Geride bıraktığımız 31 Mart yerel seçimleri, büyük bir değişim yarattı. Tüm haber bültenlerinde devir teslim sürecindeki rezaleti izliyoruz. Seçimi kaybeden belediye başkanlarının / partilerin hazımsızlığı sandıkta yenilmeseler ortalığa saçılmayacakmış.  Nedir bu hiç gitmeyecekmiş gibi belediyenin tüm imkanlarına çökmek? 

Kimi makam arabalarını çamurlu su içinde bırakmış, kimi birkaç günde yüzlerce kişi işe almış, kimi mazbata törenini yemekhanede düzenlemiş. 

Pardon kimin parasıyla kimi zarara sokuyorsunuz? Kimin oyuyla kimi cezalandırıyorsunuz? 

Bazen, sadece yetki verilecek insanın nasıl biri olduğunu, nasıl bir canlıya dönüşeceğini anlayabilmek için bile, bir yarışta kaybedişini izlemek lazım. İşte içi o zaman gün yüzüne çıkıyor insanın. 

Bu rezaletleri izlerken aklıma efsane yargıç Frank Caprio geldi. Tüm dünyanın sevdiği hakim Caprio, geçen aralık ayında pankreas kanserine yakalandığını açıklamış, sevenlerinden dua istemişti. 

Adil yargı dağıtması ile bilinen, hatta karşısına birçok Türk'ün de çıktığı ABD'li hakim, verdiği kararlar ile sık sık gündeme gelmişti. Rhode Island'da trafik cezalarına bakan Frank Caprio, mahkemenin video kayıtlarının sosyal medyada paylaşılmasıyla tüm dünyanın sevgisini kazanmıştı. Videolardaki duruşmalar, çoğu kez gözyaşlarına katılan kahkalarla izlemiştir. 

Nereden geldi aklına diye sorarsanız... Yine bir video yayınlamış, sahip olduğumuz her şeyin, herkesin geçici olduğunu, insanın sahip olduklarının kıymetini bilmesi gerektiğini anlatmış. 

Tedavisinin başarılı olmasını yürekten diliyorum; ama hepimiz ölümlüyüz. Bugün değilse yarın hayata gözlerini yumacak. Aklımızda da o hep "ağlatan" adil kararları ve yol gösterici öğütleri kalacak. Başka kıtadan, başka dilden, hiç tanışmadığımız bu adama kendi inancımızda dua ediyoruz, edeceğiz. Onu hep adaletiyle anacağız.

Peki, bizim siyasiler nasıl anılacak? Yıllarca başkanlık yapıp sadece cebini dolduranlar, işi "3"e yapıp "13" gösterenler, sülalelerini devlet kadrolarına "soyisim" kabiliyetiyle yerleştirenler, kaybedince "Bunda yetim hakkı var" demeden kırıp dökenler... Size kim dua edecek? 

Yanıbaşındakiyle, dünyanın öbür ucundaki adamın kurduğu bağı kuramayan, vatandaşın derdini, işini değil de belediyenin imkanlarını sahiplenenlere yazıklar olsun.

Dilerim artık gözümüz açılır. Halkın sevgilisi olan, örnek başkanlarımızın sayısı artar. Tertemiz insanlar, merhametle çalışır güzel ülkemde. Bize de yargıç Frank Caprio gibi, adaletimizle övünmek kalır. 


Etiketler: seçim, mazbata, Frank Caprio.