Kalkışmalar, darbeler, suikastlar, sabotajlar, sözüm ona demokrasi getirmek için işgal edilen ülkeler, sömürülen doğal zenginlikler ve hayatını kaybeden yüz binlerce insan. Anladınız siz onu Amerika B...

Kalkışmalar, darbeler, suikastlar, sabotajlar, sözüm ona demokrasi getirmek için işgal edilen ülkeler, sömürülen doğal zenginlikler ve hayatını kaybeden yüz binlerce insan. Anladınız siz onu Amerika Birleşik Devletleri’nin bilançosundan bahsediyorum. Rahmetli Alpaslan Türkeş’in meşhur sözüdür: Teröre destek verenler, kucak açanlar, gün gelir terörün kanında boğulurlar. Dünyada kendisini süper güç ilan eden, Soğuk Savaş’ı icat eden, milletleri ve ülkeleri tahakküm altına almak için elinden geleni ardına koymayan, binlerce mazlumun ahını alan bir sözde terör karşıtı işine gelince terör sevici bir ülkeden bahsediyoruz. Koloniler halinde yerleştikleri yeni kıtada önce kıtanın gerçek sahibi Kızılderilileri aşama aşama katleden, verdikleri battaniyelerle türlü hastalıklarla öldüren, olmadı uyuşturucuya alıştırarak ‘Özgürlük’ fikrini akıllarına dahi getiremeyecek duruma getiren bir ülkeden bahsediyoruz. Akılları sıra Kızılderili tehdidi bittikten sonra ülkelerinden yatacak yeri olmayan köle tacirleri tarafından getirilen Afrika kökenlilere zulmederek vahşiliklerine ara vermeyen bir oluşumdan bahsediyoruz. Köleliği kaldırmak için iç savaş yaşayan ve bunu başaran Amerikan Başkanı Abraham Lincoln’ü bile öldürmekten çekinmeyen bir milletten bahsediyoruz. Kölelik kalktıktan sonra bile 3. hatta 4. sınıf vatandaş olan, hayvanlarla aynı kategoride sayıma giren siyahilerin ahı bile bu terörist ülkeyi batırmaya yeter ya neyse. SINIR DIŞI DA VAR Gelelim sınır dışı katliamlara. Kıta fark etmeksizin başlayan demokrasi götürme rezaletinin ilk duraklarından biri Vietnam. Rezil ve mağlup olduktan sonra da durmayan bir yapı. Yine Asya’da Saygon, Afganistan. Güney Amerika’da Nikaragua. Afrika’da aklınıza gelecek hemen her ülke. Yakın Doğu’da önce Irak sonra Suriye. Arada önce destek verdiği sonra bitirmeye kalktığı IŞİD, PKK, YPG Türkiye’de daha önce iki darbe, bir muhtıra ve sayısız darbe girişimi. 15 Temmuz 2016’da hala ülkesinde beslediği elebaşının yönettiği FETÖ kalkışması. Yani bırakın dünyayı ABD’nin Türkiye üzerindeki müdahalelerini ve oyunlarını yazmaya kalksak inanın bana orta kalınlıkta bir kitap olur. Bu kadar hainliğe benim şu gariban köşem yetmeyeceğine göre, konunun derinliklerine doğru yolculuğa başlasak iyi olacak. Son seçimler sonrası Trump ve Biden arasındaki başkanlık kavgasından evrilerek güç çatışmasına dönen ve tarihinde alışık olmadığı görüntüler ve kaos yaşayan Amerika’nın bu halini televizyonlarından izleyen ve benim gibi düşünen binlerce dünya vatandaşının ‘Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste’ dediğini duyar gibiyim. TRUMP’IN PLANLARI Siyaset bilimcilere göre hakkında açılacak birçok dava bulunan Donald Trump, kendi kitlesini harekete geçirerek hala korkulan ve sözü geçen bir lider olduğunu ispatlamaya çalışıyor. Bu sayede ‘Beni yargılayamazsınız’ deme gayretinde. Kendi ülkesini kendi menfaatleri için karıştırmaktan çekinmeyen bir profil. Ezcümle: Yüz yılı aşkın süredir dünya jandarmalığına soyunan bir devletin yaşadıkları, acı çektirdiği milletlerin dualarının kabul edildiği anlamına mı geliyor bilemiyorum artık…