Ege Telgraf, 1924 Mübadelesi’nin 100’üncü yılına doğru giderken konu ile ilgili edebi birikimi sayfalarına aktarmaya devam...

Ege Telgraf, 1924 Mübadelesi’nin 100’üncü yılına doğru giderken konu ile ilgili edebi birikimi sayfalarına aktarmaya devam ediyor. Semra Yeşil’in “Elveda Makedonya” kitabından söz edeceğiz… Semra Yeşil’in geçtiğimiz günlerde yayımlanan “Elveda Makedonya” adlı eseri sızısı dinmeyen bir göç olayının adeta açık yarasını anlatıyor. Kemal Yalçın’ın sunuş yazısı yazdığı eserin külliyat içinde önemli bir yer tutacağını şimdiden söyleyebiliriz. Kemal Yalçına’a kulak verelim: Rumeli, Osmanlıların Batı’daki hedeflerinin başında geliyordu. Osmanlı devleti feth ettiği topraklara, sınır boylarına Orta Asya’dan Anadolu’ya göçlerle gelmiş olan Türkmenleri, Müslümanları yerleştiriyordu. Bu şekilde Rumeli’de, Yunanistan’da, Makedonya’da, Bulgaristan’da Türklerin, Müslümanların yaşadığı köyler, bölgeler oluştu. Türkler yerleştirildikleri topraklarda yüzlerce yıl kök saldı, o toprakların yerlileriyle kaynaştı. Dilleri, kültürleri, gelenekleri, görenekleri, kimlikleri zenginleşti. Bu topraklar onların vatanı, yurdu haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu Rumeli’deki topraklarını kaybedince bu toprakları kendilerine yurt edinmiş olan Türkler, Müslümanlar çok zor günler yaşamaya başladılar. Bu insanlar Anadolu’ya çekilen Osmanlı Devleti’nin ardından çok büyük acılarla Anadolu’ya göç etmeye başladılar. MİLYONLARIN GÖÇÜ Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Yunan Hükümeti arasında “Türk ve Rum nüfus mübadelesine ilişkin sözleşme ve protokol” Lozan’da 30 Ocak 1923 tarihinde, Lozan Barış Antlaşmasından altı ay önce imzalandı. “Zorunlu mübadeleye 1 Mayıs 1923’de girişileceği” sözleşmenin 1. Maddesi ile hükme bağlandı. 1912-1924 yılları arasındaki 12 yılda göç etmiş, yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmış Ortodoks Rumlar ile Müslümanlar “Mübadele Sözleşme ve Protokolu”na dahil edildiler ve kendilerine “Mübadil” adı verildi. 12 yılda yaklaşık bir buçuk milyon Ortodoks Rum ile altı yüz bin kadar Müslüman var oldukları topraklardan koparılarak mecburi sürgün edildiler. Mübadele büyük kopuş demektir. Makedonya, Romanya, Bulgaristan’a Osmanlı Devleti’nin yerleştirdiği Türkler ve Müslümanlar “Mübadele Sözleşme ve Protokolu”nun dışında kaldılar. Bu insanlar uzun yıllar Sırplarla, Hırvatlarla, Slovenlerle, Bulgarlarla, Romenlerle bir arada yaşadılar. İkinci Dünya Savaşı’nın ateşi içinde kaldılar. Savaştan sonra Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya’da kurulan siyasi rejimlerin içinde Türk ve Müslüman azınlık olarak yaşamaya devam ettiler. Çok büyük baskılara, asimilasyona maruz kaldılar. Bazılarının zorla isimleri değiştirildi. 1924’TEN 1953’E MAKEDONYA GÖÇÜ Makedonya’dan ilk göç hareketi 1924 yılında ülkedeki Türklerin Anadolu'ya göçü ile başlamıştır. İkinci göç dalgası 1936 yılında, üçüncü göç dalgası Türkiye-Yugoslavya arasında “Serbest Göç Anlaşması” imzalandıktan sonra 1953 yılında gerçekleşmiştir. Makedonya’daki Türk soyundan olan ve kendilerini Türk kültürüne ait hisseden Müslüman Makedonların Türkiye’ye göç ettikleri bilinmektedir. Makedonya’dan Türkiye’ye yapılan göçler incelendiğinde ilk kitlesel göç hareketinin 1877-1878’de Osmanlı-Rus Harbi sonucunda, ikinci göç hareketinin 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşları esnasında, üçüncü göç hareketinin Cumhuriyetin ilanından 1951 yılına kadar süreç içerisinde ve son göç hareketinin ise 1952-1967 yılları arasında gerçekleşti. 1952-1967 döneminde serbest göçmen olarak Makedonya’dan 175.392 kişi Türkiye’ye gelmiştir. Bu toplu göç hareketleri sonrasında da fert ve aile düzeyinde göç hareketleri devam etmiştir. Yugoslavya’dan toplam 77 bin 413 aile, 305 bin 158 kişi Cumhuriyet döneminde Türkiye’ye göçmüştür. 14 bin 494 kişiyi devlet iskân etmiş, kalanları serbest göçmen olarak kendileri Anadolu'ya yerleşmişlerdir. 1923-1945 arasında toplam 800 bin kişi Balkanlardan Türkiye'ye göç ettirilmiştir. Resmi anlaşmalar dışında kalan birçok Türk, Müslüman Makedonyalı kendi başlarına, çok zor şartlarda, birçoğu kaçak olarak Türkiye’ye ulaşabildiler. Türkiye’ye ulaşanlara hemen Türk Vatandaşlığı verilmedi, Türkiye’de bir süre “Haymatlos”, “Vatansız” olarak yaşamak zorunda kaldılar. YOLU SELÇUK’A VARANLAR Semra Yeşil, “Elveda Makedonya” adlı bu kitabında mikro tarih belgesel roman ve öykü tarzında merceğini Makedonya’dan Türkiye’ye resmi ve kaçak yollardan Türkiye’ye gelen, İzmir-Selçuk’a yerleşen insanların ve bir ailenin üzerine tutuyor. Bu insanlarla görüşüyor, konuşuyor. Canlı tanıkların anlattıklarını, mikro tarih belgesel anlatım tarzıyla öyküleştiriyor. “Elveda Makedonya” işte böyle meydana gelmiş bir göç hikayesidir.Elveda Makedonya” 1923-1945 arasında, “Mübadele Sözleşme ve Protokolü” haricinde Balkanlardan Türkiye'ye göç ettirilmiş, göç etmek zorunda kalmış olan toplam 800 bin kişiden birkaçının ibret verici, duygusal, maceralı öyküsüdür. Türkiye’de toplam on milyon kadar mübadil evladı, Makedonya, Yugoslavya, Bulgaristan, Romanya, Polonya göçmeni vardır. Semra Yeşil ve “Elveda Makedonya” işte bu on milyondan birkaç damladır.Elveda Makedonya” vatan ve yurt hasretinin, vatan sevgisinin, kardeşliğin, dostluğun, vefanın gerçek öyküsüdür. Okuyunca kendinize güveniniz artacak, dünyaya daha mutlu, yarınlara daha umutlu bakacaksınız.