Bu aralar acı çekmeye, acıyı hissetmeye dair farklı kaynaklardan yazılara denk geldim. Sanki takip ettiğim insanların hepsi aynı anda acı çekiyormuş gibiydi. Birini kaybettiği için ruhsal acı çekmek,...

Bu aralar acı çekmeye, acıyı hissetmeye dair farklı kaynaklardan yazılara denk geldim. Sanki takip ettiğim insanların hepsi aynı anda acı çekiyormuş gibiydi. Birini kaybettiği için ruhsal acı çekmek, ameliyat olduğu için fiziksel acı çekmek, başka birinin acısını hissetmek, hepsi aynı noktalara dokunuyor içimizde. Meselenin özünde tam olarak açıklayamadığımız bir şeyler var sanki. Gerçekten içimizin, tarif edemediğimiz o yerin acıması gibi. Ne garip… *** Sonraları kendi acılarım geldi aklıma. Yanımdakinin acısını hissettiğim hatta belki onlardan daha fazla zorlandığım anlar. Hepimizin kendine has öyküsünde sırtlandığımız yükler ve ne kadar yükü sağlıkla kaldırabileceğimiz değişkenlik gösteriyor. Bazen çöküyor ya sırtımızdakiler üzerimize, evet nasıl kaldıracağımızı tam olarak bilemediğimiz için. Aslında bize öğretilmediği için. *** Hani mutlulukla ilgili detaylar hep paylaşılır ya biz büyürken. Sonra üzgün anılar gelmeye başladığında insanlar panik oluverir. Ağlayan çocuk sussun istenir mesela. O hiç üzülmesin istenir. Sanki hiç üzülmezse hiç acı çekmezmiş gibi. Öyle oluyor mu gerçekten! *** Olmuyor... Ama nasıl olduğu konusunda artık daha çok fikrimiz var. *** İnsanlar bu gibi durumlarla çocukluklarında karşılaşmayacak kadar şanslıysa, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde üzüntü ve acıyı hissettiren durumlarla ilk karşılaşmalarında bocalama anları yaşıyor. Bu bocalama çok normal, yeni gördüğü bir durum karşısında insani bir tepki veriyor. Ama bocalama peşi sıra bazı baş etme mekanizmalarını tetiklediğinde ve bu mekanizmalar sizi bir şeylerden kaçırmak üzerine kurulduğunda kişi her acı çektiğinde aynı döngüde kendisini bulabiliyor. *** Nasıl davranıyorsunuz kendinize acı hissettiğinizde? Hani o kadar çok üzgün olduğunuzda, hareket edemeyecek duruma geldiğinizde? Kendinizi başkalarına mı adıyorsunuz mesela? Yoksa oradan uzaklaşmak için her yolu deniyor musunuz? Hırpalıyor musunuz kendinizi? Yoksa şefkat gösterebiliyor musunuz? *** Kendinizden yola çıkamıyorsanız bir başkasının durumunu gördüğünüzde nasıl tepkiler verdiğinizi de düşünebilirsiniz. *** Baş etme mekanizmalarının bu bocalatmaları karşısında öncelikle kendi kendinize yapabileceğiniz doğru konuşmalar işe yarayabilir. Bunun dayanılması gereken bir durum olduğunu söyleyen o seslerin ve türlü konuşmaların susması gerekir. Bu hissedilen şey bir acıdır evet ve bir süre kötü hissettirebilir. Size iyi gelen şeylerin ara ara yapılması insani döngünüzün devamı için önemlidir, ayıp değildir. Bu hislerin de bir süresi vardır ve bir gün azalıp hafifleyecektir. *** Bu gibi içeriklere sahip olan bir konuşma ben kötü olduğumda, ya da bir başkası için acı çektiğimde iyi gelebilirdi. Kim bilir belki siz de kullanırsınız… Sen acı çekiyorsun ve bu çok normal bir his. Kendine, bunu tanıman ve karışıklığı çözmen için fırsat ver. Ve ben, bu sürede senin yanındayım...