Gazeteci, iktidarın ya da muhalefetin bir grup ya da zümrenin kalemi/adamı değildir. Ülkede yer yerinden oynarken penguen belgeseli öneren değildir.  "Aman bize bir şey olmasın da..." diye gözünü kulağını kapatan değildir. 

Hırsız mütteahhitler, işçinin hakkını yiyen patronlar, yolsuzluk yapan siyasiler, bir gün ceza almadan dışarıda gezen sapıklar, katiller... Bunlar hiçbir soru soramadan ortalarda "Gazeteciyim" diye gezenlerden memnun olabilir. Ancak gazetecinin en önemli görevi kamu adına denetimdir. Devletin, milletiyle daha refah koşullarda ilerlemesi için bu denetim hayatidir ve hayal değildir. 

Gazetecilik suç değildir. Atatürk’ün de dediği gibi:

"Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdırlar."

"Basın, hiçbir sebeple baskı ve etki altına alınamaz."

 Etiketler: Gazetecilik, basın özgürlüğü