Geçtiğimiz yıl daralma yaşayan sanayi sektörü 2025 yılına da kötü bir başlangıç yaptı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Ocak 2025 Sanayi Üretim Endeksi verileri, sanayi özelinde yaşanan kötü gidişatı ve özellikle imalat sanayisinin içinde bulunduğu zorlukları gözler önüne serdi. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış toplam sanayi üretimi aylık bazda yüzde 2,3 oranında gerilerken, takvim etkilerinden arındırılmış toplam sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 1,2 artış kaydetti. Ancak en dikkat çekici nokta, ekonominin lokomotif sektörlerinden biri olan imalat sanayindeki yüzde 3’lük daralma oldu. Bu gerileme, üretimin taşıyıcı gücü olan sektörde 2025 yılına olumsuz bir başlangıcın yapıldığını gösteriyor.
Sanayi üretimindeki bu düşüşün arkasında birçok faktör bulunuyor. Dünyanın birçok ülkesinde yavaşlayan ekonomik büyümeye paralel olarak zayıflayan küresel talep, ihracata dayalı üretimi olan sanayi firmalarının siparişlerinde azalış trendine neden oldu. Bunun yanı sıra, enerji fiyatlarındaki oynaklık ve yüksek maliyetler, firmaların rekabet gücünü zorladı ve zorlamaya devam ediyor. Artan üretim maliyetleri ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar da sektördeki daralmayı tetikleyen diğer unsurlar arasında yer alıyor.
Sanayi üretimindeki negatif gelişimin finansal piyasalar üzerindeki etkisi de göz ardı edilmemeli. Borsa İstanbul’da sanayi endeksine dahil olan şirketlerin hisse performansları olumsuz etkilenebiliyorken, üretimdeki daralmanın istihdam ve tüketim harcamaları üzerindeki baskısı da ekonomide daha geniş çapta hissedilen kırılganlıklara neden oluyor. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine rağmen piyasada hala yüksek oranda seyreden faizler, kredi maliyetlerini artırarak sanayi şirketlerinin yatırım iştahını baskılıyor. Özellikle nakit akışı zayıf olan firmalar için bu dönemde finansman bulmak daha da zor hale gelirken, finansman maliyetleri de karlılığı baskılamaya devam ediyor.
YILIN İLK YARISI
İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat PMI verileri de sanayi üretimindeki zayıflamanın altını çiziyor. Ocak ayında 48,0 seviyesine gerileyen PMI, üst üste onuncu ay 50,0 eşik değerinin altında kalarak sektördeki daralmanın devam ettiğini gösterdi. Faaliyet koşullarındaki bozulma hafif olmakla birlikte, son üç ayın en belirgin seviyesine ulaştı. 2024’ün son ayında neredeyse durma noktasına gelen imalat sanayi üretimindeki düşüş, ocak ayında yeniden hızlandı. Hem toplam yeni siparişlerde hem de ihracata yönelik taleplerde gözlenen yavaşlama, sanayi üretiminin toparlanmasını zorlaştırırken, sektör firmaları da zayıf talebe bağlı olarak üst üste ikinci ayda istihdam azaltma yoluna gitti. Bu noktada en kritik soru, sanayi üretiminin yılın devamında toparlanma gösterip göstermeyeceği. Küresel ticarette toparlanma sinyalleri gelmedikçe, ihracata yönelik üretim yapan firmalar için baskı devam edecek gibi görünüyor. Enerji fiyatları ve üretim maliyetlerinin seyri, sanayi şirketlerinin rekabet gücü açısından belirleyici olmaya devam edecek. Ayrıca, kredi piyasalarındaki sıkılaşma nedeniyle firmaların yeni yatırımlara yönelmesi de özellikle yılın ilk yarısında pek mümkün olmayacak. Sanayi sektöründeki bu tablo, ekonomi yönetimi için kritik kararlar alma zorunluluğunu doğuruyor. Finansmana erişim konusunda yeni çözümler oluşturulmazsa ve maliyetler konusunda şirketleri rahatlatacak adımlar atılmazsa, önümüzdeki aylarda üretimdeki daralma devam edebilir. Ancak küresel ekonomik koşulların belirsizliği, enerji fiyatlarının seyri ve tedarik zinciri sorunlarının çözülme hızındaki pozitif gelişmeler sektörün toparlanmasını sağlayabilir. Yatırımların ve üretimin desteklenmesi, uzun vadede sanayi çarklarının yeniden hız kazanması için kritik bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Sonuç olarak, Ocak 2025 verileri, imalat sanayisinde dikkatli bir izleme ve stratejik planlama gerekliliğini ortaya koyuyor.
Ekonomik Veri Takvimi
17Mart 2025, Pazartesi Çin Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık)
17Mart 2025, Pazartesi Çin İşsizlik Oranı
17Mart 2025, Pazartesi Türkiye Bütçe Dengesi
17Mart 2025, Pazartesi ABD Perakende Satışlar
18 Mart 2025, Salı Euro Bölgesi Dış Ticaret Dengesi
18 Mart 2025, Salı ABD Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık)
18 Mart 2025, Salı ABD Kapasite Kullanım Oranı
19 Mart 2025, Çarşamba Japonya Dış Ticaret Dengesi
19 Mart 2025, Çarşamba Japonya Faiz Oranı
19 Mart 2025, Çarşamba JaponyaSanayi Üretimi (Aylık-Yıllık)
19 Mart 2025, Çarşamba Euro Bölgesi TÜFE(Aylık-Yıllık)
19 Mart 2025, Çarşamba ABD Faiz Oranı
20 Mart 2025, Perşembe Çin Faiz Oranı
20 Mart 2025, Perşembe Türkiye İşsizlik Oranı
20 Mart 2025, Perşembe Almanya ÜFE(Aylık-Yıllık)
20 Mart 2025, Perşembe İngiltere Faiz Oranı
20 Mart 2025, Perşembe ABD Cari İşlemler Dengesi
21 Mart 2025, Cuma Japonya TÜFE(Aylık-Yıllık)
21 Mart 2025, Cuma Türkiye Tüketici Güven Endeksi
21 Mart 2025, Cuma Euro Bölgesi Cari İşlemler Dengesi
Ekonomi ve Finans Sözlüğü
Arz yönlü ekonomi: Ekonomik gelişiminüretime bağlı olarak gelişeceği düşüncesi ile üretimin artırılması amacı ile vergi indirimleri, piyasaların deregülasyonunu ve serbest bırakılmasını savunan arz yönlü ekonomi yaklaşımıdır.
Konversiyon: Borçlunun ödeyeceği faiz oranında indirim yapılması suretiyle borç yükünün hafifletilmesidir. Asıl borca konu anapara tutarı ve vade değişmez, ödenecek faiz miktarı düşürülür.