalar ve yerel yönetimlerin trafik yoğunluğunu artıracağı ve heyelan riski gibi sebepler nedeniyle karşısında durulan bir yatırım oldu. Bin 674 metre uzunluğundaki tünel, gidiş ve geliş olmak üzere iki ayrı tüpten oluşuyor. Okulların açık olduğu dönemde ayda ortalama 1 milyon 200 bin, tatil dönemlerinde ise ortalama aylık 900 bin aracın geçtiği tüneller tüm tartışmalara rağmen hükümetin uzun bir dönemin ardından İzmir’e yaptığı en işe yarar, somut yatırımlardan biri oldu. Damlacık Mahallesi’ndeki yıkımlar ve tarihi yapıların geleceğine dönük herhangi bir adım atılamasa da Konak Tünelleri, günahıyla sevabıyla İzmir’in kanayan en önemli yaralarından biri olan trafik sorununa çözüm oldu. Hala tünel içerisindeki hız sınırının 50 kilometre olması gibi vatandaşın tepkisini çeken uygulamalarla anılsa da Konak Tüneli’ni kullanarak 4-5 dakikada Konak’tan Buca’ya geçebilmenin değeri parayla ölçülemez. Ocak 2020’de işletmesi ve bakım sorumluluğu Karayolları Genel Müdürlüğünden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen tünelde İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Konak Tünel İşletme Şefliği oluşturuldu. Tünel şefi yönetimindeki 20 kişilik birimde elektrik-elektronik mühendisi, makina mühendisi, elektrik-elektronik tekniker ve teknisyenleri, ofis çalışanları ile acil durum personeli görev yapıyor. Konak Tüneli’nin İzmir gündeminde sıklıkla yer almasının en önemli sebebi tünel içerisindeki hız sınırının makul bir seviyede olmaması. İzmir’de çevre yolu statüsünde kabul edilen birçok noktada (Altınyol, Anadolu Caddesi, Ankara Caddesi, Gaziemir Akçay ve Yeşillik caddeleri) 70, 82, 90 gibi hız sınırı uygulanırken tünelde 50 kilometrelik bir uygulamanın yapılması günümüz koşullarına hiç uygun değil. Tünel içerisindeki hız sınırının daha makul bir seviyeye çekilmesi birçok kişinin olduğu gibi benim de dileğim. İÇLER ACISI Konak Tüneli ile ilgili dikkat çekmek istediğim en önemli konulardan biri ise İstanbul’da ortalığı kasıp kavuran İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı karşı karşıya getiren dikey bahçeler konusu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bakım maliyetlerini öne sürerek sona erdirdiği kavşak ve ana arterlerdeki yol kıyısında yer alan dikey bahçelerin bir benzeri de Konak Tünelleri’nin Uçan Yol ile buluştuğu Mustafa Kemal Köprülü Kavşağı’nda yer alıyor. Buca Atatürk Maskı’nın önünden Yeşildere’den Gaziemir ve Bornova yönüne gidişlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Homeros Köprülü Kavşağı ismini vermek istediği ancak Ulaştırma Bakanlığı ve Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nün Mustafa Kemal Atatürk Köprülü Kavşağı’na karar kıldığı noktada Karayolları Bölge Müdürlüğü tarafından dikey bahçe uygulaması yapılmıştı. Gel zaman git zaman bahçeler bakımsızlıktan kurudu, en sonunda da bu bahçeler kaderine terk edildi. İzmir’de yaşayan bu şehrin güzelleşmesi ve gelişmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya hazır olan bir vatandaş olarak yetkililere sormak istiyorum: Yeşildere Caddesi üzerinde, Mustafa Kemal Atatürk Köprülü Kavşağı’ndaki dikey bahçelerin bakım sorumluğu hangi kurumda? Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü bakımsızlıktan mahvolan ve kent estetiğini yok eden dikey bahçelere ilişkin nasıl bir plana sahip? İzmir Büyükşehir Belediyesi tünel bakım sorumluluğu ile birlikte dikey bahçelerin sorumluluğu da mı aldı? Eğer aldıysa bu bakımsızlığın sebebi İzmir Büyükşehir Belediyesi mi? İzmir’in en işlek güzergahında bu tarz bir çirkinlikle her gün karşılaşmak beni üzüyor.