Enkaza dönüşen bir evde, koltuğun üstünde kalan oyuncak bebek burktu içimizi. Ailesiyle vedalaşan genç babaya ağladık. Yollara düşenlerin çaresizliğine üzüldük. Yaralananlar, “Nereye kaçayım?” diye is...

Enkaza dönüşen bir evde, koltuğun üstünde kalan oyuncak bebek burktu içimizi. Ailesiyle vedalaşan genç babaya ağladık. Yollara düşenlerin çaresizliğine üzüldük. Yaralananlar, “Nereye kaçayım?” diye isyan edenler için dua ettik. Nasıl hızla değişti tüm dünyanın gündemi, değil mi? Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı liderler Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den Ukrayna ordusuna karşı yardım istemişti. Operasyon, savaşa dönüştü! Ukrayna Devlet Sınır Muhafız Servisi’nin Rusya’nın Belarus ve Kırım’dan Ukrayna’ya saldırı başlattığını duyuran Ukrayna Savunma Bakanı, Rusya’nın ülkenin doğusundaki birliklerine ateş açtığını, ordu karargahları ve askeri havaalanlarına saldırı düzenlediğini söyledi. Harkov, Kramatorsk, Mariupol, Mykolaiv ve Odesa kentlerinde art arda patlamalar yaşandı. Başkent Kiev’de çok sayıda patlama meydana geldi, sivil halk yaralandı. Rusya, Donbass’taki bir hastaneyi de vurdu. Çernobil Nükleer Santrali ve Hostomel Havaalanı’nın kontrolünü ele geçirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy seferberlik çağrısı yaptı, “Ölü ve yaralı sayısı artıyor. İsteyen herkese silah vereceğiz. Herkesi orduya katılmaya davet ediyorum” dedi. Saldırıyı savunan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Şu anda yaşananlar zorunlu olarak alınması gereken önlemlerdi. Bize bu şekilde hareket etmekten başka bir yol bırakmadılar” dedi. Putin, Rusya’nın dünya ekonomisine zarar vermek istemediğini ifade etti, “Uluslararası ortaklarımız bizi sistemin dışına atmamalı” açıklaması yaptı. AVRUPA’NIN KARA GÜNÜ Çatışmanın şiddeti artarken dünya liderleri de saldırıyı kınadı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı Zbigniew Rau ve Genel Sekreter Helga Maria Schmid, “Ukrayna’ya yönelik bu saldırı milyonlarca insanın hayatını ciddi riske atıyor” dedi. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’nın en kara günü” dedi. Ukrayna’ya acil yardım tasarlayacaklarını bildirdi. ABD Başkanı Joe Biden, Rusya’nın dolar, euro ve yen cinsinde işlem yapmasının kısıtlanacağını duyurdu. Rus ordusunun finansmanını engellemeyi planladıklarını açıkladı, “Dünyanın üçte ikisi bize katılmakta” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Rusya’nın Birleşmiş Milletler kurallarını ihlal ettiğini söyledi. İngiltere’de Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulanacağını açıkladı. İran Rusya’ya destek oldu, NATO’yu provokatif davranmakla suçladı. Belarus ise iki ülke arasında aracılık etmeyi önerdi. Recep Tayyip Erdoğan, “Uluslararası hukuka aykırı gördüğümüz bu adım, bölgenin barış, huzur ve istikrarına vurulmuş ağır bir darbedir” dedi, haklıydı. Türkiye temel ihtiyaçları için bu ülkelerin kapısını sık sık çalıyor çünkü. Türkiye açısından istikrar şarttı. EKONOMİ TEDİRGİN Türkiye, yağlı tohum ithalatını ağırlıklı olarak Ukrayna, hububat ithalatını ise Rusya’dan temin ediyor. Buğday fiyatı 2012’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Buğday fiyatlarındaki artış makarna ve ekmek gibi temel gıda ürünlerini doğrudan etkiliyor. 2021’de toplam buğday ithalat miktarının yüzde 86,6’sı Rusya ve Ukrayna’dan yapıldı. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu, Doğalgaz Sektör Raporu’na göre, 2020 yılında Türkiye’nin yıllık doğal gaz ihtiyacının yüzde 33,6’sı Rusya’dan satın alındı. Turizme hiç girmiyorum. Akdeniz sahillerini dolduran turistlerin çoğu yine bu ülkelerden. Petrol fiyatları 2014 yılından bu yana en yüksek seviyeyi gördü; varil fiyatı 105 dolara çıktı. Dolar, euro, altın yükselişe geçti. Zor bir dönemden geçen Türk ekonomisi, bu gelişmelere nasıl direnecek, bekleyip göreceğiz. Nefret söylemleri, hedef göstermeler; sivillere, hastanelere yapılan saldırılar liderlerin “kalıcı barış” temennisinde samimi olmadığını bir kez daha gösterdi. Sözde kınamalar, tepkiler… Şimdi konuşan her bir liderin, geçmişinde göz yumduğu felaketleri var aslında. Biliyorsunuz, uluslararası ilişkilerde yalnızca “çıkarlar” var. Oysa ne olurdu en önemli menfaatin, halkın barış içinde yaşaması olduğunu kabullenseler? Neye liderlik ettiğini hiç anlamayan siyasiler ve insanları, dünyamızı felakete sürükleyen kararları… Ne zaman kurtulacağız onlardan? “Acı duyabiliyorsan, canlısın. Başkalarının acısını duyabiliyorsan, insansın” demiş Tolstoy. ‘Savaşa hayır’ diyen Moskovalılar gibi cesur halkların ve yaşamın ölümden hızlı yayıldığı günlerin artması ümidiyle. İYİ HABER: Avustralya’nın en büyük kömür yakıtlı elektrik santrali Eraring, planlanandan 7 yıl önce, 2025 yılında kapatılacak. Santrali işleten Origin Energy, Sidney’in yaklaşık 120 km kuzeyindeki Eraring Elektrik Santrali sahasına 700 MW’a varan büyük bir batarya sistemi kurmayı planlıyor. GÜZEL İÇERİK: Yuvam Dünya Derneği’nin instagram hesabı, çevre haberlerine ulaşmak isteyenlere göz kırpıyor. ‘İklim konusunda neslimizin hikayesini değiştirmeye hazırsanız ‘Bir gün değil artık bugün’ denilen sayfada gıda israfı, küresel ısınma, hayvan, bitki türleri haberleri öne çıkarılıyor.